Saturday, 29 January 2011

homophobia - the worst disease

Ugandalı gay aktivist David Kato birkaç gün önce evinde çekiçle dövülerek öldürüldü. Kato Uganda'da eşcinsel aktivitelerin en hafif olarak ömür boyu hapisle, hatta bazı durumlarda idam ile cezalandırılmasını öngören bir yasa tasarısına karşı en çok sesi çıkan Ugandalı aktivistti.


Ölümünden bir süre önce yukarıda görmekte olduğunuz tabloid'de içinde Kato'nun da bulunduğu eşcinsel olduğu iddia edilen bir grup insanın isim, fotoğraf ve ev adresleri yayınlanmıştı. Kato bu olaydan sonra aldığı ölüm tehditlerinin alışılmışa göre çok çok arttığından bahsetmişti.

Kato sonunda henüz 40'lı yaşlarındayken eşcinsel olduğu ve bunu gizlemediği için öldürüldü.

Ve bazı homofobik insanlar adamcağızın ölüsünü bile rahat bırakmayarak cenaze töreninde olay çıkarmışlar.

Kato'nun ölümü İngiltere'deki çoğu gazetenin manşetinde yer alıyor günlerdir. Her yerde bu konuşuluyor, Facebook'umda herkes bundan bahsediyor, Kato için Londra'da düzenlenen törene davet ediyor birbirini.

Türkiye'de Google'dan arattığım kadarıyla bu haber tek bir gazetede bile yer almamış (yanılıyorsam haber verin). Hürriyet'in internet sitesinde ilk sayfada Burcu Esmersoy'un tweet'leri, Merve Terim'in kına gecesi falan var. Bir insanın sadece hemcinsine ilgi duyduğu için kendi evinde çekiçle öldürülmüş olmasının haber değeri yok anlaşılan.

Dün derste homofobiden bahsediliyordu, "Bu arada benim partnerim de butch bir lezbiyen" dedi hoca gayet "Bugün hava ne güzel değil mi" dermişçesine. Kimse de en ufak bir tepki vermedi. Ondan önceki hafta da cinsiyet rolleri konuşulurken sınıftaki 2-3 insan "Ha bu arada ben eşcinselim" falan diye yorumlar yapmışlardı deneyimlerini aktarırken. Yine kimseden en ufak bir tepki yok. 50 tane falan eşcinsel mekanın olduğu bir yer Londra, öyle ki dün gece aynı anda 5 farklı gay mekanda arkadaşlarım olduğundan "Hangisine gitsem" stresi içindeydim bütün gün. Ben burada tek derdim bu olarak yaşarken, insanlar bu kadar rahat bir şekilde eşcinselliğini bas bas bağırabiliyorken, dünyanın bazı yerlerinde eşcinselliğin ölümle cezalandırıldığını bilmek bana kendimi bok gibi hissettiriyor.

Lütfen Kato'nun ölümüyle ilgili haberlerin en azından bir kaç tanesini okuyun, birilerine okutturun ki insanlar en azından şanslı ve ayrıcalıklı hayatlarının 3-5 dakikasını dahi olsa Batı'daki çoğu insanın sahip olarak doğduğu hakları elde edebilmek için ölümü göze alan (ve malesef ölmüş olan) bu adamı anarak geçirsinler.

No comments: