Wednesday 9 November 2011

i'm done with my graceless heart

    e·piph·a·ny

    noun /iˈpifənē/ 

    A moment of sudden revelation or insight

    **

    Epifani: Aniden bir şeyin özünü anlama ve anlamını bulma duygusu.


**

Bu sabah bir epiphany ile uyandım. Rüyamda eski sevgilimi gördüğümü ve hoşlandığım insanı Facebook'ta eklediğimi hatırlıyorum. Detaylar kafamdan silindi, ama ne gördüysem sabah birden o insanın "O da ilgileniyor" olarak yorumladığım hareketlerinin aslında hepsinin herkese gösterdiği arkaşça davranışlar olduğuna dair bir izlenimle uyandım. Son birkaç günkü hareketleri zaten bende "İyi, sen bu kadar umursamazsan ben de seni umursamam" türü çocukça bir hırsa neden olmuştu. Bu epifani, gerçek ya da değil, beni iyice soğuttu. İnsan birini takmayınca zorla umursayamıyor, ama kendisini "Bu insanı umursamayacağım" diye şartlaması daha kolay. Yani benim için öyle en azından. Bir sabah uyanıyorum, gayet takmıyor buluyorum kendimi.

Bu bahsettiğim insan kesinlikle sokakta görsem dikkatimi çekecek biri değildi. İlgimi çeken, o ortamda gaydar'ımı ping'leten tek kadın olmasıydı. Sonra da sesinin güzelliği. Çıktığım insanlarla asla, asla bu kadar heyecanlanmıyorum. Sadece uzaktan hoşlandıklarım beni bu kadar etkiliyor. Sanırım bu, uzun süre onlar hakkında hayal kuracak zamanım olmasından ve onları elde edemedikçe daha da hayal kurmaktan, ve o hayaller hiç gerçeğe dönüşmediği için hiç sıkılmamaktan kaynaklanıyor. Eminim bu insanla da aramda bir şey olsaydı, hayallerimdeki gibi öpüşmediğini fark edip ondan soğumam an meselesi olurdu.

Zaman zaman üzücü olsalar bile karşılıksız hoşlanmaları seviyorum.

**

Son birkaç gündür saçmalayan hormonlarım ve bayram nedeniyle içimi kaplayan melankoli, sonunda gitti. Gidişini Florence and the Machine - Shake it Out ile kutlayalım hadi.