in the cold light of morning while everyone's yawning, you're high
in the cold light of morning the party gets boring, you're high
as your skin starts to scratch and wave yesterday's action goodbye
forget past indiscretions and stolen possessions, you're high
in the cold light of day
tomorrow... tomorrow's only a kettle whisper away.
He walked through the guys that had passed out on the floor and stood by the pool. The light of day hit him hard, it was almost blinding. He had been up all night, partying away his hurt. One hundred Saturdays, one hundred days of alcohol and drug abuse, one hundred men he had allowed to use his body. As the light grew stronger, everything seemed to become clear. All the plans he had made for himself seemed worthless, he alone was worthless. This wasn't how he had planned to end up. As the drugs wore off, he realized the person he had become was quite annoying, even to himself. And it sucked that it was all he had, this useless mess, and he couldn't stand it. He thought to himself: Is this it?
Saturday, 1 December 2007
Wednesday, 28 November 2007
stay with me, arienette.
Bright Eyes-Arienette dinliyorum bugünlerde. Yıllar önce çok dinlemiş olduğum ama uzun süredir dinlenmeden bilgisayarımda duran bir şarkıydı. Sözleri..?
"stay with me arienette, until the wolves are away" denilse de her zaman giden, unutulamayan, her zaman ukte olarak kalacak olan kişidir arienette. a perfect sonnet'deki birlikte ateşe atılan aşıklardan biridir, haligh haligh a lie haligh'daki gitmeyeceğine dair verdiği sözlerle siz kendinizi avuturken çoktan gitmiş olan kişidir. gelmeyeceğini bilir, arkasından it's cool we can still be friends dersiniz. o gider, siz oturup lua dinlersiniz.
ekşi sözlük'te bunu yazmışım arienette için. nerede ama arienette?
"stay with me arienette, until the wolves are away" denilse de her zaman giden, unutulamayan, her zaman ukte olarak kalacak olan kişidir arienette. a perfect sonnet'deki birlikte ateşe atılan aşıklardan biridir, haligh haligh a lie haligh'daki gitmeyeceğine dair verdiği sözlerle siz kendinizi avuturken çoktan gitmiş olan kişidir. gelmeyeceğini bilir, arkasından it's cool we can still be friends dersiniz. o gider, siz oturup lua dinlersiniz.
ekşi sözlük'te bunu yazmışım arienette için. nerede ama arienette?
Tuesday, 27 November 2007
teen love
**Kyle XY en sevdiğim dizilerden biri haline geldi bugünlerde. Dün izlediğim bölümde Jessi'nin Declan'ı öpmeden önce söyledikleri bana çok garip hissettirdi: "You're lonely. I'm lonely." Neden gerçek hayatta olmuyor böyle şeyler?
When everything gets lonely I can be my own best friend. I’ll grab a coffee and the paper; have my own conversations with the sidewalk and the pigeons and my window reflection. The mask I polish in the evening, by the morning looks like shit.
- lua ; bright eyes
**Kış sevmem normalde. Tamamen bir yaz insanıyım. İnsanlar bunun Temmuz'da doğmuş olmamdan ya da İzmirli olmamdan kaynaklandığını söylerler. Belki de öyledir. Kapalı, gri havaları sevmezdim fazla. Eğer dışarı çıkmışsam öyle bir havada, ipod'umda gri şarkılar dinler ve yola bakardım içinde bulunduğum ulaşım aracının camından. Hatta bir de yağmur yağıyorsa, ve özellikle okuldan çıkmış eve dönüyorsam, işte o olabileceklerin en kötüsüydü. Yol boyunca müzik dinlerken, eve girdiğim anda içkimi alıp depres adını verdiğim playlist'imi açarak 2002 yılından beri kabullenememiş olduğum tüm kayıplarımı teker teker anarak son derece içler acısı bir 2-3 saat geçireceğimi bilirdim. Son birkaç aydır daha seyrekleşti bu durum. Alışıyor muyum, yoksa ilaçlar mı beni duygusuzlaştırıyor bilmiyorum. Belki de kışı sevmeye başlıyorumdur.
Relief from this longing, they can land that plane on my heart. I don't care just give me November, the warmth of a whisper in the freezing darkness of my room. But no matter what I would do in an attempt to replace. All the pills that I take trying to balance my brain.
- when the curious girl realizes she is under glass ; bright eyes
**Çocukluğumu özlüyorum. Çocukken yaşadığımız evi, babamla annem arkamda mutlu mutlu gülümserken ve ben önümde üzerinde 4 tane mum olan doğumgünü pastama üflerken çekilmiş fotoğrafımızı özlüyorum. Güvende ve seviliyor olmayı özlüyorum. Yalnız kalmaktan çok korkuyorum.
So don’t leave me here with only mirrors watching me. This house, it holds nothing but the memories. And the moon, it leaves silver but never sleeps. And then the silver turns to gray. Oh stay with me, Arienette, until the wolves are away.
-arienette ; bright eyes
**Önceki gece çok sevgi dolu hissediyordum. Dün de bütün gün sevgi doluydum. Bugün de sevgi doluyum. Falıma bakmadım, ama sanırım bu kalıcı bir sevgi doluluk. Burçlara inanıyorum ama fallar genelde saçma oluyorlar. Güneş çıktı birden. Üzülsem de umrumda değil, bu şekilde yaşayamam. Kırılmamak için kullanılan taktikler bana göre değil. Eğer bir çizgi roman karakteri olsaydım, yürürken arkamdan minik kalpler saçardım her adım attığımda.
Dear Jamie, this envelope will represent my heart. I'll seal it, send it off and wish it luck with its depart. And this stamp will be every action that carried my affection, across the air and land and sea. But should I trust the postage due to deliver my heart to you?
- dear jamie, sincerely me ; hellogoodbye
**Yengeç burcuyum.
I hope everything's alright with you. Maybe I should go and see about you. Collect some love, if you don't mind. Collect some love, if you won't mind, no. My heart it grows. And I think it shows. Fallin'. Fallin' in. I fall in love with you.
- teen love ; peter bjorn and john
When everything gets lonely I can be my own best friend. I’ll grab a coffee and the paper; have my own conversations with the sidewalk and the pigeons and my window reflection. The mask I polish in the evening, by the morning looks like shit.
- lua ; bright eyes
**Kış sevmem normalde. Tamamen bir yaz insanıyım. İnsanlar bunun Temmuz'da doğmuş olmamdan ya da İzmirli olmamdan kaynaklandığını söylerler. Belki de öyledir. Kapalı, gri havaları sevmezdim fazla. Eğer dışarı çıkmışsam öyle bir havada, ipod'umda gri şarkılar dinler ve yola bakardım içinde bulunduğum ulaşım aracının camından. Hatta bir de yağmur yağıyorsa, ve özellikle okuldan çıkmış eve dönüyorsam, işte o olabileceklerin en kötüsüydü. Yol boyunca müzik dinlerken, eve girdiğim anda içkimi alıp depres adını verdiğim playlist'imi açarak 2002 yılından beri kabullenememiş olduğum tüm kayıplarımı teker teker anarak son derece içler acısı bir 2-3 saat geçireceğimi bilirdim. Son birkaç aydır daha seyrekleşti bu durum. Alışıyor muyum, yoksa ilaçlar mı beni duygusuzlaştırıyor bilmiyorum. Belki de kışı sevmeye başlıyorumdur.
Relief from this longing, they can land that plane on my heart. I don't care just give me November, the warmth of a whisper in the freezing darkness of my room. But no matter what I would do in an attempt to replace. All the pills that I take trying to balance my brain.
- when the curious girl realizes she is under glass ; bright eyes
**Çocukluğumu özlüyorum. Çocukken yaşadığımız evi, babamla annem arkamda mutlu mutlu gülümserken ve ben önümde üzerinde 4 tane mum olan doğumgünü pastama üflerken çekilmiş fotoğrafımızı özlüyorum. Güvende ve seviliyor olmayı özlüyorum. Yalnız kalmaktan çok korkuyorum.
So don’t leave me here with only mirrors watching me. This house, it holds nothing but the memories. And the moon, it leaves silver but never sleeps. And then the silver turns to gray. Oh stay with me, Arienette, until the wolves are away.
-arienette ; bright eyes
**Önceki gece çok sevgi dolu hissediyordum. Dün de bütün gün sevgi doluydum. Bugün de sevgi doluyum. Falıma bakmadım, ama sanırım bu kalıcı bir sevgi doluluk. Burçlara inanıyorum ama fallar genelde saçma oluyorlar. Güneş çıktı birden. Üzülsem de umrumda değil, bu şekilde yaşayamam. Kırılmamak için kullanılan taktikler bana göre değil. Eğer bir çizgi roman karakteri olsaydım, yürürken arkamdan minik kalpler saçardım her adım attığımda.
Dear Jamie, this envelope will represent my heart. I'll seal it, send it off and wish it luck with its depart. And this stamp will be every action that carried my affection, across the air and land and sea. But should I trust the postage due to deliver my heart to you?
- dear jamie, sincerely me ; hellogoodbye
**Yengeç burcuyum.
I hope everything's alright with you. Maybe I should go and see about you. Collect some love, if you don't mind. Collect some love, if you won't mind, no. My heart it grows. And I think it shows. Fallin'. Fallin' in. I fall in love with you.
- teen love ; peter bjorn and john
Subscribe to:
Posts (Atom)