Thursday 20 November 2008

tu as fait une promesse

Tam uykunun derinliklerine çekiliyordum ki Hazal Hanfendi'nin blogunu gördüm. Bunu okuduktan sonra söz verilen ama gidilmeyen Nevizade'de balık-mezelerimiz geldi aklıma. Neden gitmedik biz hiç? Hani Adalar'a götürecektin beni ilkbaharda? Nerede o çilekli pastalar? Kaç baharlar oldu hanfendi siz yoksunuz.

Ve hem linkteki blog post'a hem de moda uygun bir şarkı:

sen de başını alıp gitme ne olur
ne olur tut ellerimi
hayatta hiç bir şeyim az olmadı senin kadar
ve özlemedim hiçbir şeyi seni özlediğim kadar
sen de başını alıp gitme ne olur

No comments: