Saturday, 11 July 2009

indie sux, hardline sux, emo sux, you suck!!

Is it possible to unfriend someone to death? Because I sure would like to.

1 aydır the Hangover Türkiye'ye gelsin ve yeniden izleyeyim diye bekliyordum, dün geldi sonunda. Bu kadar yerlerde yatmamıştım daha önce hiç bir filmde, tavsiye ederim. Ama faggot kelimesini şapşal, fuck off'u da basın gidin diye çevirmeleri beni benden aldı. Trafikte, futbol maçlarında birbirinin anasına küfreden Türk toplumu ibne ya da siktir git denince offensive bulacak değil herhalde. Komik.

İngiltere'den aldığım duyumlara göre Sacha Baron Cohen'ın yeni filmi Bruno (Brüno?) da komik ötesiymiş. Türkiye gösterim tarihi 14 Ağustos.

Dün 1 saatte otomatik vitesli araba kullanmayı öğrendim tamamen, sadece İngiltere'ye gidip trafik kurallarını öğrenmem ve ordaki trafiğe alışmam kaldı ehliyet almam için. Otomatik vites gibi mega eğlenceli birşey varken insanlar neden manuel vites kullanıyor hala bilmiyorum.

Rachelle LeFevre yeni takıntım. Bilmeyenler için Twilight'daki Victoria oluyor kendisi. Önceki hayatımda celebrity stalker falandım bence ben, eminim. Ayrıca kızıllara tapıyorum.


Çeşme'ye gidiyorum birazdan, akşam Otto Alaçatı'da Crazy P'ye gidecek olan var mı? Alaçatı'yı, Çeşme'yi, İzmir'i seviyorum.

En straight, en tiki kızlar bile convert edilebiliyormuş ayrıca İzmir'de, öyle duydum ben :) Z'ye öpücük kocaman.

In this town all streets lead to sea
All girls and boys leave by A.M. 3
In this town all the rooftops glimmer

All the engines stop and you hear the silence of your lover
In this town we have no sympathy
We have no sympathy

Friday, 10 July 2009

dressed smart like a london bloke, before he speak his suit bespoke


La Roux'nun 26 Kasım Shepherd's Bush konserine bilet aldım az önce. Reading'de doğru düzgün izleyememe olasılığım yüzünden. Neyse, Fransa'daki iptal olan konserden sonra buna birşey olmaz umarım.

Quadrophenia'nın müzikaline de bilet aldım ayrıca bugün. İnsan nasıl İngiltere turnesi yapar ve Londra'ya uğramaz bilemiyorum. Gerçi Brighton'a gitmek için bahane olur. Tapıyorum Brighton'a, dünyada Paris'ten sonraki 2. favori şehrim kesinlikle, ama ne zaman gitsem birileriyle (arkadaş/sevgili) kavga ediyorum, moral bozucu şeyler geliyor başıma.

Quadrophenia'dan bahsetmişken the Mighty Boosh'taki mod kurtlar geldi aklıma. Vince Noir is the King of the Mods. Çocuklarımın babası olsun istiyorum bazen.



Velvet Goldmine'daki "So what are you, are you a mod or a rocker?" sorusunu "Nesin sen, alaturkacı mı alafrangacı mı?" diye çeviren insanla tanışmak isterim ayrıca. Bu da aklıma geldi birden.

Wednesday, 8 July 2009

so if you're lonely, why'd you say you're not lonely


X kişisine "Darkwave kim, sen kim" diyerek başlamak istedim bugünkü yazıma. Bunu da yaptıktan sonra konuya girebilirim..

Son derece umut verici biriyle tanıştım bugün, genel sıkıntımı üzerimden alma potansiyeli olan birisi. She's intriguing.

Baya iyi bir arkadaşımdan hoşlanıyorum sanırım. Yani birlikte olalım falan istemem de, zararsız bir crush gibi, sürekli yanımda olsun istiyorum. Kafa karıştırıcı.

Well it's a big big city and it's always the same
Can never be too pretty tell me your name
Is it out of line if I was to be bold and say "Would you be mine"?

So if you're lonely why'd you say you're not lonely
Oh you're a silly girl, I know I heard it so
It's just like you to come and go
And know me no you don't even know me
You're so sweet to try, oh my, you caught my eye

A girl like you's just irresistible


Would you be mine?

Tuesday, 7 July 2009

reclaiming cunt

  • Average Depth of a Vagina: between 3 to 6 inches.
    Largest Vagina: the female blue whale with a normal length of 6 to 8 feet.
    Largest Human Vagina: belonged to a woman who was 7'8" tall.
    Smallest Vagina: 2 or 3 centimeters - surgery is required for correction.
    Longest Clitoris: recorded at 4 inches long and 1 inches diameter. (oha)
    Longest Labia Minora: some African tribes enlarge their labia to 7 inches in length.
    Most Breasts: In 1886 a French woman was recorded with ten individual breasts. (oha #2)
    Most Orgasms: 134 in one hour for a woman - 16 for a man.
    Longest Recorded Orgasm: 43-seconds with 25 consecutive contractions.
    Longest Recorded Pubic Hair: 28" (71.12 cm) long. (eww, gross)
  • Women were discouraged from having orgasms during the Middle Ages because it was thought that orgasms made women less capable of getting pregnant.
  • According to the Hite Report, candles are the artificial device used more frequently by women when masturbating.
  • According to Kinsey Report (1953), 15 percent of the female population was capable of multiple orgasms.
  • The vagina and the eye are self-cleaning organs.
  • Having an orgasm relieves menstrual cramps because the vigorous muscle action moves blood and other fluids away from congested organs.
  • The G-spot is named for Dr. Ernest Grafenberg.
  • There are about 1,000 recognized slang words for "vagina."
  • In a recent survey of women who use vibrators for sexual relief, 8 out 10 stated they do not insert the vibrator inside them, they use it on the outside of the clitoris to achieve orgasm.
  • A female orgasm is a powerful painkiller (because of the release of endorphins), so headaches are in fact a bad excuse not to have sex.

Monday, 6 July 2009

i'll take a little pain with my pleasure


You pretend you're high
Pretend you're bored
Pretend you're anything
Just to be adored
And what you need
Is what you get

Don't believe in love
Don't believe in hate
Don't believe in anything
That you can't waste

You stupid girl

All you had you wasted

Çeşme'de uzun zamandır eğlenmediğim kadar eğlendim bu haftasonu. Cuma gecesi Otto Alaçatı'ya gitmem dışında tüm zamanım yayılarak geçti tamamen. Sanırım Alaçatı'da deniz ve güneş dolu birkaç gün geçirmenin çözemeyeceği az şey var hayatta. Ve de tabii ki bir sürahi Long Island. Otto'dakini özellikle beğendim.

Ve hayatta şundan daha doğru çok az şey var:

What happens when you lose everything? You just start again, you start all over again.

Fena birşey değil aslında. İyi bile oldu belki de.
Bu gece dolunay var. Duygusal sapıtma dönemim yani. Beware.

Friday, 3 July 2009

mi corazón, mi cenicero

Dün LiLo'nun doğumgünüydü. 2 hafta sonra da benim doğumgünüm ve Lisa Türkiye'ye geliyor, birlikte Bodrum-Çeşme-Kuşadası'nda ülkemizin mavi sahilleri gezisi yapacağız.



LiLo ve Sam birlikte görülmüşler dün.. Acaba?

Hayatımın en kötü haftasını geçirdim, ama guess what? I SURVIVED IT!! Take this, haterz ;)

Antidepresanımı bırakıyorum, tiroid ve diyabet ilaçlarına başladım. Okul uzasın, uzamasın, her türlü mutluyum. 'Her işte bir hayır vardır'ı hayat felsefem kabul ettiğimden beri daha bir iyi hissediyorum kendimi.

You were alone before we met
No more forlorn than one could get
How could we know we had found treasure?
How sinister and how correct

And it was
A leap of faith I could not take
A promise that I could not make

I tore the muscle from your chest
And used it to stub out cigarettes
I listened to your screams of pleasure
Now watch the bedsheets turn blood red

God bless star-crossed lovers.

Friday, 26 June 2009

you bring jesus to the jew

You don't know me, and you never hold me
like your little piece on the side.
My mother told me, that you're never lonely
when you're laughing all the time.

