Thursday, 27 January 2011

i haven't signed the social contract

Bugün Babylon'dan 24 yaş sınırını uygulamaya başladıklarına dair bir mail gelmiş. Bu Türkiye'de nerelerde, ne şekilde uygulanmaya başlandı, merak ediyorum (bilgisi olan varsa paylaşsın lütfen).

İlk içkim 13 yaşındayken Karşıyaka'da babamın kız arkadaşıyla birlikte Yerde Fıstık'ta içtiğim bir şişe Efes'ti. Orta sonda her Cumartesi dersane çıkışı Alsancak'ta bütün günü içerek geçirmeye başladım. O sırada 14 yaşında olmama rağmen ne bir bakkalda, ne de bir barda üzerimde okul üniforması varken bile bir tane insan "Senin yaşın tutuyor mu" diye sormadı yıllar boyunca, yaşımın bariz tutmadığını bilmelerine rağmen. Bir kaç kez polis baskınına denk geldim. Her seferinde diyalog aynı:

Polis: Yaşın kaç senin?
Ben: 14.
P: Barda ne işin var?
B: Tuvaleti kullanmaya girdim (bariz alkollü olduğum ve aynı polise bilmemkaçıncı denk gelişim olduğu için herif tabii ki inanmıyor).
P: Annen baban biliyor mu böyle yerlere geldiğini?
B: Hıı evet (eve sarhoş gittiğimde anlamama olasılıkları var mı?).
P: Git hadi bir daha görmeyeyim.

Polis gider, 10 dakika sokağın başında bekledikten sonra mekana geri dönülür. Ne mekan sahibi, ne de barmenler bir laf eder.

Bu asilik dönemimi 14-15 yaşlarında yaşamış olmaktan memnunum, lise boyunca son derece sheltered bir hayat yaşamış olsaydım üniversitede kendimi İstanbul'da ailemden uzak, tek başıma bulunca bokunu çıkarırdım diye düşünüyorum. Lisede okul çıkış saatinden yarım saat sonra evde olmazsa ailesi deliren, fena kısıtlama altında yetişmiş, ama okulu ekip ailesinin ruhu duymadan aynı anda bilmemkaç erkekle birlikte olduğu orgy'lere giden arkadaşımdan biliyorum ki; yasaklar bir boka yaramıyor. Tam tersine, insanın erken bir yaşta bazı şeyleri kendi deneyimleyip, yaptığı hatalardan ders almasına izin verilmediği zaman insanlar o kısıtlama üzerlerinden kalktığında kafayı yiyorlar iyice. O yüzden 18 yaş sınırı bile bana abes geliyor, benim ideal dünyamda bu sınır 16 olurdu.

Şimdi bu 24 muhabbeti beni ne kadar etkileyecek bilmiyorum. Arkadaşlarımın çoğu 18-23 yaş aralığında, benim de 24 olmama daha 2.5 yıl var. Ben yine evimde içerim, içkimi yanıma alır öyle çıkarım, sorun değil, ama gittiğim mekanlar bundan büyük zarara uğrayacak "ortam" olarak. Nasıl olacak bilmiyorum bu iş.

Social contract theory siyaset biliminin en temel kuramlarından biridir, toplumsal sözleşme kuramı. Buna göre devlet-öncesi dönemden çeşitli sebepler yüzünden (Hobbes, Locke, Rousseau vs. hepsine göre farklı) memnun olmayan insanlar bir araya gelip düzenledikleri toplumsal sözleşme ile haklarının bir kısmını "devlet" denen şeye bırakırlar, onları yönetmesi için. Özellikle AKP başımıza gelip böyle abuk subuk işlere imza atıp durduğundan beri benim de "Ama ben o toplumsal sözleşmeye imza atmadım" deme sıklığım artıyor. Bu tür prehistorik zihinlerin beni yönetme hakkı neden olsun ki?

No comments: