Monday 16 May 2016

taskafa

Londra'ya geldiyseniz bilirsiniz, burada hic sokak hayvani yok. Banliyolerde sessiz sakin sokaklarda zaman zaman yasadigi evden gezmeye cikmis kedilerle karsilasmaniz mumkun, ama Londra sehir merkezinde yasadigim yillar boyunca su anki evime tasinana kadar buralarda hic kedi gormemistim.

Karsi apartmanin arka tarafindaki dairelerin birinde parlak turuncu tuylu tosun bir kedi yasiyor. Kisin hic ortada gorunmeyen bu tosun her yil baharin gelisiyle bodrum kattaki dairenin camindan disari cikarak pencere pervazina ya da kaldirima oturuyor, geleni geceni kesiyor. Son 1-2 yildir bu tosuncuga bir de kara kedi eklendi, ve de sanirim ikisi ciftleserek gecenlerde ilk kez gordugum turuncu siyah karisimi bir yavru dogurdular (yavru dedigim de cok yavru degil).


Birkac hafta once gunesli bir gunde bu yavru disari cikmis kaldirimda duruyordu. Once market alisverisinden donen bir adam gordu onu. Posetlerini yere birakti, kediyi sevdi, o sirada iki kadin daha meydana cikti. Adam gitti, bu sefer kadinlar kediyi sevmeye basladilar. Iyi yere kapak atmis kedicik, gelen gecen seviyor. Ben de bu kedileri her gordugumde seviyorum.

Londra'dayken kedi ozlemim inanilmaz boyutlara ulasiyor. Sabahlari her uyandigimda Izmir'deki kedimin yastigima kafasini koymus bana bakiyor oldugunu hayal ediyor, miriltisini, iki kulaginin arasindan optugumde icime cektigim kokusunu zihnimde canlandiriyorum. Son birkac yildir sabahlari evimin yakinlarindaki bir parka gidip sincap beslemeye basladim bu hisse derman olmak icin. Tabii ki sincap bir kedi degil, ama yine de yanima gelip kucuk ellerini elime dayayarak avcumdan findik yemeleri beni mutlu ediyor.

Gecenlerde Istanbul'daki sokak kopekleriyle ilgili Taskafa diye bir film izledim. Filmden sonra yonetmenle soyleside konu Turkiye'de ne kadar hayvanlarla hasir nesir oldugumuza, Londra'da ise hayvanlarla, ve hatta insanlarla fiziksel temastan ne derece yoksun oldugumuza geldi. Gercekten de oyle. Burada insanlar birbirlerine dokunmadan yasiyorlar, yillardir tanidiginiz arkadasinizla bulusunca bile bir sarilma, iki yanaktan opme durumu pek yok. Konusurken, bir seyler anlatirken karsindakine dokunma durumu yok. Sokaktaki sahipli bir kopegi sevmeye kalksaniz sahibinin hosuna gitmez. Fiziksel temasin cok oldugu bir kulturde buyumusseniz insanlarin birbirine dokunmadigi ve hayvanlarla temasin olmadigi bir yerde kendinizi cok yoksun hissediyorsunuz.