Friday 26 April 2013

you should have seen your little face

Yine uzun zamandir yazamadim. Evde VINN turu bir seyle internete baglandigimdan ve evimde ne telefon, ne de bu VINN dogru duzgun cektiginden internete pek giremiyorum. Onun yerine dizi izlemeye ve kitap okumaya sardim. Hafta sonlari falan iki gunde uc roman bitiren birine donustum.

Hafta sonlari demisken, isin yogunlasmasiyla birlikte sosyal hayatim kuculmeye basladi. Cuma geldiginde artik  "Arkadaslarimla x partisine gidip bir suru sey icecegim" yerine "Yasasin, eve gidip yemek pisirecek, biraz DVD izleyecek ve sonra yatakta kitabimi okuyacagim" diye seviniyorum. Disari cikacak, sosyallesecek, gec saatlere kadar uyanik kalacak enerjiyi kendimde bulamiyorum.

O enerjiyi kendimde bulabildigim (ve su anda gozume yillar onceymis gibi gorunen) gunlerin birinde TLC diye bir partiye gittim. Benim gibi uyku saati 11 oldugu icin erken gelenlere goodie bag dagitiyorlardi. Sansima goodie bag'lerin icinden Urban Decay makyaj malzemeleri, Toni and Guy sampuanlar, ev yapimi brownie'ler falan derken neredeyse 50 poundluk ivir zivir cikti.






**

Onun disinda Marc Jacobs'un tasarladigi diyet kola kutularindan cikan sifrelerle ilk denememde Marc Jacobs canta kazandigimdan bahsetmistim. O da sonunda geldi. Bekledigimden daha dandik gorunumlu, ama kola kapagi detaylari hosuma gitti.





**

Is arkadaslarim staja baslamamin 3. ayini kutlamak icin bana cicek, bir sise sarap, bir suru hediye kuponu ve cikolata almislar. Cok duygulandim ve ilk kez evim cicek yuzu gormus oldu (zavalli cicekleri evde vazo olmadigindan shaker'a koymak zorunda kalmamdan anlasiliyor sanirim).



**

Fotolarimi da paylastiktan sonra eve gidip kendimi pizza ve cupcake'e bogacagim.



Soz bundan sonra daha cok yazacagim. Pazartesi gorusuruz!