Wednesday 19 December 2007

love, my ass

i believe in happiness and in love that never fails but the longer i wait here,
the more they seem like a fairy tale. i need you to save me.


Frustration and heartache #385721. Bu kadarından sonra alışır sanıyor insan. Ama hiç alışamıyorsun. En dandik olanı da hayatta en yetenekli olduğum konunun her zaman en hak etmeyen insanlara itinayla değer vermek olması.

İstanbul'u seviyorum. En iğrenç insanlar bile, iğrençlikleriyle gurur duyar ve her fırsatta belli ederler. Pisliklerini dürüstçe yaparlar. Arkadaşınız olan hiç kimsenin aslında umrunda olmadığınızı bilirsiniz. Kendinizi göstermek için dışarı çıkar, 3-5 tane yanında görünmek isteyebileceğiniz insan bulur, içer, salak şeylerden konuşur, evinize dönersiniz. Ölseniz cenazenize gelmeyecek insanlardan oluşan İstanbullu arkadaşlarınız, işlerine gelmeyen bir durumda size pislik yapabileceklerini asla inkar etmezler. Herkes mal bir insan oluşuyla barışık haldedir. "Sana değer veriyorum"ların, iyi aile çocuğu maskelerinin arkasına gizlenip tuvalete gittiğinizde arkanızdan konuşan insanlar değildir onlar. Herkes kimin ne mal olduğunu bilir. Bu yüzden İstanbul'dayken eve kapanıp dünyayla tüm iletişimi kesmek, insana iyi gelir.

Monday 17 December 2007

when i dream, i dream of your fists

Bugünlerde DVD formatında rüyalar görüyorum. Hem uzunluk, hem ayrıntı, hem görüntü kalitesi, hem de senaryonun garipliği bana kesinlikle Avrupa sineması içinde kaybolmuşum gibi hissettiriyor. Önceki gece İstanbul'daki İtalyan Lisesi'yle alakası olmayan, deniz kıyısında bulunan 5-6 katlı 19. yüzyıldan kalma tarihi bir bina olan İtalyan Lisesi versiyonumun içinde saatlerce dolaşıp durdum. Neden olduğunu bilmiyorum ama o bina beni o kadar çok etkilemişti ki, içeri girebilmek için rüyadayken duyduğum isteği şu an bile tamamen hatırlayabiliyorum. Görünmez de olabiliyordum üstelik, fark edilmeden içeride dolaşabilmek için. Dün gece ise çok daha X-Men'vari bir rüya gördüm. Garip kısmı ise bu kez rüyada herhangi birinin yerinde olmamam, sadece uzaktan film izler gibi izliyor olmamdı. Süper güçleri olan kahramanlar, üstünüzü kapladıklarında şekil değiştirdiğiniz örümcekler -ki hayatta en tiksindiğim canlılardır-, benim-süper-gücüm-seninkini-döver şeklinde kavgalar ve onun gibi şeylerle dolu bir adet Amerikan çizgi roman uyarlaması izledim gece boyunca. Ondan önceki gece ise, siyah uzun dalgalı saçlı ve 25 yaşlarında taş gibi bir kadın olan ben, gece dışarı çıkmaya hazırlanıyordum. Siyah daracık bir pantolon, siyah topuklu ayakkabılar, beyaz bir gömlek ve siyah yelekten oluşan görüntüme aynada baktıktan sonra, birden papyon takmaya karar verdim. Sabah uyandığımda "papyon almalıyım evet" cümlesi yankılanıyordu kafamda.

Sunday 16 December 2007

wave lunacy goodbye

Maybe we could have pretended we were riding in the woods, riding horses. Mine would have been black and yours would have been white. It could have been all peaceful and silent as we had wanted it to be. Imagine the most peaceful scene ever. Imagine you're there. We could have been there. We could have been anything anyone could ever dream of being. We would have hugged each other to sleep while we both knew we weren't gonna sleep at all. We would have listened to Misread all night while we tried to fall asleep in your bed. It would have felt much better than any king size bed could ever feel. It would have been alright because we knew we'd wake up to endless possibilities. I hated instability, I hated uncertainty but I never complained because it was you. If it were anyone else, I would have told them to fuck off and shove their attitude up their asses, but I never said a word to you, not ever. Even when you used me, even when you took advantage of me, even when you took me for granted, I was always there for you. I did everything for you so that maybe then, just maybe then, you would care for me as much as I cared for you. Just one single word from you could have changed my world. You always knew it. You knew the power you had over me. You have no idea but you totally, literally, absolutely fucked my life up. If there's anything that's wrong with me right now, it's because of you. You're the reason I do nothing all day and watch tv. You're the reason all my relationships fail. You're the reason I need pills everyday. You do not have the right to hurt me. In fact, you owe me. You do not have the right to tell me that I don't care because not even one person in the entire world could have cared any more than I do. There's nothing else I can give you. You have taken everything. I'm truly sorry I had to leave you tonight but there was nothing else I could have done. I can't do it anymore. I'm sorry. I won't call you, but I want you to know that if you ever wanna talk, you'll find a way and reach me. I wish there was another way.