Monday, 7 June 2010

lobsters

The L Word'ü baştan izliyor olduğumdan bahsetmiştim. Dün 3. sezona başladım. Bugün 3. sezonun 3. bölümü Lobsters'da (ve evet, canım ıstakoz çekti bölümde herkes ıstakoz yerken) tüm sezonlar içindeki en sevdiğim sahneyle karşılaştım: Alice'in Dana tarafından terk edildikten sonraki antidepresan ve Ritalin maceralarını paylaştığı radyo konuşması. O sahnenin Youtube videosunu yıllardır arardım aklıma geldikçe, sonunda bugün buldum.



15 gün sonra evimi boşaltıyorum, dolayısıyla emlakçı eve insan getirip duruyor bugünlerde. Bana 17.15'te geleceğini söylediği halde 1 saat erken geldi kendisi. Birazdan birilerini daha getirecekmiş. İnsanların gelip eve bakması problem değil ama emlakçının 1 gün önceden "Yarın gelebilir miyiz" değil, "Yarın geliyoruz" şeklinde araması (ki sırf bu yüzden "Gelemezsiniz işim var" diyesim geliyor fena halde); söylediği saatten çok çok önce gelmesi ve sanki kendi eviymiş gibi erken geldiği halde gayet rahat bir şekilde anahtarla kapıyı açıp içeri girmesi; ben evde olmasam bile böyle her aklına estiğinde evime girebileceğini düşünmesi çok sinir bozucu.

No comments: