Sunday, 27 January 2013

goodbye, this town, these streets, your friends

Sanırım bu blog'u açtığımdan beri ilk kez bu kadar uzun süre yazamadım. Staja başladığımdan beri ne enerjim, ne de zamanım oldu. Şu anda da pek zamanım yok, ama hayatımda olup biteni özet geçmek ve zaman bulduğumda uzun uzun yazacağımı, hala burada olduğumu belirtmek istedim.

Üç haftadır sabah 9-akşam 5 staj yapıyorum ve bir dakikam dahi boş geçmiyor, yılların çalışanı gibi eve iş getiriyorum; o derece meşgulüm. Projeler, hastane ziyaretleri, şehir dışına dernek ziyaretleri falan derken kafamı kaldıracak vakit bulamıyorum. O kadar ki, son üç haftadır haftaiçleri yemek yapacak enerjim dahi olmadığından gündüzleri meyve, akşamları da hazır salata ya da sandviç yiyorum. Mikrodalgada 3 dakika bir şeyler ısıtmak dahi zor geliyor.

Diğer yandan iki hafta sonra bu evden çıkmam gerekiyor ve üç haftadır harıl harıl aramama rağmen ev bulabilmiş değilim. Stüdyo ya da 1+1 için 1000 poundluk bir bütçeyle arayışıma başlamıştım, baktım olmuyor, bütçemi ayda 1300 pound'a çekmek zorunda kaldım. Buna rağmen şu anda yaşıyor olduğum bölgede bütçeme ve kafama uygun ev bulamıyorum. Fiyatı bana uyanlar ya çok küçük oluyor, ya da içleri çok döküntü oluyor. Başka yerde yaşamaya gönlüm olmasa da metroyla yarım saat falan uzaklıktaki yerlere de bakıyorum, ama her gün şehir merkezine gidip gelmenin masrafını katınca arada 100-200 pound falan bir fark oluyor en fazla. Ve bence ayda 200 pound fazla ödemek işe yürüyerek gidip gelebilmeye ve günün bir buçuk saatini tıklım tıkış toplu taşıma araçlarında ayakta geçirmek zorunda olmamaya her şekilde değer.

Belki çok seçici davranıyorum, ama bu sefer uzun süre yaşayabileceğim, içime tamamen sinen bir ev istiyorum. Çevremdeki herkes "Kızım kafayı mı yedin, iki haftaya evsiz kalacaksın, ne bulursan tut" tepkisi veriyor, ama ben istediğim evi zamanında bulacağıma dair umutluyum. Dua edin de bu hafta güzel bir ev bulayım, dağ başına taşınmak zorunda da kalmayayım.

Tüm bunlar olurken bir de bu aralar arkadaş çevremin genişleyeceği tuttu. Arkadaşlarımı ihmal etmemeye ve arkadaşlıklarıma emek vermeyi öğrenmeye kararlıyım, o yüzden arkadaşlarımla düzenli olarak görüşmeye çalışıyorum. Bütün hafta işte olmak enerjimi çok fena emiyor ve hafta sonu geldiğinde tek istediğim pijamamı giyip yatakta film izlemek oluyor, ama içimden gelmeye gelmeye de olsa dışarı çıkıyor ve arkadaşlarıma zaman ayırıyorum.

Yalnız başıma evimde kafa dinlemeye ayıracak vaktim hiç kalmadı ve bu durum ruh halime hiç iyi gelmiyor, ip bir yerinden kopacak gibi hissediyorum sürekli. Introvert doğam her gün insanlarla iç içe olmaya dayanamıyor, o insanları seviyor olsam bile uzaklaşma isteği duyuyorum.

Hadi bakalım.