Friday 10 December 2010

it's a small, small world

666 post'um olmuş şu ana kadar.

Yarın akşam ilk ve son kez Klub Fukk'a gideceğim (çünkü kapanıyor). Nasıl bir mekan olduğunu adından anlayabilirsiniz.

Geçen Salı hipoglisemik olduğumda okulda Gaydar'dan tanıştığım çok güzel bir kızla buluştuğumu ve o halimle zar zor yanında durduğumu anlatmıştım birkaç post önce. Kız bana eski sevgilisi Theresa'dan bahsetmişti.

Klub Fukk'a ilk kez gideceğim için tek başıma gitmek istemedim, o yüzden üye olduğum bir forumdan giden insanlarla buluşup gideceğim. Buluşacağım kızı daha önce görmedim, o yüzden telefonunu verdi gelince aramam için. Adı ne tahmin edin: Theresa. Önce iki Theresa'nın aynı insan olabileceği aklıma gelmedi. Az önce Facebook'ta eventin sayfasına bakıyordum, Theresa diye birisi altına "Ben geliyorum, hatta yanımda birilerini de getiriyorum" modu bir şeyler yazmıştı. Profilini açtım, fotoğraflarına bakıyordum ki benim geçen haftaki kızla gayet sevgiliyken çekildikleri fotoları gördüm. İkisi gayet aynı insanmış yani.

Eğer yarın "Ne okuyorsun" türü bir muhabbet açılır da Goldsmiths dersem, o da "Aa benim ex'im de orada okuyor" cevabı verirse "Evet, geçen hafta onunla date'imiz vardı" desem komik olur, değil mi?

Londra nüfusu: 7,556,900. Bunların %10'u gay, gaylerin yarısı da kadın desek, eder 377,845. Bu kadar insan arasından kızcağızın eski sevgilisini bulma olasılığıma hayret ediyorum.

PS. Disneyland'den "It's a Small World" şarkısını bilenleriniz varsa şimdiden özür. Bu kadar günlerce kafaya takılan şarkı yok, biliyorum.

2 comments:

pk. said...

tararaara ra tarararam tararaara ra tarararam dırınıı dırınım dırınıı dırınım dırınınınınırımm

yaaa post'un sonuna geldiğimde çoktaaan söylemeye başlamış olduğumu farkedip gülmeye başladım. ama en sevdiğim ride'dı, düşününce mutlu oluyorum.

it's a small world gerçekten, bu olay benim balıma gelseydi şaşırmazdım diyemeyeceğim, şaşırırdım tabii, hemen sonrasında da kollarımı dramatik bir tavırla havaya kaldırıp OF COURSE SHE IS diye iç çekerdim çünkü biliyoruz ki rakamlara vurursak istanbul da pek küçük olmaması lazım ama hayat hep tersini kanıtlıyor.

it's a small, small world and "the chart" is fucking tiny.

zerofeelings said...

evet, the chart *is* tiny.

özellikle türkiye'de başıma çoook geliyor böyle olaylar.