Tuesday 1 March 2011

revolution, dope, guns, fucking in the streets



Amazon'dan Dante's Cove Sezon 1-2-3, Judith Butler-Gender Trouble ve Pat Califia-Macho Sluts sipariş ettim bugün. Macho Sluts yıllardır istiyordum ama hep tükenmiş oluyordu, yeniden basılmış, sevindim. Gender Trouble ise okulun kütüphanesinden alıp okumuştum, ama her Gender Studies öğrencisinin evinde bulunması gereken bir kitap olduğundan satın almak istedim yine de. Fena halde hastası olduğum, Charmed'ın gay versiyonu denebilecek dizi Dante's Cove cd'lerim ise ayrıldıktan sonra tüm favori DVD'lerimin üzerine konan eski sevgilimde kalmıştı, 3 sezonu birden £10'a görünce alayım dedim.

Bu arada eski sevgilimin beynini karma tokatlasın inşallah. Hayatta üç tane uzun süreli (1 yıl ve üzeri) sevgilim oldu, şu anda hepsine de "Ben bu insanla o kadar zaman ne yapmışım, bana bok gibi davranmasına neden katlanmışım" gözüyle bakıyorum. İlki (yaş 14'ten 15'e) bana sigara ve alkolü yasaklayan (gizli gizli içiyordum), zayıflayayım diye beynimi ütüleyen (ama sayesinde 55 kiloydum o zamanlar, hakkını veriyorum), ve bir kavgamızdan sonra beni sigara içerken gördüğü için kafama bira şişesi fırlatıp boğazımı sıkmaya kalkan bir insandı. İkincisi (yaş 15'ten 17'ye) beni sayısını bile bilmediğim kadar insanla aldatan, takıntı derecesinde kıskanç, ve "Beni aldatıyorsun" dediğimde "Saçmalama, olur mu öyle şey, nasıl bana güvenmezsin" diye bana kendimi suçlu hissettirmeye çalışan manipülasyon ustası biriydi. Üçüncüsü (yaş 19'dan 21'e) ise birlikteliğimizin son bir yılında elimi bile tutmaz hale gelen, duygularıma en ufak bir önem vermeyen, ve beni yine aldatmak yoluyla gerizekalı yerine koyan bir insandı.

Bu aralar çıkıyor olduğum kızı da bir daha görmemeye karar verdiğimden bahsetmiş miydim?

"You are so magnetic, you pick up all the pins" demiş Marina, doğru demiş. Gerçekten de sorunlu insanları mıknatıs gibi çekiyorum, o yüzden kimseyle "ilişki içinde" olmamak gibisi yok.

No comments: