Anladım ki insanın 8 tane farklı banka/kredi kartı taşıması iyi değil.
Kart ekstrelerim bana hiç uğramadan anneme gittiğinden ve ödeyen o olduğundan, ve her harcamam teker teker takip edilemeyecek kadar çok sayıda kartım olduğundan bazı şeyler gözden kaçıyor arada. Bugün annemin telefonuna gelen "125 TL'lik harcama yaptınız" mesajından sonra bana "Yine ne aldın Amazon'dan" diye sorması üzerine olaylar gelişti. Amazon'dan 3 haftadır alışveriş yapmamıştım. Annem ekstrenin bir kopyasını yolladı, baktım ki Amazon Prime tarafından çekilmiş para. Amazon hesabıma girip harcama tarihime baktım, son 2 yıldır hesabımdan Amazon Prime için yılda 49 pound çekiliyormuş. 2 yıl önce 1 aylık bedava Amazon Prime trial'ına üye olmuşum, deneme süresi bittikten sonra üyeliğimi iptal etmediğimden 2 yıldır o para çekilmiş. Bugün fark etmeseydim 1 yıl daha yılın çoğunda Türkiye'de olup Amazon'u kullanmayacağım halde o para çekilecekti, fark ettiğim için geri alabiliyorum.
Amazon Prime ile bedava ekspres gönderiden yararlanılabiliyor limitsiz. Ben de salak gibi Amazon'da gönderi herkese bedava sanıyordum. Değilmiş. Şu son 2 yılda Amazon'dan o kadar çok alışveriş yaptım ki, o 250TL'yi zaten çıkarmışımdır gönderi parası ödememekten, ama yine de sinir bozucu bir şey. Amazon ya da diğer bir sitenin trial'larına katılırsanız aklınızda bulunsun, süre bitmeden üyeliğinizi iptal etmeyi unutmayın.
**
Pazartesi günü evimi boşaltacağım. Eşyalarımın bir kısmı bu haftasonu babamla İzmir'e gidecek, bir kısmı benimle dönecek, kalanlar da annemin Londra'da yaşayan bir arkadaşının evinde duracak. Ama annemin arkadaşı Türkiye'de olduğundan ve Londra'ya 3 hafta sonra döneceğinden eşyalarımı o güne kadar depoya bırakmam gerekiyor. Bugün depoyu aradım ve ayırttım. Süper bir şans eseri olarak depo hemen evin karşısında. Perşembe gidip oradan kutu satın alacak, Pazartesi de eşyaları toplayıp bırakacağım.
Bu taşınma işi çok stresli bir şey kesinlikle. Şu son 3 yılda 3. taşınmam bu. İlk ikisinde Lisa'yla birlikteydim ve stres seviyem çok daha aşağılardaydı onun sayesinde. Eğer tek başıma bu işi halledersem kendimi ödüllendireceğim.
**
Bu hafta hayatımın en stresli haftalarından biri kesinlikle. Ben çok zorunlu durumlar dışında iki gün üst üste evden çıkmayan, dışarı çıktıktan sonra mutlaka ertesi günü evde kafa dinleyerek ve kendime zaman ayırarak geçirme ihtiyacı duyan biriyim, bir şeyler okuyup nette zaman öldürmek beni rahatlatıyor. Bu hafta bunu yapacak hiç vaktim olmayacak. Bu akşam gitmeden son kez bazı arkadaşlarımı görmek için dışarı çıkıyorum. Yarın gündüz okuldayım, akşam tiyatroya gideceğim. Perşembe günü depodan kutuları alacağım sabah, biraz odamı toparlayacağım, akşamüstü yine arkadaşlarımlayım, akşam babam geldiği için otele onun yanına gideceğim, gece otelde kalacağım. Cuma sabah babamın Türkiye'den getirdiği valizle birlikte evime gelecek, valizi dolduracak ve otele götüreceğim, öğlen babamla Brighton'a gideceğiz, akşam Londra'ya dönüp arkadaşlarıyla yemeğe çıkacağız, gece babamla otelde kalacağım. Cumartesi sabahı Harrods'ın indirimi başlıyor, ona gideceğiz, sonra babam Türkiye'ye dönecek, ben de GoGo Festival için Kent'e gideceğim. Gecenin bir vakti eve döneceğim, Pazar gününü odamdaki her şeyi kutulara yerleştirip odayı temizleyerek geçireceğim. Pazartesi emlakçıya gidip depozitomu geri aldıktan sonra evdeki kutuları depoya bırakacağım. Sonra odayı temizlemeye ve toplanmaya devam. Salı sabahı da son hazırlıklarımı yapıp Türkiye'ye döneceğim. Bir hafta boyunca beni rahatlatan o şeyleri yapmayı geçtim, kafamı kaşıyacak vaktim olmayacak. Aklıma geldikçe depresifleşiyorum.
Ama bir hafta sonra İzmir'deki rahat evimde olacağımı bilmek beni mutlu ediyor.
Yine de o hüzün tamamen gitmiyor içimden. Bir kez daha bir yıldır yaşadığım, "ev" dediğim, enerjimin bir kısmını bıraktığım bir odadan ayrılıyorum. Bir kez daha hayatım tamamen değişiyor. Bir kez daha yakın gelecekte nerede ne yapıyor olacağım belirsiz. Bir kez daha alıştığım okulu, ortamı, insanları geride bırakıyorum. Gerçekten de okula giden otobüse son kez binmek; okul arkadaşlarımı, hocalarımı, danışmanımı son kez görmek; ne kadar çoğu herhangi bir sevgiyle bağlı olmadığım insanlar olsalar da onlara büyük ihtimalle bir daha görüşmeyeceğimizi bilerek "Görüşürüz belki bir gün dünyanın bir yerinde" demek; ruhuma çok farklı kapılar açan bu yılın bitmesi içimi anlatılamaz bir hüzünle dolduruyor. Bu sene kendimle ilgili nasıl yeni şeyler keşfedip ne kadar geliştiğimi, ne kadar mutlu anlar yaşadığımı, bir yıl boyunca içim dışımın feminizmle dolmasının ne kadar süper bir his olduğunu, ve etrafımın o hissi paylaşan insanlarla dolu olmasının hayatımda deneyimlediğim en mükemmel şey olduğunu asla unutmayacağım.
Ve Goldsmiths, seni çok özleyeceğim. Düşünsel olarak sürekli sınırlarımı zorlayan ve süper insanlarla tanışma fırsatı bulduğum çok güzel bir yıl yaşattın bana.