Wednesday 16 March 2011

my sweet prince

Portakal ve nilüfer aromalı yeşil çayımı alıp bilgisayarımın başına oturmuştum ki aklıma birden Placebo-Lady of the Flowers geldi.

Dünyadaki en güzel "down" diyen insan Brian Molko'nun grubu Placebo kadar hayatımda hiç bir grubu ya da şeyi sevmedim, eğer beni tanıyorsanız bunu zaten biliyor olmalısınız. O yüzden eğer bir insan benim kafamda bir Placebo şarkısı ile özdeşleşmişse, kesinlikle benim için özel birisidir.

"She's got vacuum cleaner eyes that suck you in."

Bu şarkı ile özdeşleştirdiğim iki insan oldu şimdiye kadar. Birisi şarkıyı ilk kez duyduğum zamanlardan kalma, birisi daha yakın bir zamana ait; ikisi de farklı nedenlerden dolayı benim için değerli olan, ama yine farklı nedenlerden dolayı şu anda pek hayatımda olmayan insanlar.



Ama hayatımda şu ana kadar kimseyle özdeşleşmemiş olan, ve bir gün bu olduğunda sadece tek bir insana ait olacak bir tane Placebo şarkısı var, o da bu:



O insanı öylesine iyi hayal edebiliyorum ki, gerçek gibi.

Never thought you'd make me perspire.
Never thought I'd do you the same.
Never thought I'd fill with desire.
Never thought I'd feel so ashamed.

Never thought I'd get any higher
Never thought you'd fuck with my brain
Never thought all this could expire
Never thought you'd go break the chain

Me and you baby,
Still flush all the pain away
So before I end my day
Remember..

My sweet prince
You are the one.

Her insanın zayıf noktası olan birisi vardır ya, yaptığı her şeyi affedebileceğiniz, yıllarca görüşmeseniz de hala içinizde ukte kalan, size sizin ona verdiğinizin yarısı kadar bile değer vermediğini bildiğiniz halde her zaman sizin için önemli olacak birisi. Size ne kadar bok gibi davranırsa davransın, her zaman öyle kalmaya devam edecek birisi. Ben birileri için o insan mıyım, merak ediyorum.

No comments: