Tuesday 1 February 2011

bigotry dwarfs the soul by shutting out the truth

Önümüzdeki günlerde Ekşi Sözlük 12. yaşını kutlayacak. Kutlama zirvesine alternatif olarak birileri zirvenin İslami versiyonunu düzenlemeye karar vermiş.

Anladığım kadarıyla bir ara sözlüğün zirve aparatı olan Limon bozuldu. Ben de bir ara Ekşi Duyuru ve Limon'a giremedim çünkü dün. Ama İslami zirve organizatörü bunu sansür olarak algılayıp şöyle bir başlık açmış:

müslüman yazar zirvelerine uygulanan limon sansürü

ekşi sözlük on iki yaşında zirvesi islami versiyon adıyla düzenlediğimiz alternatif zirvenin müslüman sözlük yazarlarınca teveccüh görmesi üzerine zirvenin organizatörü olan şahsıma zirve düzenleme aparatı olan limon tarafından sansür uygulanmakta.
sanırım bir kod yazıldı ve benim limon'a girmem engellendi. yukarıda verdiğim linkten de bunu açıkça görebilirsiniz. arkadaşlarıma sordum, müslüman olmayanları girebiliyorken, bu zirveye limon'dan kayıt yaptırmış bir kaç kişi de limon'a erişememekte.

bu mu sizin özgürlük anlayışınız?


İlk olarak ortada kesinlikle bir sansür durumu olduğunu düşünmüyorum. Limon'a ben de erişemiyorum, ve ne Müslüman'ım ne de herhangi bir zirveye kayıt yaptırdım. Limon tanrıüstü güçlere sahip olup içimde benim bile varlığından haberdar olmadığım bir Müslümanlık kırıntısı keşfedebilen bir aparat ise bilemeyeceğim.

İkinci olarak "Müslüman yazar"lık değil bu. Türkiye'nin %99'u Müslüman demiş biri başlıkta, çok doğru. Burada bu insanın "Müslüman" olarak bahsettiği gerçek Müslümanlık değil; dini partizanlık ve fanatizm aracı haline getirmiş bağnaz, militan bir Müslümanlık. Ve "Müslüman yazarlara sansür" falan bilmemne diye kendini kurban olarak gösterip sempati toplama çabasından başka bir amaç göremiyorum böyle gereksiz bir başlığın açılmasında.

Gören de sanacak ki Türkiye'de Müslümanlar azınlık, insanları Müslüman diye sokaklarda dövüyorlar, bir araya gelmelerine engel olunmak isteniyor falan. Komik misiniz gerçekten?

Birisi aynı başlıkta şöyle demiş:

eksi sozluk hicbi zaman demokratik bir ortam olmadi, demokratiklik iddiasi da olmadi. benden duymus olmayin ama buranin tek bir sahibi var, kafasi estiginde ozgurluk verir, estiginde geri alir. bu mu lan ozgurluk anlayisiniz diyenlere dikkatle duyrulur. yanlis yerdesin.

Aynen öyle. Ekşi Sözlük kurucu ve adminleri olarak bu bahsettiğim Müslümanlık türüne yakın duran bir oluşum değil. Demokratik olduğunu, ya da toplumdaki tüm görüşleri eşit olarak yansıttığını/yansıtmak istediğini iddia eden bir oluşum da değil. Beğenmeyen okumaz, yazmaz, bu kadar basit. Zaten toplumun çoğunluğunda bu militan Müslümanlık anlayışı hakim hale geldi 2002'den beri. Zaten bu görüşlerinizi istediğiniz gibi istediğiniz yerde belirtebiliyor, yaşam tarzınızı istediğiniz gibi yaşayabildiğiniz yetmediği gibi başkalarının üzerine de empoze edebiliyorsunuz salak saçma alkol yasaklarıyla. Bu tür insanların Sözlük'ü de ele geçirme çabaları bana gay bar'a gidip içerideki gay'lere saldıran homofobikleri andırıyor: Zaten toplumun çoğunluğu senin gibi düşünenlerle doluyken, niye karşıt düşüncelerin hakim olduğunu bildiğin bir mekanı gidip orada da varlığını ilan etme amacı duyuyorsun ki?

Garip valla insanlar.

Din denen bu toplu ilüzyonun bu kadar sayıda insanı ele geçirebilmiş olması şu hayatta en hayret ettiğim şeylerden biri. Dünyadaki çoğu insanın dinin tamamen uyduruk olduğunu göremiyor olmaları bana portakalın turuncu olduğunu görememek gibi geliyor, gerçekten şaşkınlıkla bakıyorum.

Bazen sadece bir şeye inanmak istediğim için arayış içinde hissettiğim oluyor. Dünyadaki tüm dinler erkek egemen olduğundan kendime en yakın gördüğüm inanç sistemi Dianic Wicca, Tanrıça ve feminizm temelli bir din olduğu için, ve neopagan bir inanış olarak üç ana dinden daha eskiye dayanan ve dolayısıyla daha az insanlar tarafından uydurulmuş bulduğum için. Ama buna rağmen yine de bu "insanlar tarafından yapılmışlık" hissinden kurtulamadığımdan malesef inanamıyorum ona bile. Dini inanışın temelinde var olması gerektiğine inandığım o kutsallık ve ruhsallık hissine sahip olamıyorum hiç bir din konusunda.

Tanrı var mıdır, yok mudur, bilemem. Agnostik olarak tanımlıyorum kendimi hayatımın bu döneminde. Ama olsaydı da, benim tanrım kadın olurdu; onun varlığını kutlamak, onunla iletişim kurmak, ona sevgi göstermek için din gibi insan icadı bir kurallar bütününe ihtiyaç duymazdım. Bu düşüncemin sebebi dindar olmayan Alevi bir ailede yetişmem, dolayısıyla insanın tanrısıyla konuşması için bilmemkaç tane kural olmasının saçmalık olduğu kanısı içinde büyümem olabilir.

O yüzden bu insanları anlamıyorum ben.

No comments: