Friday, 3 December 2010

but i'm a cheerleader

Bir zamanlar değer vermiş olduğum insanların "ortamcı" haline gelmesi kadar içimi acıtan çok az şey var. Bir şekilde uzaklaştığım eski yakın arkadaş ya da sevgililerin benden sonra ortam çocuğu haline gelmesi gerçekten bende hoş olmayan bir tat bırakıyor. Ben o insanların masumluklarını, samimiyetlerini, saflıklarını, kirletilmemişliklerini, dürüst ve açık oluşlarını sevmiş oluyorum çünkü; ve popülarite arayışı bunları yok ediyor. Kendilerinin ve çevrelerinin dış görünüşüne aşık, "partiledikçe" içi boşalan, onları eşsiz yapan parçalarını kaybetmiş insanlara dönüşüyorlar. En güzel yanlarını kaybettikleri için, ve bir daha asla sevmiş olduğum hallerine geri dönmeyecekleri için üzülüyorum (asla demeyeyim de, insanın bu ortam çocuğu zihniyetinden kurtulup aklının başına gelmesi 3-4 yılı buluyor).

Kendi ortam çocuğu günlerimden kalma bir film olan But I'm a Cheerleader yarın BFI'da gösterilecek. And I have a date :)



No comments: