Thursday 27 January 2011

fat activism

Eğer Cuma akşamından önce bu post'u okursanız lütfen şuraya bir bakıp imzanızı atın.

Facebook arkadaş listemde olan ve şu ana kadar hakkında iyi şeyler düşünüyor olduğum bir insan son bir kaç gündür yeni twitter hesabının reklamını yapıyor "kadın-erkek zihniyetini yazıyorum" falan şeklinde. Hesabın adı da xxxbayan türü bir şey.

İlk olarak bayan kelimesinden nefret ettiğimden, ve aklı başında bir kadının kendine neden bayan demeyi seçtiğine anlam veremediğimden "hmm?" diye sağ kaşım yukarı kalktı görünce.

Az önce sırf can sıkıntısından baktım, ve gördüğüm ilk tweet:

"Tombul kadının seksoş olmak için giydiği diz üstü çorap, tombul erkeğin ise skinny pantolonu yürüyen sosis etkisi yapar."

Bu söylemi problematik bulmamın kendim de bir tombul kadın olmamla alakası yok. En zayıf (toplumun "normal" kabul ettiği kiloda olduğum) halimde bile insanlar hakkında böyle yorumlar yapılması beni çok rahatsız ederdi. Genel olarak insanların başkalarını fiziksel özellikleri yüzünden yargılamasına fena halde uyuzum. İster kilosu olsun, ister saçı başı, ister kaşı gözü.

Fat activism hakkında bir bilginiz yoksa araştırmanızı tavsiye ederim, kesinlikle daha bilinir olması gereken bir şey. İnsanların kiloya bakış açısını değiştirmeyi ve şişman insanın da güzel/sağlıklı olabileceğini göstermeyi amaçlayan bir aktivizm türü kısacası. Londra'da bu tür bir aktivizm son hız çalışıyor, zaten insanlar kilo hakkında Türkiye'deki kadar takıntılı değiller, 100 kilo (hatta muhtemelen daha fazla) olan ve son derece seksi iç çamaşırlarıyla partilere gidip bunu yaparken gayet tahrik edici görünen bir sürü kadın tanıdım şu son bir kaç ay içinde. Onları tanımak benim kendime olan bakışımı da etkiledi, artık kendimi sokaktaki 3-5 insan beni şişman bulursa diye insan ötesi diyetler yapmak zorunda hissetmiyorum (Türkiye'ye döndüğümde relapse moduna geçiyorum gerçi bazen, Türk insanı çok yargılayıcı çünkü). Ayrıca yürüyen sosis gibi falan da görünmüyor olsam gerek ki beni çekici bulan bir çok insan var.

Böyle mal mal laflar duyunca tepem atıyor o yüzden. İnsanların vücut tipleri toplumun standartlarına uyuyor diye uymayan insanlara kabadayılık taslama ve onlara kendilerini kötü/yanlış/kendilerinde bir sorun varmış gibi hissettirmeye çalışma hakkını kendinde bulması bende gidip ağızlarına 2 tokat atma isteği uyandırıyor.

Biraz aşağıda:

"Kadın,erkeğe kendini iyi hissettiren bir kimyasaldır." (Noktalama işaretlerinden sonra boşluk bırakılması gerektiğinden bahsetmeyeceğim bile).

Bu dediğin de gayet seksizm örneğidir, kadını aşağılayan/objeleştiren/varlığını sırf erkekle olan bağından ibaret hale getiren bir laftır. Bir kadının ağzından çıkması da ayrıca acı.

Her kadının erkeksever olduğunu varsayan heteroseksist bir önerme olduğunu da unutmayalım.

Geri kalan tweet'ler de "Erkek şöyledir, böyle kadını sever" falan türü şeyler.

1990 doğumlu bir insan erkek-kadın ilişkileri ve genel olarak cinsiyet hakkında ne bilebilir, o da tartışılır.

2 comments:

muslezita said...

Hakikaten gerizekalıymış abla...
Bu arada,ben de zayıflayayım biraz diyorum,işim itibariyle,ama sevgilim izin vermiyor...Haa kendisi de kadınlar tarafından müthiş rağbet gören bir butch dur...Ama neeyymiişş...? seksapel kiloyla hiç mi hiç alakası olan birşey değilmiş...o,başka bir "enerji" meselesidir...Ne kadınlar gördüm ben,gecenin sonunda tarafımdan -mort- edilip,arkamdan nal toplamak zorunda bıraktığım:)))

zerofeelings said...

bence de görünüşten çok enerji meselesi seksapel. sadece kilodan bahsetmiyorum. bu hafta bir pub'da otururken o gece mekanda olan ve seksi bulduğum kadınların tipiyle ilgili düşüncelere daldım, çoğu toplumun genel "güzel" anlayışına uymayan tiplerdi, ve ben görünüşlerini değil kendine güvenlerini, arkadaş ortamlarının güldüren insanı olmalarını falan çekici buluyordum. enerji ve kendine güven meselesi bence etkilenme, görünce "oha çok güzelsin" diye düşündüğüm kadınlar oluyor ama etkilenmiş olmuyorum, daha çok güzel bir portreye bakar gibi hissediyorum, içimde özel bir his uyandırmıyor.