Friday 19 March 2010

postsecret


Bugün Popular Culture dersimde bahsedilen çok ilginç bir blogu sizinle paylaşmak istedim: Postsecret. İtiraf.com'un salaklıktan arındırılmış versiyonunu andıran bu proje, insanların postcardların üzerine yazıp site sahibine yolladıkları sırlarından oluşuyor ve sürekli güncelleniyor.

Aşağıdaki video da geçmişteki sırlardan bazılarını gösteriyor:



i am terrified


Yarın akşam IAMX konseri var, ve çok heyecanlıyım. Atina konserinin playlist'i aşağıdaki gibiymiş:

1.The Great Shipwreck Of Life
2.Nature Of Inviting
3.The Alternative
4.Sailor
5.My Secret Friend
6.I Am Terrified
7.Running
8.Mercy
9.Tear Garden
10.An I For An I
11.Spit It Out
12.You Can Be Happy
13.Think Of England
===============================
14.Kiss And Swallow
15.Nightlife
16.President
17.The Negative Sex
18.Kingdom Of Welcome Addiction
19.Song Of Imaginary Beings
===============================
20.After Every Party I Die

Umarım pek değiştirmezler, bence mükemmel.

You look good in leather in bars,
Breaking things, breaking hearts.
You look good in pleasure, in hotels.
Loneliness is the key to break that spell.

I am terrified, I think too much,
I get emotional when I drink too much,
I buy every cry, cause I don't trust,
I am terrified, I think too much.

Thursday 18 March 2010

as long as society is anti-gay, then it will seem like being gay is anti-social

RTÜK'ün Hung'a "müstehcenlik" gerekçesiyle ceza kestiğine dair bir habere denk geldim az önce.

RTÜK, bir baba ile eşcinsel oğlunun yaşantısını anlatan Hung adlı diziye ceza kesti. Raporda çarpıcı bir cümle de yer aldı: 'Kamusal alanda eşcinsellik gibi sapkın ilişkiler normal görülemez. Bu durum toplumun cinsel sağlığını bozar'.

'Dizide ... üzeri örtülü de olsa, eşcinsel ilişkinin normal olduğu çerçevesinde değerlendirilebilecek mesajların sunulduğu görülmüştür. Bu bağlamda cinsel anlamda kimlik arayışı içinde olan genç ve yeni ergenlerin maruz kaldıkları bahsi geçen nitelikteki mesajlar ile normalden sapan ilişki biçimlerini benimsemeleri gibi sorunsallar söz konusu olabilmekte. Sapkın ilişki biçimlerinin var olduğu bir vakadır. Kamusal alanda 'sapkın' olanın normal biçimde görünür kılınması, cinsel sağlığı yerinde bir toplum olgusunun da varlığını tehdit edeceği düşünülmelidir...'


1- "...sorunsallar söz konusu olabilmekte." lol gerçekten, kim yazıyor böyle şeyleri merak ediyorum.

2-Bu aralar "eşcinsellik var olan bir vaka" tarzı muhabbetler çok duyulur oldu (bkz. Selma Aliye Kavaf), "vaka" kelimesi yeni moda sanırım. Homofobi, prehistorik zihniyet, gericilik, bağnazlık gibi de vakalar varmış duyduğuma göre.

3-Televizyonda gay bir karakter izlediği için eşcinsel olmuyor hiç kimse, neden "Çocuğum Kurtlar Vadisi izleyip düğünlerde, maç sonralarında havaya kurşun sıkan bir tip olursa" diye endişe edilmeyip eşcinsel olursa diye ediliyor anlamıyorum ayrıca.

4-"Normal" olup olmadığımı RTÜK mü söyleyecek bana? Benim kalbimden, aklımdan, yatağımdan geçen şeyden RTÜK'e ne ki?

5-Eğer normallik bu tarz bir zihniyet sahibi olmaksa normal olmak istemem kesinlikle, hayır.

6-Ülkem erkeklerinin çoğu sokakta kadınlara laf atmayı normal zannederken, kadınların gece tek başlarına dışarı çıkamaması normal karşılanırken, böyle ahkam kesen insanların yarısı eşi uyurken lezbiyen pornosu izleyip maaşının yarısını Tarlabaşı'nda arabaya aldığı kadınlara harcarken, yeğenine/komşusunun çocuğuna/herhangi bir kadına/hayvana/evli olduğu eşine tecavüz eden bir sürü "normal" insan varken eşcinsellik mi "sapkınlık"? Güldürmeyin insanı.

"Why is it that, as a culture, we are more comfortable seeing two men holding guns than holding hands?"

nothing's wrong today


Cumartesi gecesi Londra'daki IAMX konseri için inanılmaz heyecanlıyım. Konserden önce Popular Culture essay'imi en azından yarılamış olmak istiyorum. Konu postfeminism olduğundan bu essayi yazmak için sabırsızlanıyorum bile denebilir; günlük düşünce akışımda oldukça büyük yer eden bir konu, o yüzden thesis statement konusunda zorlanmayacağımdan eminim. Birkbeck başvurum için istenen ve Sex and the City'nin kadınları özgürleştirici görünüşünün sahte olduğundan bahsettiğim commentary'den yola çıkmayı planlıyorum. Konu postfeminizmin popüler kültürdeki örnekleri, kadınların "özgürleşiyoruz" adı altında yarı çıplak gezip önüne gelenle yatıp kalktıkları ve bunun aslında feminizm öncesi bir döneme geri dönüş olduğuna dair örneklere ihtiyacım var; Girls Gone Wild ve türevlerinde kameralara göğüslerini gösteren, striptiz kurslarına giden ve Playboy giyen, porno izlemeyi gelişmişlik olarak gören kadınlar gibi. Aklınıza gelirse paylaşmakta çekinmeyin ;)

Bir de Delphic delisiyim bu aralar.

Late at night, I'll run through the streets and empty corridors.
I'll find my counterpoint, inside a red room locked behind a door.

I keep holding my head up, holding it up.
Holding my head up, holding it up.
And you just don't come back, around.
It seems to me that we will never be.

And tell me nothing's wrong, nothing's wrong, nothing's wrong today.
Just tell me nothing's wrong, nothing's wrong, nothing's wrong today.

Everything I know
is suddenly gone.

Wednesday 17 March 2010

'everybody's bisexual', that's a very popular thing to say right now

Az önce msn'de konuşuyor olduğum bir kadının "Ben biseksüelim bu arada, baştan söyleyeyim" demesi biseksüellerle ilgili düşüncelere yöneltti beni. Biseksüellik hakkında ne düşünüyorum emin değilim gerçekten. Eğer straight iseniz bilmiyor olabilirsiniz ama lezbiyenler arasında bifobi inanılmaz yaygın bir durum. Bunun nedenleri biseksüelliğin iki arada bir deredelik ya da aynı anda her iki cinsle de birlikte olmak gibi algılanmasından, sevgilisini erkeklere kaptırma korkusundan, ve lezbiyen ortamlarının kadınlara özel (bazen gay erkeklerin varlığına bile sıcak bakılmayan) yerler olmalarından kaynaklanıyor(muş). Diğer nedenlere hak verebiliyorum ama sevgilisini erkeğe kaptırma korkusu bana saçma geliyor. Eğer sevgilim beni bir erkek için terk etse "demek ki istediği insan bir erkekmiş ve bu yüzden böyle oldu" diye düşünürüm, kadın için terk edilip "beni istemediği için terk etti" diye düşünmekten daha tercih edilesi bence.

