Friday, 23 July 2010

strangeness and charm

Florence and the Machine'in seneye çıkacak olan yeni albümünde yer alacağını tahmin ettiğim Strangeness and Charm son bir kaç aydır periyodik olarak aklıma takılıyor. Sözleri güzel, kendisi güzel. Henüz stüdyoda kaydedilmediğinden ya da kayıtlar ortaya çıkmadığından sadece canlı versiyonunu bulabildim, tavsiye ederim.




Hydrogen in our veins, it cannot hold itself, my blood is boiling
And the pressure in our bodies, that echoes up above, it is exploding
And our particles that burn, it is all because they yearn for each other
And although we stick together, it seems that we are stranging one another

Feel it on me love
Feel it on me love
Feel it on me love
(Strangeness and charm)

See it on me love
See it on me love
See it on me love
(Strangeness and charm)

An atom to atom, oh can you feel it on me love
And a pattern to pattern, oh can you see it on me love
Atom to atom, oh what's the matter with me love

Strangeness and charm

The static from your arms, it is a catalyst
You're a chemical that burns, there is nothing like this
It's the purest element, but it's so volatile
An equation heaven sent, and you'll forever inject

Thursday, 22 July 2010

miami bad

Yarın akşam babamın gayet emrivaki yaparak bana da bilet almasıyla The Cranberries konserine götürülüyorum. Hangi akla hizmet olduğunu bilmediğim bir şekilde 160TL vererek VIP biletleri alması yüzünden de konseri normal bilet sahibi olan arkadaşlarımın yanında izleme şansım yok olmuş oluyor. Bir de zaten konserin başlama saati Biletix'de geceyarısı görünüyor, o saatlerde uyku moduna geçen ve evde sakin bir Cuma akşamını tercih eden bünyemin hoşuna gitmiyor bu tür emrivakiler. İşin tek iyi yanı konserin Çeşme'deki favori mekanım Seaside'da olması. Denize girmeye falan gündüz çok gittiğim bir yer olan Seaside'a gece hiç gitmedim, orada sahne nerede, o kadar insanı oraya tıkıp bir de VIP alanı falan nasıl ayıracaklar "sahne" önüne merak ediyorum. Başka giden var mı?

Yine de bu konser üşenmeyi bırakıp bu seneki Çeşme sezonunu açmama bahane olması açısından iyi oldu sanırım.

Kafamda Foals-Miami bugünlerde diyerek The Mentalist izlemeye gittim ben.

I promised you open ocean glow
Mother of pearl, gold, and indigo
Cut through the waves, I watched you swim away
I'll never love you more than today

Now black light sets on my short day
Oh, you betrayed me, you gave it away
You don't mind picking up salt to rub into my wounds

Would you be there
Be there
Be there for me
In Miami

Monday, 19 July 2010

horchata

Bu sene hangi okulda yüksek lisansıma başlayacağım hala kesinleşmedi. Birkbeck'e ortalamam yetiyor, Sussex ve Goldsmiths'e girip giremeyeceğim Ağustos sonu-Eylül başı gibi notlarım resmi olarak açıklandığında belli olacak.

Bilmeyenler ve msn'de/gerçek hayatta konuyla ilgili yakınmalarıma denk gelmeyenler için: Brighton'da mı Londra'da mı yaşasam ikilemiyle karşı karşıyayım bu aralar. Goldsmiths Güney Londra'da, ama pek gitme olasılığım yok gibi. Birkbeck yine Londra'da British Museum dolaylarında, şehrin en merkezi yerinde. Gitme ihtimalimin en yüksek olduğu okul, ama notlarım kaldığım o dersi daha vermediğim için henüz kesinleşmedi ve o yüzden yurda başvurma tarihini kaçırdım. Okulun yeri şehrin en turistik bölgelerinden biri olduğu için çevredeki özel yurt ve evlerde tek kişilik oda fiyatları ayda £800'dan başlıyor. Londra'da daha az merkezi bir yerde oda tutmanın fiyatı ise ayda £600 gibi. Bir de Lisa'nın evindeki eşyalarımı Londra'ya taşımak için kamyonetimsi bir şey tutmam gerekeceği gerçeği var, Londra'ya Lisa'nın arabayla girmesi mümkün değil çünkü, ve o kadar eşyayı tren + metro yoluyla taşımam imkansız.

Bu problemler karşıma çıktıkça kafamda son bir kaç aydır "hmm aslında olabilir" kategorisine yerleştirmiş olduğum Brighton'da yaşama fikrine "evet ya, neden olmasın" gözüyle bakmaya başladım. Sussex Uni Brighton'a 6km falan, yani küçük de olsa orada okuma ihtimalim durumunda orada yaşamak çok işime gelir. Ama Londra'da bile okuyor olsam Brighton'da yaşamak doable gibi görünüyor bana. Birincisi Brighton'da ev kirası + Londra'ya tren bileti fiyatları Londra'da yaşamaya kıyasla ayda £300 falan az oluyor, önemsiz bir para da değil. İkincisi Birkbeck'de okursam haftada sadece 2 gün dersim olacak, Brighton da Londra'ya 1 saat, yani haftada 2 gün 1 saat yol gidip gelmek çok da zor iş değil. Üçüncüsü Brighton deniz kıyısında olması, genel olarak Londra'ya göre daha sıcak ve samimi olan havasını sevmem, Londra'nın karmaşıklığı olmadan sıkılınmayan ve aranan şeylerin bulunabildiği boyutta bir şehir olması, en çok da metrekareye 5 gay düşen süper bir popülasyona ev sahipliği yapması nedeniyle yaşamaktan çok zevk alacağımı düşündüğüm bir şehir.

Bu 2-3 hafta içinde bu işi kesinleştirip halletmem gerekiyor. Sussex Uni'den cevap bekleyecek vaktim yok, o yüzden Londra'da okuyacağımı düşünerek karar vermem en mantıklısı. Brighton'da yaşayıp Londra'da okuma işinin olabilitesi var mı sizce? Anket koyuyorum.

21 olmuş bulunuyorum ayrıca, çok çılgın.