Evet, Lindsay Lohan hanfendi dün Eurostar'la Londra'ya gelmişler Paris'ten. 1 gün önce gelseymiş karşılaşırmışız belki, falan filan. Sam Ronson da Londra'daymış.
"Take cover... Lindsay Lohan was last night heading for a reunion with former lover Sam Ronson.
LiLo jumped on a high-speed London-bound Eurostar in Paris yesterday in a bid to get their volatile relationship back on track.
She was all set to attend the Glamour Awards' after-party, where Sam was due to DJ.
However, Sam's DJ brother Mark - a presenter at the awards in a marquee in Berkeley Square - was not happy.
A source said: "Mark went mad when he heard Lindsay was on her way over. He can't be bothered with the drama that follows Lindsay."
While she was on the Eurostar, LiLo took pictures on her mobile phone of her with her fingers in her mouth, looking all worried.
A source at the after-party in Whisky Mist said: "Sam asked to be given 25 huge towels."
To mop up all the tears?"
LiLo jumped on a high-speed London-bound Eurostar in Paris yesterday in a bid to get their volatile relationship back on track.
She was all set to attend the Glamour Awards' after-party, where Sam was due to DJ.
However, Sam's DJ brother Mark - a presenter at the awards in a marquee in Berkeley Square - was not happy.
A source said: "Mark went mad when he heard Lindsay was on her way over. He can't be bothered with the drama that follows Lindsay."
While she was on the Eurostar, LiLo took pictures on her mobile phone of her with her fingers in her mouth, looking all worried.
A source at the after-party in Whisky Mist said: "Sam asked to be given 25 huge towels."
To mop up all the tears?"
Oh, all the dyke drama.
Paris'te aşırı, aşırı ve aşırı derecede hectic geçen bir haftasonundan sonra hala kendime gelebilmiş değilim. Cumartesi gecesi 3 buçukta evden çıkıp Luton'daki neden Londra sayıldığını bilmediğim havaalanına 2,5 saatte ulaştık. 2,5 saatte arabayla Paris'e gidilebildiğini belirtmekte fayda var tabii ki. Lisa'nın ters yönde giden trafikte araba kullanmama takıntısı. Öte yorgun bir şekilde Paris şehir merkezine ulaştığımızda öğlen falandı. Eiffel Kulesi'ne gidip parktaki havuzun etrafındaki çimenlerde bikiniyle güneşlenen Fransız halkının arasına karışıp bütün gün mayıştık, ve malesef fark ettik ki kotla güneş altında yatılmıyormuş. Neden kotların diz kısmı güneşte aşırı ısınıyor? İlginç. Bir de Paris'in güvercinleri pek bir besili, Londra'dakilere kıyasla yaratık gibiler. Kendimizi yerlerden kaldırabilecek hale gelince klasik turist şehir turu yaptık, fake bir Banksy bulup heyecanlandık, akşam da Le Marais'ye gittik. Le Marais gibisi yok kesinlikle, neden bilmiyorum ama oradaki gay barların sıcak havası Londra-Soho'dakilerin hiçbirinde yok. Pazartesi Lisa'nın doğumgünüydü ve Eurodisney'e gittik, tapıyorum oraya kesinlikle. Cuma yeniden Paris'e gidiyorum, bu kez Eurostar'la thank fuck for that. Disneyland giriş bileti 51 euro ve yıllık bilet 89 euro olduğuna göre yıllık alıp boş zamanım oldukça gelmek mantıklı görünmeye başladı gözüme.
Cuma günkü La Roux konseri iptal oldu Elly'nin "boğaz problemleri" nedeniyle. "Ama ben onun için Paris'e geliyodum??" diye kaldım ben de. O halde Cuma gecesi Le Marais gay pub crawl.
Boğaz problemi demişken, boğazım ağrımaya başladı fena halde. Haziran'da bademcik iltihabı geçiren tek kişi olabilir miyim?
So drive yourself insane tonight, it's not that far away and I just filled up your tank earlier today.