Saturday, 6 November 2010

the stare of steel

Bu post'umda "İlk gördüğümde antipatik bulmuş olsam da eski fotoğraflarına bakınca birden onu tanımak istedim" diye bahsettiğim okul LGBT klübü başkanıyla doğru düzgün tanıştım bu Perşembe. Kuzeydoğu Londra'da (yani yakın olsa da metroyla gidilemeyen ve 2 otobüsle gitmek gereken bir yerde) olduğu için 1 yıldır gitmek isteyip gitmeye üşendiğim Twat Boutique'e sonunda gitme fırsatım oldu. Bu bahsettiğim insan da oradaydı. Arkadaşlarım ve onun arkadaşlarıyla birlikte aşağıdaki dancefloor'daydık, ama ben ayakta durmaktan çok yorulmuştum ve üstteki pub katına çıkıp, içkimi bitirip eve gitmeye karar vermiştim. Tam tek başıma içkimi yudumluyordum ki onu yanımda buldum. Arkadaşları aşağıda olmasına ve onu çağırmalarına rağmen içkim bitene kadar (hatta bittikten sonra) kalabalıktan aramızdaki boşluğun 2 cm olduğu bir ortamda durup bana eşlik etti kendisi. Neden bilmiyorum ama göründüğünden çok daha derin bir insan olduğunu hissediyorum. Onu daha yakından tanımak isterdim.

Blog'unu okuyordum, ve gaydarla ilgili bir yazısı çok hoşuma gitti. Gay kızları tespit etme yöntemlerini burada paylaşıyorum:

- Gay hair: crew cuts/quiffs/'indie' quiffs/mullets/shane ripoffs (seasons 1,2 and 3), classic hedgehog type hair with more than one colour

- Gay footwear: DC's/skate shoes/Vans/Nike Hi-tops/military type boots/DocMartens/Converse

- Gay behaviour: The stare of steel (evil-ing someone you find attractive)/ beer as the drink of choice/bolshy walking pattern/excessive use of the words, 'mate,' 'dude,' and, 'chick'

- Classic gay attire: Tassly scarves/caps/chequered shirts/excessive jewellery/handkerchiefs tied round the neck or in pocket/belts with big buckles/leather jackets

Bir de birisi altına sol bilekteki mavi yıldız dövmesini de bu listeye ekle diye comment atmış. Sol bilekte mavi yıldız dövmesi queer olma belirtisi de ben mi bilmiyorum? Kendimden başka sol bileğinde mavi yıldız olan birini görmedim.

Bu bahsettiği "the stare of steel: evil-ing someone you find attractive" kavramı çok yerinde bir tespit. Bunu fark eden tek insan ben miyim diye merak ediyordum. Bilmiyorum daha önce burada gay kadın ve hetero erkeklerin hoşlandıkları kadınlara davranış biçimlerindeki farklılıktan bahsetmiş miydim (Duygu'yla Facebook'ta bunu konuştuğumuzu hatırlıyorum geçen hafta). Mesela hetero bir pubda tek başıma oturuyorsam mutlaka gelip yavşayan bir erkek oluyor. Erkekler uzun uzun bakışmıyor, yanına gidip konuşacakları kadınla bir kez göz göze gelmemiş olsalar bile direk olaya giriyorlar. Gay barlardaki kadınlar kesinlikle öyle değil. Hoşlandıkları biri olduğunda uzun uzun bakıyorlar, ama öyle ki, bakılan insan "Bu kadın beni beğendi kesin" diye değil "Niye bana kötü kötü bakıyor, sinir oldu bana sanırım" diye düşünüyor. Hence "the stare of steel". Kadınlar ilk adımı atmak istemiyor, karşısındakine "Gel benimle konuş, seninle ilgileniyorum" mesajı vermek için gülümsemeden, gayet ciddi bir şekilde bakıp duruyorlar, bu da "Sana sinir oldum" olarak algılanıyor.

Single olduğumdan ve Londra'ya döndüğümden beri erkeklerden nedense baya bir ilgi görmeye başladım. Evin yanındaki pubda otururken "You're so gorgeous" diye masama gelen İskoç adam, sokaktaki markete adaptör sorarken "Adaptör yok ama senin erkek arkadaşın var mı?" diyen marketçi ve dün akşam Londra'nın en ciddi sanat merkezlerinden birinin barında içkimi verdikten sonra bana çıkma teklif eden barmen gibi çok ilginç deneyimler yaşıyorum. Ve bunlar sadece son zamanlarda başıma gelenler. Diğer yandan, son 4 yılda bir gay barda bir kadının yanıma gelip bana bu kadar bariz bir şekilde asıldığı olayların sayısını bir elimin parmaklarıyla sayabilirim. Kadınlar genel olarak böyle şeyler yapmıyorlar mı, yoksa tipim hetero erkeklere daha mı çok hitap ediyor bilmiyorum.

4 comments:

pk. said...

gay ortam deneyimi baya sınırlı biri olarak diyebilirim ki, o "evil-ing" durumu o kadar tanıdık geldi ki güldüm burda.

onun dışında doc marten'leri o listeye koymuş olmasaydı çok alınacaktım, neyse ki 7-24 doc'larla gezen bi insanım. queer steryotiplere uymadığım gerçeği değiştirmek istediğim bişey değil aslen, yine de insanların varsayımları can sıkıcı olabiliyo *shrug*

zerofeelings said...

evet o kötü kötü bakma olayı çok fena cidden. kendim de yapıyorum bazen, çünkü göz göze gelince gülümsesem karşımdaki insan geri gülümsemezse/benimle ilgilenmiyorsa gayet zedelenecek kadar hassas bir özgüvenim var.

ben abartısız o listedeki tek bir şeye uymuyorum bu evil bakış dışında. ne saçım, ne giyinişim, ne yürüyüşüm, ne de konuşmamın o bahsettiği stereotiple alakası yok. ama londra dyke ortamlarında son zamanlarda pathetic'lik derecesinde çok vakit öldüren biri olarak söyleyebilirim ki o ortamdaki 20'li yaşlarındaki kitlenin %90'ı bu tanıma uyuyor.

Sirius said...

"Adaptör yok ama senin erkek arkadaşın var mı?" nedir yahu, çoktan kaybetmiş ahah:)

zerofeelings said...

evet ya dimi iğrenç herif

böyle babam yaşında adamlar bi şansları olabilirmiş gibi uluorta böyle şeyler yapınca sinir oluyorum.