Sunday 5 August 2007

i'm medicated, how are you?

Fazlasıyla eğlenceli ve çılgın geçen bir Girls Night Out cumasından sonra, cumartesi sabahı karaciğerim ağrıyarak uyandığımı söylersem yalan olmaz. Hangover sonrası klasik alkole ara verme yeminimden sonra Deniz'in evinden çıkıp kendi evime gittim. Konseptini "Sipping Mojito by the Pool" olarak belirlediğim haftasonum için gerekli bütün eşyalarımı topladıktan sonra evden çıkıp iskeleye gittim. Ne acıdır ki, Alsancak vapurunun o saatte olmadığını fark ettiğimde çok geçti. Bu nedenle binmek zorunda kaldığım Konak vapurunda üstüme gelen her dalgayla sırılsıklam olduktan sonra, neden "İzmir'in kızları deniz kokar" şeklinde bir söz olduğunu düşündüm bir süre. Vapurdan indikten sonra iskeleden Konak Pier'e doğru yürürken de hayatım boyunca kendime defalarca sorup cevabını hiç bulamamış olduğum o büyük soru geldi birden aklıma: Neden bütün abaza erkekler Konak'ta toplanmıştı? Neden yoldan geçen 10 erkekten 9'u tipine bakmaksızın kız cinsine ait olan her zavallıya laf atıyordu? Hayatın anlamını bulmama çok yardımı dokunabilecek bu sorum yine cevapsız kalırken, Konak Pier'e başıma birşey gelmeden ulaşmayı başardım. Gidip kendime bir Instyle aldım ve artık Çeşme'ye gitmeye tamamen hazırdım.
Havuz kenarında mojito+instyle fantazimi gerçekleştirirken, birden "nasıl olsa bronzlaşamıyorum, o halde neden havuza girmeyeyeyim ki?" dedim kendime. Bir başka Hollywoodvari fantazim olan havuzda-denizyatağı-üzerinde-uyuklayıp-suda-sürüklenen-kız konseptini benimsemeye karar verdim. Ancak bu huzurlu tatil aktivitem ne-olacak-türkiyenin-hali konuşmaları içinde olan havuzbaşı ortayaşlı beyefendileri tarafından katledildi. Ben de eve gidip duş almaya ve geceye hazırlanmaya karar verdim. Mtv'yi açtım, We Are Scientists-Nobody Move Nobody Get Hurt klibi izledim. Birden "my body is your body/I won't tell anybody/if you want to use my body/go for it" diye bağırmak istedim, sinirlerim bozuldu, asabileştim. Sakinleşmeliydim, hazırlanmaya karar verdim. Sonunda insan içine çıkabilecek hale geldikten sonra kalktım Babylon'a gittim. Nane komasından ölen bir mojito'dan sonra sıkılıp eve dönmeye karar verdim. Yolda arabada Placebo dinlerken sözler bende birden çok büyük bir etki yarattı: "I'm medicated, how are you?". Ben de medicated'ım dedim kendi kendime, öyleyse neden etkilenmeyeyim ki? Eve geldim, lenslerimi çıkardım. 13 saat kadar uyudum, havuzbaşındaki klişeleşmiş rutinimi tamamladıktan sonra İzmir'e doğru yola çıktım. Yolda biraz alışveriş yaptıktan sonra eve geldim, laptop'ım kucağımda oturuyorum.

pretty little angel
can we play your game?
i will be gentle
i will move to your pace.
show me the reaction
come home with me
oh, give me some attention
i was made for you
built to please.

you are the endless foreplay.

No comments: