Friday 20 April 2012

she's a king, i want to be her queen

Bugünlerde kendimi eBay'e verdim. Beş yıl kadar önce eBay'e ilk kez üye olduğumdan beri orada bu kadar çok zaman geçirmemiştim (günde 5-6 saatimi eBay'de geçirmekten bahsediyorum). Önümüzdeki 2 ay içinde katılacağım ve her seferinde farklı bir kostüm giymemi gerektiren 4-5 tane etkinlik var. Onların hepsi için ayrı ayrı uğraşıyorum.


Bu partilerin birine prenses olarak gitmeye karar verdim. Kostüm partilerine giyilen dandik, hazır fancy dress tipi şeylerden istemediğim için kostümü tamamen kendim hazırlıyorum. Yukarıda görmekte olduğunuz toz pembe saten korseye aşık oldum. Altına ASOS'tan süper bir beyaz, hafif kabarık uzun tül etek aldım. Uzun beyaz saten eldivenler ve taşlarla süslü birer gerdanlık, bileklik ve taçla her şey tam istediğim gibi olacak.

Onun dışında iki hafta sonrasına gecelik temalı bir şeyler, bir ay sonraki bir partiye de military konseptli bir üniforma bulmam gerekiyor. Geriye giyecek şey bulmak zorunda olduğum iki parti kalıyor. Sokağa çıkarken giymeyeceğim, giysem insanların garipseyerek bakacağı her türlü abartılı/kinky/kostümvari şey olabilir. Önerilerinize açığım.

Thursday 19 April 2012

hit me and tell me you're mine

Sözlükte herkesi ağlatan, anneliğin kıymeti temalı bir reklamın başlığına denk geldim az önce. Reklamı izledim, duygulandım, gözlerim doldu. Sonra başlıkta şöyle bir entry gördüm:


Diyecek laf bulamıyorum gerçekten. Adam "Annelik dünyanın en zor işidir" mesajı veren bir reklam izliyor, "duygulanıyor" ve hislerini "Ananızı sikeyim orospu çocukları" diyerek belirtiyor. O mesaj belli ki bir kulaktan girip diğerinden çıkmış. Anlamayana sivrisinek saz misali.

Bunun gibi şeyler karşıma çıktıkça Türkiye'de yaşamadığım için ve böylesi seksist domuzlara daha az maruz kaldığım için evrene teşekkür ediyorum.

**

Daha yeni bir Marc by Marc Jacobs çanta almamın üzerinden bir hafta geçmişti ki, eBay'de MbMJ'in yıllardır istediğim bir modeli olan Mevie'ye denk geldim. Hem de inanılmaz derecede ucuz bir fiyata. Açık artırmada belirsiz ve düşük kaliteli iki fotoğraf vardı, çantanın içi görülmüyordu. Bitişine birkaç saat kala gördüğümden satıcıdan ekstra fotoğraf isteme fırsatım da olmadı. Birkaç yıl önce sezon fiyatı 300 küsür pound olan ve hayatta çılgıncasına istediğim üç modelden biri olan MbMJ Mevie'yi 48 pound gibi komik bir rakama görünce kendimi tutamadım. Çantanın parasını Pazar ödedim, Salı elime geçti. Açık artırmada çok az kullanıldığı ve kullanılmadığında da dustbag'inde saklandığı yazıyordu. Ama satıcı dustbag falan göndermemişti. Onu geçtim, çantayı açınca şoka uğradım. İçi ne kadar pisti, anlatamam. Çantanın her bir gözü pislik içindeydi. 15 dakika boyunca falan en zor ulaşılan köşelerine kadar her yerini elektrik süpürgesiyle temizlemek zorunda kaldım. Yine de içime sinmedi, çantanın içini antibakteriyel sabunla yıkayıp bir sürü Febreze sıktım. Zavallıcık ancak kendine geldi.



Salonumuzun manzarasına karşı Mevie:



Şu ana kadar sahip olduğum en dandik çantalar bile asla bu kadar pis olmadı. Hadi insan pis kullanabilir, keyfi bilir de, sattığı bir şeyi başkasına göndermeden önce içini en azından bir silkelemez mi? Ne leş tipler var.

Beş yıldır falan düzenli olarak eBay kullanıyorum. Sattığım çantaları içini elektrik süpürgesiyle süpürmeden asla göndermem, içi pisse de bunu mutlaka açık artırmamda belirtirim. Alıcı olarak da şu ana kadar yaptığım yüz küsür alışverişte tek bir kez bile negatif ya da nötr feedback bıraktığım olmadı. Ancak bu satıcının yaptığına cidden uyuz oldum. Nötr feedback bırakmam gerektiğini düşünüyorum.

**

Salı günü gittiğim barda böyle bir performans vardı. Çok, çok eğlendim izlerken. Özellikle Nigella hayranlarına tavsiye edilir:



**

Baya bir önceden Lovebox'un Cuma gününe bilet almıştım. Fiyatlar diğer festivallere göre daha bir uygundu, ancak yine de az değildi, o yüzden Pazar gününe bilet alıp almama konusunda tereddütlüydüm. En sonunda Tiga, Mika, The Rapture, Patrick Wolf ve Lana del Rey'i aynı gün izleme fikri cimri tarafıma ağır bastı ve biletimi aldım.