Biseksüel kadınlar tercih listemde gay ama out olmayan kadınların altında ve heteroseksüel kadınlarla aynı seviyede yer alıyorlar (ki listemin en sonu oluyor bu). Şu ana kadar hiç biseksüel bir sevgilim olmadı ve olsun da pek istemem açıkçası, bu 1) az önce bahsettiğim "kadınlara yönelik"liği sevmemden ve sevgilimde en ufak bir erkek izi istemiyor olmamdan, 2) karşıma çıkan biseksüel kadınların çoğunun malesef "ben kadına aşık olmam, erkeğe olurum, kadınlarla tek alakam cinsellik" modu tipler olmalarından ve 3) hoşlandığım kadın tipinin genelde girly girl olmamasından ve biseksüellerin çoğunlukla böyle tipler olmalarından kaynaklanıyor.

Diğer yandan her insanın içinde bir yerlerde mutlaka değişen derecelerde biseksüellik olduğuna inanıyorum, dolayısıyla nasıl "tamamen heteroseksüelim" bana kısıtlayıcı geliyorsa "tamamen eşcinselim" de öyle geliyor. Mesela bazen öyle erkekler görüyorum ki (nedense hepsi gay ya da drag queen oluyorlar), "oha çok güzelsin" diye kalıyorum. Kadınlarda nasıl girly girlleri beğenmiyorsam, erkeklerde feminenlik süper hoşuma gidiyor. Bunu lezbiyen birine söylediğimde genelde "ıyy biseksüel misin yoksa" tepkisi alıyorum. Her ne kadar heteroseksüel erkeklerden hoşlanmıyor olsam da, gay erkekleri güzel buluyor olmam ve günün birinde bir kız arkadaşım erkek olmaya karar verirse sırf bu yüzden onu terk etmeyeceğimi düşünmem kendime %100 gay etiketi yapıştırma konusunda tereddüt etmeme neden oluyor.

Keşke insanlar biseksüellik adı altında cinsel açlıklarını önüne gelen kadın erkek herkesle tatmin ederek biseksüelliğin negatif çağrışımlar yaratmasına neden olmasalar ve biseksüellik sadece cinsiyete değil ruha aşık olmak/ruhtan etkilenmek olsa.

Monday 15 March 2010

play together


Foucault ödevimi sonunda teslim ettikten sonra içime inanılmaz bir rahatlama geldi. En süper kısmı da akşam Delphic konserine gidiyor olmam ve alt grubun Chew Lips olması. Eğer dinlemediyseniz kesinlikle dinleyin, özellikle Delphic çok iyi. Geçen sene La Roux'nun gittiğim konserlerinden birinde alt gruptular ama o zamanlar albümleri çıkmamış olduğundan ve şarkılarını bilmediğim grupların konserlerinde eğlenemediğimden + La Roux heyecanında olduğumdan pek dikkat etmemiştim, ama en ön benim gibi onları takmayan ve La Roux'yu bekleyen insanlarla dolu olduğu ve bunu bildikleri halde çocukcağızlar efendi efendi çalmışlardı. Götü kalkık olmayan grupları seviyorum.

Geçen gün Lisa'yla Chew Lips'in vokali olan kız gay midir değil midir muhabbeti yapıyorduk, ben "evet öyle" diyorum, o "hayır değil" diyor. Geçen hafta National Student Pride'da çalmış olmaları ve orada sahneye çıkan grupların %90'ında gay birilerinin olması, ayrıca da bugünkü konserin yapılacağı yer Heaven'ın Londra'nın ünlü gay mekanlarından biri olması bu inancımı pekiştiriyor kesinlikle. Ayrıca şu videoyu izleyin nolur, öyle bir vibe almıyor musunuz siz de? Yorumları bekliyorum.




Geçen hafta aldığım Luella Margo elime az önce ulaştı ayrıca. O nasıl şeker bir metalik pembe öyle, yerim. Bu aralar aldığım çantaların hepsi çok küçük olduğundan okula giderken çoğunu kullanamıyor ve sinir oluyordum, artık sinir olmama gerek kalmadı çünkü Margo KOCAMAN!! Cabin size bavul boyutunca kocaman hatta neredeyse.



Laptopumun ekranı 15.4 inch ve çantanın yarısı montumdan görünmüyor.