Friday, 12 July 2013

my computer thinks I'm gay

Staj yaparken üç haftalık bir proje için para almamı saymazsak ilk maaşlı işimin ilk haftası çok, çok koşuşturmaca geçti. Benden önceki (stajyerken manager'ım olan) insan işten ayrılalı bir ay olduğundan çok iş birikmişti, hem onları yetiştireyim, hem de stajyerken yapmadığım işlerini devralayım derken çok stres oldum. Bu manager kişisi gittiğinden campaigning işlerinin tamamı ve iletişim işlerinin çoğu bana kaldı; şu anda "Şu konuda ne düşünüyorsun, bu konuda ne yapsam emin olamadım" gibi soruları sorabileceğim bir insan olmadan, tamamen kendi inisiyatifimi kullanarak çalışmak zorunda olmanın ağırlığı altındayım. Kafama göre karar verip yanlış bir şey yapsam kabak benim başıma patlayacak, sürekli başkalarına danışıp dursam kendi-başına-bir-şey-yapamıyor imajı vereceğim. Umarım yakın zamanda alışır ve kararlarımdan şüphe duymayacağım derecede iş özgüvenine sahip olurum.

**


Placebo'nun yeni single'ı çıktı bu arada. Az önce ilk dinleyişimde şu sözler aklımda yer etti:

"I got too many friends
Too many people that I'll never meet
And I'll never be there for"

500 kişiye ulaşan Facebook listemi temizlemem gerektiğini hatırladım. Listem kırk yıldır görmediğim, hatta az sayıda da olsa hiç görmediğim, şarkı sözlerinde de dendiği gibi bir derdi olsa gidip yanında olmayacağım (ve aynı şey benim başıma geldiğinde de bana bir destekte bulunmayan) insanlarla dolu. O kadar insanın arasındaki gerçek arkadaşlarımın sayısı 50'yi geçmez herhalde. Büyük bir ayıklama yapmak istiyorum, ama o kadar zaman harcayıp listemi boşaltacağım, sonra yine böyle tanıdığım ama arkadaşım olmayan insanlardan ekleme talebi gelecek, ayıp olmasın diye kabul etmek zorunda kalarak listemi yine şişireceğim gibi geliyor. Arkadaşınız olmayan, ama sağdan soldan tanıdığınız insanlara karşı sosyal medyadaki tutumunuz nedir? Ekliyor musunuz, eklemiyorsanız üzerlerine alınmamaları için ne yapıyorsunuz, ya da alınsalar umrunuzda olmuyor mu, nedir?