Monday 26 April 2010

you're not gonna reach my telephone pt.2

Bugünlerde insanların tanımadıkları insanlarla telefonda konuşma ve onlara webcam açma konusunda ne kadar rahat oldukları dikkatimi çekiyor. Sadece bu hafta boyunca MSN'deki ilk konuşmamızda daha 5 dk olmadan "Hadi cam açalım" diyen 3-4 tane insana denk geldim. Açmayacağımı söylediğimde de genelde trip atıyorlar "Hadi bye o zaman" şeklinde, sanki hayatımdaki yoklukları benim için çok büyük bir eksiklik olacakmış gibi. Netbook'umun cam'inin çok dandik olmasını bir kenara bırakırsak, ben uzun zamandır tanıdığım ve güvendiğim insanlar dışında çok istisnai bir durum olmadan cam açmam. Yeni tanıştığım kim olduğu belirsiz bir insana zaten hiç açmam. Onu geçtim açsam ne olacak? Kalkıp soyunacak halim olmadığına göre yüzümü avatar'daki fotoğraf ya da webcam'de görmenin farkı nedir? Sahte fotoğraf koyan insan sahte video da koyabilir gayet.

Bir de telefon numaramı verdiğime bin pişman olduğum ve 2-3 günde bir arayan bir insan var. O ısrarla arıyor, ben ısrarla açmıyorum. Bugün en son "Artık bugün de açmazsan erkek olduğunu düşüneceğim" şeklinde bana mesaj atmış. Düşünürsen düşün, bana ne ki? Gayet bariz bir şekilde erkek olmadığıma göre, sen de umrumda olmayan bir insan olduğuna göre, ne düşündüğün beni ilgilendirmiyor. Belki meşgulüm, belki işim var, en azından telefonu açmıyor olmamın bir nedeni var, hala arayıp durmak saygısızlık değil mi? People should learn how to take a hint.

Bu arada telefon açmama nedenim de telefondan nefret etmemden kaynaklanıyor. Mesajlaşmaktan da, konuşmaktan da. Eğer söylenmesi gereken bir şey yoksa laf olsun diye telefonda konuşmak çok gereksiz geliyor, yapmaktan hoşlanmıyorum. Hatta GSM operatörlerine sesleniyorum, fiyatları yükseltin biraz lütfen, bu arama/mesajlaşma işinin boku çıkarıldı. Hayatta en çok konuştuğum annem ben İngiltere'deyken aradığında bile "Hadiii hadi kapat artık" diye konuşan bir insanım ben, tanımadığım insanla ne konuşayım telefonda? Doğru düzgün tanımadığı insana telefonunu sormamak gibi bir saygı/common sense sahibi olmadığı için insanlar, ben de hayır demeyi bilmediğim için oluyor hep bunlar.

Bir de aklıma gelmişken, telefon delisi insanlar var. Otobüs, tren, havaalanı gibi toplum içinde saatlerce bağıra bağıra telefonla konuşanlar. Sanırsınız ki dünyayı kurtardıkları bir işleri var da çok önemli şeyler konuşuyorlar. Yok "aşkım napıyosun ben de Havaş'tayım Bodrum'da şunu şunu yaptım bu hafta", yok "yaa Ozan bana böyle dedi çok sinir oldum". Benim telefonum toplum içinde her zaman titreşimdedir, trende biri ararsa o sessizliği bozmamak için ya açmam ya da açıp "Dışarıdayım sonra konuşalım" derim. Bekleyemeyecek şeyler değil bunlar, kimse de kimsenin özel hayatını dinlemek zorunda değil, böyle herşeyi bas bas herkese duyurmaktan da insanlar nasıl rahatsız olmuyorlar anlamıyorum. Görgü denen şey yok kesinlikle.