Friday, 1 May 2009
ele é fodão mas eu sei que sou também
Bodrum'a gidiyorum yarın. Uzun araştırmalar sonucu Wow'da karar kılındı. Ve süper şekilde gidişime kaçırdığım bir Kaos GL partisi, sağanak yağış ve soğuk hava denk geldi. Boğazım ağrıyor, İngiltere'de domuz gribi görüldüğü için havaalanlarında ateşi ölçülüyormuş insanların, ateşli olmam umarım haftaya. Pfh.
En son Bodrum'a yaz başı tatile gittiğimde yine duygusal/ilişki durumum aynıydı. Efe ve Meli'yle bir üçgen vardı o zaman, şimdi yine bir üçgen.
Sexual attraction. Ne kadar güçlü bir his.
http://www.nethaber.com/Toplum/100027/Lezbiyenler-Izmirdeki-1-Mayista-boyle-slogan-atti
Şu habere de çok güldüm ayrıca.
Call up, ring once, hang up the phone
To let me know you made it home
Don't want nothing to be wrong with part-time lover
If she's with me I'll blink the lights
To let you know tonight's the night
For me and you my part-time lover
We are undercover passion on the run
Chasing love up against the sun
We are strangers by day, lovers by night
Knowing it's so wrong, but feeling so right
Wednesday, 29 April 2009
tell me, what should i do?
Well there's nothing I truly desire
There's nothing that I really want
But the times I find myself in the fire
You choose between the right and the wrong
I wish I could control all my judgements
Understand every move
Take my mind and all of its voices
Tell me what should I do
Sometimes I feel like I’m stuck in your head
And I wonder
One day I’ll move get away
From these feelings getting stronger
Sometimes I feel like it's not so fun
To see what's under
Let me out let me out
I don’t think I can stand it any longer
I remember being part of that era
I remember being so far from home
All the times I needed someone to hear me
Cos I’ve never felt so much on my own
All the trouble that you have with your future
All the rules that make your life so secure
There are people who will give their opinions
But tell me what do they know
Who d'you think you're talking to ??
Çok saçmaladın sen. Gerçekten.
"All the trouble that you have with your future/All the rules that make your life so secure/ There are people who will give their opinions/ But tell me what do they know". Çok gereksiz, çok yanlış insanlarla takılıyorsun. Zamanını harcıyorsun, potansiyelin var aslında, boşa harcıyorsun farkında değilsin. Onlar, o yanında gezdirdiğin insanlar seni tanımıyor benim kadar, sen bilmiyorsun. Sen mutlu ol, iyi ol istedim hep, sen bilmedin. Nasıl istiyorsan öyle yap, yanlış yoldasın, bilmiyorsun.
Hala seni her gördüğümde içim acıyor. Cidden, fiziksel bir acı duyuyorum sanki vücudumun ortası geçen sene doğumgünümden beri, sen olmadığından beri boşlukmuş gibi, bilmiyorsun. Ne yaparsan yap artık, ben yokum.
There's nothing that I really want
But the times I find myself in the fire
You choose between the right and the wrong
I wish I could control all my judgements
Understand every move
Take my mind and all of its voices
Tell me what should I do
Sometimes I feel like I’m stuck in your head
And I wonder
One day I’ll move get away
From these feelings getting stronger
Sometimes I feel like it's not so fun
To see what's under
Let me out let me out
I don’t think I can stand it any longer
I remember being part of that era
I remember being so far from home
All the times I needed someone to hear me
Cos I’ve never felt so much on my own
All the trouble that you have with your future
All the rules that make your life so secure
There are people who will give their opinions
But tell me what do they know
Who d'you think you're talking to ??
Çok saçmaladın sen. Gerçekten.
"All the trouble that you have with your future/All the rules that make your life so secure/ There are people who will give their opinions/ But tell me what do they know". Çok gereksiz, çok yanlış insanlarla takılıyorsun. Zamanını harcıyorsun, potansiyelin var aslında, boşa harcıyorsun farkında değilsin. Onlar, o yanında gezdirdiğin insanlar seni tanımıyor benim kadar, sen bilmiyorsun. Sen mutlu ol, iyi ol istedim hep, sen bilmedin. Nasıl istiyorsan öyle yap, yanlış yoldasın, bilmiyorsun.
Hala seni her gördüğümde içim acıyor. Cidden, fiziksel bir acı duyuyorum sanki vücudumun ortası geçen sene doğumgünümden beri, sen olmadığından beri boşlukmuş gibi, bilmiyorsun. Ne yaparsan yap artık, ben yokum.
Tuesday, 28 April 2009
will you shed no tears for broken me?
Angel I can see myself in your eyes
Angel won't you feel for me from your heart
Do return my heart to me
No don't insist, I'm already hurt
Geçen sene bu zamanları hatırlayıp Blonde Pinkhead dinleyerek nostaljik-depresif bir ruh haline geçtim. Şu nostalji takıntım kadar sevmediğim huyum yok sanırım. Geçmişi hatırlayıp özlemek, üzülmek. İşin ironik kısmı, o zamanlar da daha eskiyi hatırlar üzülürdüm. Geçen yıl bu günlerde Yeditepe ve evime veda etme ruh halindeydim, Cansu, Taksim dolmuşunda en arka sağ cam kenarına oturup iPod dinlemek, İlke ve Bağdat Caddesi/Caddebostan Starbucks geliyor en çok aklıma. Hatta İstanbul'daki son ayımı belki Cansu'yu görürüm umuduyla "Hadi Caddebostan'a gidelim, hadi Starbucks" falan şeklinde tanıdığım herkesi uyuz ederek geçirmiştim, "Sen başka şeyden bahsetmez oldun artık, yeter" cümlesini gün içinde pek çok kez duyardım hatta. Aynı zamanda 1 yıl önce tam şu aralar hayatımın büyük kısmını Cansu-Altay-Taksim oluşturuyordu, Cansu'dan başka yokluğunu hissettiğim/özlediğim yok o zamana dair, garip. Nelerle-uğraşıyormuşum-boşu-boşuna modundayım hatta diğerlerine karşı.
Cansu'nun doğumgününü hatırladım, Ezgi vardı o zamanlar, ne kadar çok zaman geçmiş gibi. Bir "what the hell was I thinking?" anı daha. Zeynep'i özledim bir de.
Ve ayrıca, do return my heart to me. Nolursun?
I'm already hurt.
Angel won't you feel for me from your heart
Do return my heart to me
No don't insist, I'm already hurt
Geçen sene bu zamanları hatırlayıp Blonde Pinkhead dinleyerek nostaljik-depresif bir ruh haline geçtim. Şu nostalji takıntım kadar sevmediğim huyum yok sanırım. Geçmişi hatırlayıp özlemek, üzülmek. İşin ironik kısmı, o zamanlar da daha eskiyi hatırlar üzülürdüm. Geçen yıl bu günlerde Yeditepe ve evime veda etme ruh halindeydim, Cansu, Taksim dolmuşunda en arka sağ cam kenarına oturup iPod dinlemek, İlke ve Bağdat Caddesi/Caddebostan Starbucks geliyor en çok aklıma. Hatta İstanbul'daki son ayımı belki Cansu'yu görürüm umuduyla "Hadi Caddebostan'a gidelim, hadi Starbucks" falan şeklinde tanıdığım herkesi uyuz ederek geçirmiştim, "Sen başka şeyden bahsetmez oldun artık, yeter" cümlesini gün içinde pek çok kez duyardım hatta. Aynı zamanda 1 yıl önce tam şu aralar hayatımın büyük kısmını Cansu-Altay-Taksim oluşturuyordu, Cansu'dan başka yokluğunu hissettiğim/özlediğim yok o zamana dair, garip. Nelerle-uğraşıyormuşum-boşu-boşuna modundayım hatta diğerlerine karşı.
Cansu'nun doğumgününü hatırladım, Ezgi vardı o zamanlar, ne kadar çok zaman geçmiş gibi. Bir "what the hell was I thinking?" anı daha. Zeynep'i özledim bir de.
Ve ayrıca, do return my heart to me. Nolursun?
I'm already hurt.
Monday, 27 April 2009
wearing exotic skins kills, leave wildlife out of your wardrobe
Subscribe to:
Posts (Atom)