Thursday 24 January 2008

istisnalar kaideyi bozmaz

Nasıl Cool Kid Olunur başlıklı yazımdan aylar sonra, ben ve değerli hanfendi arkadaşlarım çevremizdeki cool kid popülasyonunda kayda değer bir artış gözlemledik. Ancak siz bu hayırlı gelişmenin bir parçası olamadıysanız, tüm çabalarınıza rağmen cool kid sınıfında kendinize yer edinemediyseniz, üzülmenize hiç gerek yok. Çok şanslısınız, sizi çok seven ve düşünen bir adet blog yazarınız var. Sadece siz mutlu olun diye, içine dahil olabileceğiniz 5 kategoriden daha bahsedeceğim. Mutlaka ait olduğunuz yeri bulacaksınız.

1. Yardımcı Oyuncular
Bu gruptaki beyefendilerimiz, esas çocuğun yanındaki ikinci adam rolünü üstlenirler. Onları saptamanın en kolay yolu, coolkidlere bakmaktır. Evet işte buldunuz. Bu insanlar, mümkün olan en popüler insanı seçer ve onun ününden yararlanırlar. Groupie olarak da nitelendirebileceğimiz bu kişiler asla başrolde oynayamayacaklarını anladıktan sonra, coolkid'in kankalığı rolünü benimseyerek cool olmanın zorlukları ile başa çıkabilmesine yardım ederek fedakar doğalarını geliştirirler.

2. Takipçi Arılar
Yardımcı oyuncuların kız versiyonu olan bu kişiler için yukarıdakilerin tamamı geçerlidir. Tek fark, takipçi arıların etrafında uçuştukları coolkid'imize karşı besledikleri gizli kıskançlık nedeniyle her an onun ayağını kaydırma peşinde olmalarıdır. Yardımcı oyuncuların aksine onlar yenilgiyi kabullenmemişlerdir, ve coolkid'liğe yükselme umuduyla hareket ederler. Bu asil amaçları için her türlü zorluğa göğüs germeye hazır ve son derece azimlidirler.

3. Pasif gözlemciler
Bu grup kendi içinde 3 alt kategoriye ayrılmaktadır. Hepsinin ortak noktası ise, sosyolojik gözlemlerde bulunuyor olmalarına rağmen bunu olaylara/topluma dahil olmadan, yani pasif şekilde yapıyor olmalarıdır.

-Asosyaller: Bu kişiler kendi hallerinde takılan, pek ortamlara akma peşinde olmayan tiplerdir. Genellikle evde oturmak gibi son derece güç ve takdir edilesi bir başarıya ulaştıkları için kendilerini dışarı çıkan zavallılardan büyük ya da üstün görürler.

-Anne kuzuları: Bu insanlar kendilerini asosyal kategorisindekiler gibi göstermeye çalışmalarına rağmen, aslında izin alıp dışarı çıkamıyor olmaları için için onları kahretmektedir.

-Bulletin manyakları: Herkes onların bulletinlerini pek önemsiyor olduğu için sürekli bulletin atma gereksinimi duyan bu kişiler, Myspace yoluyla gözlem yaparlar. Dışarı çıktıkları zaman karanlık köşelerde diğer Bulletin manyaklarıyla takılır ve herkesin Myspace nickini bilirler. "Aa senin nickin x değil mi, sen beni tanımıyosun ama ben seni biliyorum" favori repliklerindendir.

8 comments:

ilke said...

Can Apak isimli bir arkadaşım gmail hesabı olmadığı için bu yorumu kendi hesabımdan iletmemi istedi;

Merhaba İpek,
Yazını okudum, ana fikri bakımından cok gerçekçi olmuş ama keşke ingilizce kelimeler kullanmasaydın. Bu durum -maalesef bu aralar üniversite okumuş genclerin arasında cok yaygın- Türkçe'yi çok kötü bir duruma düşürüyor, ve de onun yetersiz kalıyormuş gibi gostermeye kimsenin hakkı yok diye düşünüyorum. Eğer gelişmiş bir toplum olmak istiyorsak kendi dilimize sahip çıkmalıyız, bunun en iyi örneği Fransa'dır diyebilirim. Lütfen ben böyle yazsam ne olur; yazmasam ne olur diye düşünme çünkü tarih boyunca gördüğümüz üzere tüm pozitif reformlar halkın isteğiyle başlamıştır. Umarım dediklerimi incitme amaçlı algılamazsın.

zerofeelings said...

Merhaba,
Türkçe kullanımına blog yazarken ne kadar takıntı derecesinde dikkat ettiğimi bilsen şaşırırsın. Bu yazıda da blog, bulletin gibi terim haline gelmiş kelimeler dışında pek yabancı sözcük bulamadım aslında. Türk Dil Kurumu CD için bilmemneli tekerlek falan gibi saçma sapan şeyler bulmayı bıraktığında daha çok Türkçe konuşabilmeyi umuyorum. Ayrıca groupie, coolkid gibi kelimelerin Türkçe karşılıkları malesef bulunmamakta.

Aslında çok daha araya yabancı dilde kelimeler sokuşturarak yazan biriyimdir, bu yazı bir istisna olmuş diyebilirim.

Teşekkür ederim yorumun için.

Fransızlar'ın gereksiz derecede über milliyetçi olduklarını düşünüyorum, İngilizce'nin artık dünya dili haline geliyor olduğunu kabullenmemeleri bence biraz salaklık.

Ve hayır, incitme amaçlı algılamam böyle şeyleri.

ilke said...

Can:

Tekrardan Merhaba İpek,
İlk önce ilgin için teşekkürüm ederim. Üzüntüyle şunu belirtmeliyim ki yazını okurken küçük bir sarsılma yarattın bende.Çünkü,

1)"Türkçe kullanımına blog yazarken ne kadar takıntı derecesinde dikkat ettiğimi bilsen şaşırırsın" ve "Aslında çok daha araya yabancı dilde kelimeler sokuşturarak yazan biriyimdir, bu yazı bir istisna olmuş diyebilirim." cümlelerini hiç değiştirmeden parçadan aldım ve de umarım farkındasındır, bu iki cümlenin ne kadar çelişkili olduklarının.

2) Blog, bulletin, coolkid, groupie gibi sözcüklerin kesinlikle zengin dilimizde karşılıkları vardır. Blog yerine, ağ güncesi; bulletin yerine, bülten ya da daha öztürkçesi olan bildiri; coolkid yerine, havalı çocuk diyebilirsin. Eğer bu sözcukleri hiç kullanan yok ve de kullağıma hiç hoş gelmiyor diyorsan seni daha çok gazete ve kitap okumaya davet edebilirim. Groupie sözcüğüne de gelince de, ben farklı bir anlamı oldugunu biliyordum, geçen sene izlediğim bir filmde müzik grubuna hayran ve de onlarla birlikte olan kız için bunu kullanmışlardı ama sen farklı bir anlamda kullanmışsın sanırım yanlış anlamadıysam. Kendi anadilimde yazılmış bir yazıyı anlamakta nasıl güçlük çekiyorum!!! Neden acaba?

3) Fransızlara über milliyetçi demişsin, hem dogru hem yanlış. Çünkü ilk öncelikle über yerine aşırı (Bunu bilmek için TDK'ya danışmak gerekmiyor) kelimesi doğru olurdu, ayrıca onlara aşırı milliyetçi denmelerinin sebebi de dilleri konusunda ne kadar hassas oldukları için değil, tamamen ırkçılığa kaymış olan siyasetleri yüzündendir."İngilizce'nin artık dünya dili haline geliyor olduğunu kabullenmemeleri bence biraz salaklık." cümlende cok yanlış bence çünkü onlar hala daha biz yenilmedik, ve de Amerika gibi kendine ait bir kültürü bile olmayan devlete karşı mücadelemiz sürüyor diyorlar. Ve de aynı şeyleri neden biz de demiyelim?

Bu arada sana TDK konusunda kesinlikle hak veriyorum, Türkiye'nin son elli yıllık döneminde rol oynamış devlet adamlarının yabancı millet özentiliği yüzünden, dilimize gereken önemi yansıtmadılar. O sebeple, lütfen TDK yerine köşeyazarlarımızı ve de diğer değerli yazarlarımızı takip et.

Ben sadece elimden geldiğince Atatürk'ün bize armağan etmiş olduğu eserleri korumaya çalışıyorum. Bunu bir vefa borcu olarak görüyorum.

Çalışmalarının devamını diler (!), iyi günler dilerim.

zerofeelings said...

"demiyelim" değil, "demeyelim" yazılır, 1.
"köşe yazarları" ayrı yazılır, 2.
"bu 2 cümlenin ne kadar çelişkide olduklarının" değil "olduğunun denilmelidir, 3.
"cümlende çok yanlış bence" cümlesindeki dahi anlamındaki de ayrı yazılır, 4.
Eminim "ve" yerine gereksiz yere kullanılıp durulan "ve de" Atatürk'ün kemiklerini sızlatırdı, 5.
Coolid yerine havalı çocuk desem komik olur, sen de farkındasın umarım, değilsen daha fena, 6.
Gereksiz şeyler yüzünden beni kasma, daha yararlı uğraşlar edin kendine, bu da 7.

İyi günler herkese tabii. 8. 9. 10. Whatever. Aman Tanrım yabancı kelime. Über kelimesinin "yabancı kelime çok kullanırım" amaçlı ironi belirici olarak kullanımı. İroni ve sarkazm sözcüklerinin tanımı. Sarcasm'ı sarkazm diye çevirdiğim için lütfen beni eleştirin. Gidin uyuyun be.

zerofeelings said...

** ironi belirtici. aman yanlış olmasın.

Otto said...

İpek'çim ben hangi gruptayım sence *asosyal* mı, yoksa başka birşey mi??.

zerofeelings said...

Sen kızgın olduğum gruptasın.

Otto said...

Tahmin etmiştim.. :/ Ya gerçekten üzgünüm.. Affet beni. ^^