Bu sabah kira ödemek için evden çıktım, Londra'nın gayet merkezinde son derece busy bir yol üzerinde yaşamama rağmen bileklerime kadar kar vardı. Havaalanları falan kapalı, o derece. Akşam çıkma planım vardı, bu havada yorganıma sarılıp pizza ısmarlayıp nette vakit öldürmekten başka şey yapasım gelmediğinden büyük ihtimalle yalan olacak (Amazon'dan 2.84 pound'a aldığım But I'm a Cheerleader DVD'im geldi, onu izleyebilirim). Çıksaydım Oxford Street-Regent Street tarafına gidecektim, evime uzaklığı 15 dakika. Yukarıda bahsettiğim kız da bugün oraya gidecekmiş, onun evine uzaklığı 1 saat 15 dakika. İnsan nasıl üşenmez?? Gerçekten, bu havada sabahın köründe (hayatta sabahın köründe zorunlu olmayan sosyal bir plan yapmam, ki bu tamamen ayrı bir post konusu) bu karda kışta niye kalkıp o kadar yol gider bir insan "sosyalleşmek" için?
Ben bu extrovert takımını anlamıyorum gerçekten. Ben günde sosyal bir ortama dahil olmamı gerektiren 2'den fazla plan asla yapamıyorum, 2 plan bile beni ruhen o kadar yoruyor ki eve gelip en az 36 saat tek başıma olup şarj olma ihtiyacı duyuyorum. Mesela o gün okula derse gideceksem (sosyal plan #1) ve dersten sonra kütüphanede yapmam gereken şeyler varsa (sosyal plan #2) akşam dışarı çıkma planımı iptal etmek zorunda kalıyorum. İnsanların arasında o kadar uzun süre bulunmak beni fena strese sokuyor, pilimi bitiriyor cidden.
Sabah uyandıktan sonra ilk iş dışarı çıkmak da beni çok rahatsız ediyor mesela, eğer dersim erkense ve sabah uyanıp direk okula gidiyorsam çıkışta hemen eve gelmek istiyorum; başka şey yapasım gelmiyor. Uyandıktan sonra kendi kendime bir 3-4 saat geçirmeden "sosyal" olmak, insan arasına karışmak istemiyorum. O yüzden arkadaşlarıyla asla öğlen-öğleden sonra-akşam üstü saatlerinde buluşmayacak biriyim. Akşam 6-7'den önce sosyalleşmek istemiyorum!
O yüzden ben bu kız ve türevlerini anlayamıyorum.