Inside out and outside in
you bring eyesight to the blind.
Crying is a crime.



Bugünlerde felaket Placebo modundayım. 4 günü arka arkaya seninle geçirmek süperdi, of, neden aynı şehirde, ya da en azından aynı ülkede yaşamıyoruz? Neyse, bunu dinliyordum ve aklıma sen geldin.. You're beautiful and so *ingiliz aksanıyla* blasé. :) Sen de beni özlüyor musun ki?

Saçların çok güzel ayrıca, çok kıskanıyorum. Çok güzeller.

we can build a new tomorrow, today


Gerçekten hayaletlerle mi geziyoruz, Sleeping With Ghosts'un dediği gibi? Yıllarca, şehirlerce, ülkelerce peşimizde mi dolanıyor eski aşkların, arkadaşlıkların ölü bedenleri? Başına "eski" sıfatı eklenen insan sayısı arttıkça içimdeki boşluk hissi de büyüyor, hayaletlerine içimde yer açmak için belki de. Karışık düşünceler içindeyim bu durumla ilgili, bazen diyorum ben nerede yanlış yapıyorum bu kadar insanı bu kadar kısa sürede tüketmek için, bazen de bu kadar kolay kaybedilen insanlar zaten hiç bir zaman var olmamışlar gibi hissediyorum.

Hayatımı resetlemeye karar verdim bir bakıma, ya da LiLo'nun dediği gibi, "When you get bit by a snake, you're supposed to suck the poison out. That's what I had to do. Suck all the poison out of my life". Bir süre ortalarda yokum bu yüzden.

You can run but you can't hide
Because no one here gets out alive
Find a friend in whom you can confide
Julien, you're a slow motion suicide
Slow motion suicide..

Tuesday, 23 June 2009

you're beautiful and so blasé

Bu sana..

Breathe me
Every time you close your eyes
Taste me
Every time you cry
This memory will fade away and die
Just for today
Breathe me and say goodbye

How many times?
Now I can't look you in the eye

Happy you're gone.


Bu da kendime.
So please don't let them have their way
Don't give in to yesterday

We can build a new tomorrow, today.

Monday, 22 June 2009

funeral for friends

Cadde'deki evimin odasından beri hiç bir mekana bağlanmadığım kadar bağlı hissettiğim odel odamda oturmuş Jackfairy hanfendiyi bekliyorum. Çarşaflarımın ve havlularımın her gün değiştirilmesi, odamın temizlenmesi, minibarın hergün doldurulması bana aşırı bir zevk veriyor. Bir de kocaman bir yatakta yayılarak gereksiz sayıda kocaman yastıklara yatıp televizyon izlemeye bayılıyorum otel odalarıyla ilgili.

Viski şişesi bitti. Şu son 3 günde içtiğim kadar viskiyi uzun zamandır içmemiştim. Belki de hiç hatta. Hayat fazlasıyla garipleşti bu haftasonu. Görmenin bende duygusal tepkiler yarattığı ne kadar insan varsa hepsini gördüm sanırım. Hayatımdaki en büyük kalp/hayal kırıklıklarında ilk 5'e rahatlıkla girebilen Aslı'yı görmek en garip ve beklenmedik olanıydı. Geçenlerde "May our friendship finally rest in peace" yazmıştım ex best friend'im için, bir onu görmedim bu haftasonu, onu da İzmir'de kesin görür ve 1 yıl geçtiği halde aslında hala ne kadar huzur bulmaktan uzak olduğumu fark ederim bu konuda diye düşünüyorum.

Birileriyle herşeyimi paylaşıp deli gibi kanka olma potansiyelim aşırı yüksek şu günlerde, ne kadar süreceği umrumda bile değil, zaten hayatıma geriye dönük olarak baktığımda kankalıklarımın ömrünün ortalama 1 yıl olduğunu görüyorum. Herkesin böyle mi acaba yoksa bende mi bir gariplik var? Ya da insanlar garipler belki de. Ezgi ve Aslı konusunda hatalıydım evet, ama ondan sonraki başarısız kankalıklarımda yanlış birşey yaptığımı düşünmüyorum. Uzaklaşmak çift taraflı birşey.