Bugünlerde queer kavramı hakkında çok düşünüyorum. Değişik zamanlarda değişik insan grupları için taşıdığı farklı anlamlar hakkında.
Benim için queer cinsel ya da cinsiyet kimliği heteronormatifin dışında olan, ya da kadın-erkek, gay-straight gibi ikili-karşıtların (binary işte, siz anladınız) dışına çıkanları kapsıyor. Aynı zamanda benim için queer politik anlamlar da taşıyan bir kavram. Queer Theory'nin büyük kısmını oluşturduğu bir bölüm olan Gender Studies okuyan, vaktinin çoğunu (hatta hepsini) kendini queer olarak tanımlayan insanlarla kendini queer olarak tanımlayan mekanlarda geçiren bir insan olarak gayet rahat bir şekilde söyleyebilirim ki çevremdeki herkes queer'i bu şekilde tanımlıyor; akademisyen, Gender Studies öğrencisi, kendini queer olarak tanımlayan insan, kim olurlarsa olsun şu ana kadar bu tanımı reddeden birini görmedim. Sadece queer'in politik olması konusuna katılmayan bir kaç insan tanıyorum, bundan da birazdan bahsedeceğim.
Dün yazdığım FAGtr post'u sayesinde oluşumun kurucusuyla konuşmuş bulundum. Kendisi bana aynı anda kendimi kadın ve queer olarak tanımlamamın çelişkili olduğu türünde bir laf etti. Değil.
İnsanların queer'in ne olduğuna dair yanlış inançları var gördüğüm kadarıyla. Queer olmak için genderqueer olmak gerekmiyor, ikisi farklı şeyler. Dolayısıyla şu an kendimi "kadın" olarak tanımlıyor olmamın aynı zamanda queer olarak tanımlamamı engellemesi gibi bir durum yok. Onu geçtim, "kadın" da dahil olmak üzere tüm cinsiyet kimliklerine sürekli bir performativite örneği olarak baktığımdan "kadın" olmayı fiks bir kimlik olarak görmüyorum. Ama dediğim gibi, öyle olarak görsem bile bu queer kimliği taşımamı çelişkili yapmıyor.
Daha somut konuşacak olursam, benim için aşağıdaki insanlar queer'dir (kendilerini öyle görüyorlarsa tabii ki):
- Cinsel ve cinsiyet kimliği ne olursa olsun tek eşli olmayan insanlar (aldatanları falan kastetmiyorum tabii ki, poly olmaktan bahsediyorum),
- Cinsel ve cinsiyet kimliği ne olursa olsun BDSM'le uğraşan insanlar (uğraşmaktan başka Türkçe fiil bulamadım, kusura bakmayın),
- Aseksüeller,
- Cinsiyet kimliği zaman zaman ya da her zaman kadın ya da erkek'ten farklı bir şey (ya da şeyler) olanlar,
- Cinsiyet kimliği kadın ve erkek arasında gidip gelen ya da ikisi birden olanlar,
- Cinsel kimliği heteroseksüelin dışında olanlar,
- Cinsel kimliği heteroseksüel olmasına rağmen cinselliği heteronormatif olmayan bir şekilde yaşayanlar (i.e. "Erkek kadının içine girer"den farklı, mesela tam tersi şekilde seks yapanlar; şu anda aklıma başka örnek gelmedi ama siz anladınız).
Benim için bu üsttekilerden biri olan, kendine queer diyen ve queer politikaya ucundan da olsa değen bir insan queer'dir.
Politika kısmının altını çizmek istiyorum.
Son zamanlarda çevremde biseksüel ya da panseksüel olan ve kendini queer olarak tanımlayan bir sürü kadın var. Bir yerde bir kadınla birlikte görülünce kendilerine lezbiyen denmesine fena sinirlenip "Ben biseksüelim/panseksüelim" falan diye düzeltiyorlar. İlgileri %80 kadınlara yönelik olmasına rağmen lezbiyen ortamlara dahil olmak istemiyorlar. LGBT (evet, TT değil, tek T) hareketle en ufak bir alakaları yok, LGBT kültüründen ve tarihinden de tamamen uzaklar. Bu benim için çok apolitik bir davranış biçimi. Queer apolitik değildir, queer'in kesinlikle siyasi bir yönü vardır her zaman bana göre. O yüzden bu bahsettiğim insanların kendine queer diyor olması bana biseksüellik/panseksüellikle eşleştirilen önyargı/stigmalara maruz kalmama çabasından kaynaklanıyor gibi geliyor. Queer etiketi bile moda oldu yani anlayacağınız.
Yine de tabii ki kim kendini nasıl etiketlemek istiyorsa etiketler. Kimse de queer olmak için benim yukarıdaki kriterlerime dahil olmak zorunda değil. O yazdıklarım sadece benim fikrim.
O yüzden özellikle bir LGBT grubun başında olan birinin başkalarının kimliklerini çelişkili olarak etiketleme hakkını kendinde görmesi bana şaşırtıcı geldi.
Doğru düzgün imlanın, fag gibi seksist bir kelime yerine queer gibi nötr bir kelime kullanılmasının, ve transgender'ın transseksüel ve travestiyi de kapsayan şemsiye bir terim olmasının hastasıyım, bu arada.
Bu kadar queer muhabbetinden sonra Stella'mı içip queer performans mekanı olan Wotever'a doğru yola çıkıyorum, fellow queer'lerimle birlikte olmak için. Ve inanır mısınız, aralarında kendini kadın olarak görenler bile var. Adios.