Tuesday, 2 September 2008

london calling!!

Yine ilacımın saatini yarım saat kaçırdım, kafam hafifleyip kendi çapında dönmeye başladı. İçim bi fena oldu.

Bugün ilk kez makarnayı tatmadan sadece dakika tutarak olmuştur deyip bıraktım. Hayatımın aşırı al dente olmuş ilk makarnasıydı. Tadına baktım, yemedim, başka yemek yaptım, onu da yemedim. Neden bilmiyorum.

Akşam Londra'ya gidiyorum, belki yarın Canterbury'e giderim ama çok üşeniyorum. Cuma günü bir geceliğine İskoçya'ya gidiyorum, Pazartesi dönüyoruz sanırım. 20'sinde tamamen gidiyorum Freshers' Week için. Gerçi 2. sınıftayım, Fresher da sayılmam pek.

Ev arkadaşlarımdan 2'siyle tanıştım, geriye kalan 2'sinin nasıl insanlar olduğuna dair en ufak bir fikrim yok. Biri kız biri de erkekmiş ama, onu biliyorum. Umarım kız olan süper bir insandır.

27'sinde okulda Klaxons çalıyormuş. Mutlu oldum.

mean girls

Bir arkadaşımın sevgilisinin en yakın arkadaşı tarafından çalındığını ve şu anda kızın çok fena depresyonda olduğunu öğrendim dün. Daha birkaç hafta önce bu 3 insanla aynı masada oturup içiyorduk, meğer kimsenin haberi olmadan o sırada X kişisi son derece kankası olan Y kişisinin sevgilisini götürüyormuş el altından. Söz konusu Y ve sevgilisi çok aşık görünüyorlardı birbirlerine, onu da geçtim, insan nasıl böyle bir bok yer? Hadi çok fena aşık oldun, insan ayrılsınlar da üzerinden biraz zaman geçsin diye bekler bari nezaketen. En iyi arkadaşının sevgilisine göz dikmek nasıl bir leşliktir, onu geçtim, onlar hala birlikteyken gidip ayartan insan nasıl bir insandır, hatta insan mıdır nedir, bilemiyorum yani gerçekten. Olayı öğrenen Y kişisi, kankası X'i baya bir dövmüş duyduğuma göre öğrendikten sonra. Ben olsam gözüm döner öldürürdüm herhalde. Pek tanımam Y'yi, yakın arkadaşım değildir ama çok çok üzüldüm gerçekten durumuna, umarım yakın zamanda iyi olur ve herkes cezasını bulur.

Nasıl Disco Kid Olunur

5 Mayıs 2008 tarihinde "Nasıl Disco Kid Olunur" başlıklı bir yazı yazıp taslak olarak kaydetmiş, ama sonra "Aman neyse şimdi alakasız insanlara boşuna laf sokuşturmayayım" diyerek yayınlamamıştım. Şu anda adını vermek istemediğim 2 tane Taksim ortam çocuğunun yaratıcılık harikası tasarımlarını gördükten sonra kendimi tutamadım. Aynen koyuyorum.

How To yazı dizimin 2. ve en az ilki kadar hayati önem taşıyan bölümüne hoşgeldiniz sevgili okuyucular. Bugün sizlerle nasıl disco kid olunabileceği konusuna değineceğiz. Eğer tüm adımları dikkatle uygularsanız, 16 Mayıs'taki Sebastian+Kavinsky müzik şölenine kadar siz de disco kidliğe ulaşan evriminizi tamamlamış olabilirsiniz.

1-Her türlü altkültür ve popüler akımın en belirgin unsurlarından biri tahmin edebileceğiniz gibi saçtır. Platin sarısı kısa saçlar en varoş insanın bile tarzına 10 puan katabilmektedir. Cesaret edemem diyorsanız, saçınızın seçtiğiniz bir yanını uzun bırakıp diğer yanını kazıtabilirsiniz. Uzun derken upuzun saçtan bahsetmiyorum tabii, anladınız siz.

2-Robot desenli eşyalarınızı kendi öz evladınızmışcasına sevmelisiniz. Super Mario mantarı da seviyorsanız 5 puan daha yükseldiniz. Ayrıca mutlaka en az bir tane disko topuyla sevişirken fotoğraf çekip bunu Photoshop ya da olmadı Paint kullanarak türlü geometrik/rengarenk şekillerle doldurmalısınız.

3-Myspace profil sayfanızın şarkısı 1 yıl önce haberiniz bile olmayan türlü EdBanger Rec. şarkılarından biri olmalı.

4-Machine, Dirty, Factory gibi yerlerde her Cuma ve Cumartesi en az bir kez kendinizi göstermelisiniz. Bu sırada yanınızda kendiniz gibi disco kidliğe gönül vermiş kankalarınızın olması gerekiyor. "Nasıl Cool Kid Olunur" başlıklı yazıyı okuyup çevrenizdekilere cool bir edayla ben-buranın-popüler-insanıyım-sen-de-kimsin-ki-ıyy-ezik bakışları atın.

5-Artık kendi fotoğraflarını kendi çeken Myspace gençliği çok out oldu bildiğiniz gibi. Fotoğrafçı olduğunu iddia eden -ya da gerçekten öyle olan- bir arkadaş edinin, bayramlıklarınızı giyinip süslenin, pek bir sanatsal fotoğraflar çekin.

6-Bir de tabii ki retromanyak olun.