Wednesday, 3 August 2011

hard candy

Hard Candy filminde izledikten sonra eski sevgilime benzerliğiyle günlerce beni nostaljik rüzgarlar içinde sürükleyen Ellen Page'i gazeteci midir nedir bilmediğim birisi out'lamış. Bahsi geçen kişi Page'in eski ilişkileri arasında Drew Barrymore ve Clea DuVall'in olduğunu iddia ediyor. Page'in out olmadığını bilmiyordum bile ben, o derece barizdi bence hetero olmadığı. Eski sevgilimin gerçekten ikizi gibi olduğundan onun queer-diye-bağıran-görünüşünü Ellen Page'e yansıttım belki, ama I so knew it. Çok belliydi.

Outlama işini yapan insan hakkında ne düşünüyorum bilmiyorum. Son derece gay (ya da bi) olduğu halde hetero rolü yapan ikiyüzlü insanlar hakkında ne düşündüğümden defalarca bahsettim:

Son derece gay olduğu halde bunu gizlemek için karşı cins muhabbeti yapan insanlar herhalde dünyada en az saygı duyduğum (=hiç duymadığım) insan modelleri arasında üst sıralarda yer alıyorlar. Sık sık Facebook durumuma koca koca LİSTEMİN GİZLİ EŞCİNSELLERİ BUNLAR yazıp o insanları tag'leme isteği duyuyorum bu aralar. Başkasının ikiyüzlülüğünün beni ilgilendirmediğini düşünmüyor olsam ciddi ciddi yapacağım bunu. Öyle biri olmadığımdan yapmıyorum. Ama bu yine de içimdeki ağzımı bozma isteğinin bambaşka olmasını engellemiyor.

Daha bugün listemdeki birinin status update'inde "Ay X aktörü ne yakışıklı adam, Türkiye'de niye böyle seksi adamlar yok" falan görüp "Wait a minute, you were a total dyke the last time I saw you" tepkisi verdim. Cidden böyle tipler tepemi attırıyor. Ve bu tür davranışlar kendilerini out'lama isteğimi bambaşka hale getiriyor. Böyle The Chart'ın Türk versiyonu gibi bir şey hazırlayıp hemcinsleriyle yaşadıkları bütün ilişkileri online olarak paylaşmak istiyorum. Ama yapmam. O yüzden Ellen Page'i outlayan bu insanın yaptığının büyük bir densizlik örneği olduğunu düşünüyorum. Yine de bu ona kısmen hak vermemi engellemiyor.

Tuesday, 2 August 2011

i fight back



Cuma günü Yunan Adaları gemi turuna gidiyoruz. Yunan taksi şoförleri hala grevdeymiş. Özellikle adalarda taksiler abartı fiyatlara çalışıyor zaten, bir de üstüne ekonomik krizdeki ülkelerinin milli gelirinin beşte birini turizm oluştururken en çok turist gelen mevsimde niye böyle saçma sapan bir şey yapıyorlar aklım ermiyor gerçekten. Limanlara, havaalanlarına falan giden yolları kapatıyorlarmış, turistleri attraction'lara bedava sokuyorlarmış bilet gişelerini ele geçirip falan. Hem kendilerine, hem ülkelerine zarar. Düpedüz enayilik bence.

Bu grevin bizi etkileyen kısmı, geminin ekstra turlarının oha dedirten fiyatlarını gördükten sonra taksiyle gezmeye karar verişimiz. Mesela Atina'da 4 saatlik Akropolis turu 64 euro'ya satılıyor kişi başı. Limandan Akropolis'e taksi 12 euro falan, giriş ücreti de o kadar, ve iki kişiyiz, siz hesaplayın taksiyle gidersek ne kadar para cebimizde kalıyor. Ve 5 günlük turdaki tüm ekstra turlar bu civara satılıyor, öyle ki hepsine katılsanız cruise'a verdiğinizden çok daha fazla para ödüyorsunuz sırf ekstralara. Ve limanlar genelde otobüslere falan uzak olduğundan ve otobüsler saat başı olduğundan toplu taşımayla gezmek mümkün değil, taksi zorunlu hale geliyor. Umarım bu iş Cuma'ya kadar hallolur, ya da babamın söylediği "Genelde tüm turları satın alanlara indirim yapıyorlar" muhabbeti doğrudur. Çünkü 4 saatlik bir geziye 64 euro vermeye hiç niyetim yok, gerizekalı falan sanıyorlar herhalde insanları. Araba kiralamanın günlüğü 40 euro zaten.

**

Tezimle ilgili okumam gereken yüzlerce materyal olduğundan ve boşa harcayacak bir günüm bile kalmadığından geziye yanımda götürebileceğim bir e-kitap okuyucu almaya karar verdim. İngiltere'de yaşarken Kindle almayı düşünmüştüm (Amazon'da 111 pound'a satılıyor), ama kitaplarımın hepsi PDF ya da EPUB olduğundan ve onları teker teker Kindle'a uyumlu hale getirmek için para vermek istemediğimden almamıştım. Ayrıca netbook'um nasıl olsa aynı işi görüyor diye düşünüyordum. Ama çok gezen bir insanım, ve bu yaz deli gibi sıcakta her bir yere gittiğimde netbook taşımak üşendirdi beni. Ayrıca netbook 2 saatte açılıyor, pili çabuk bitiyor, gözü yoruyor, kucağımı ısıtıyor falan filan. O yüzden bir e-book reader gerekiyordu. Aklıma gelen her türlü siteye baktım, ama Amerika'da 119 dolara Nook satılırken ülkem ebook reader'larına onun bilmemkaç katı para vermemekte kararlıydım. Dün anneme bundan bahsediyordum ki, hastane email adresine günlerdir Reeder'dan "Doktorlara indirim yapıyoruz" şeklinde mail geldiğini söyledi. %15 indirimli Reeder Lite'ımı aldık bugün, yarın gelecek. Mutlu oldum.

**

Pound 2.76 olmuş bu arada. Oha dedim, pound'larımı mı satsam acaba, daha yükselir mi ki?

Monday, 1 August 2011

xenalicious

After Ellen 'Sinemalarda görmek istediğimiz birbirinden alakasız genre'ları birleştiren LGB filmler' temalı süper bir liste hazırlamış. Okuyunca çok eğlendim.


Zero seconds. Aynen öyle.