Thursday, 22 November 2007
riding horses
Thursday night, I feel so uneasy, and restless. 5 years of waiting and calling out for you. If you're out there, now is the time. Come out.
Hey here I am
Out of hiding
Would you like to be my friend?
I think I like you
I think I like you
Yes
Maybe we could talk about music
And Georgie's crumbs
I think I like you
And not just for what you do
Or for what you say
Or for what you were to somebody
Not for what you did
Or for what you may
For me
Wednesday, 21 November 2007
your bruise
"incinmişliği belli etmemek için kasmak (çok başarılı tespit #1) ve aslında bu kasışın bir işe yaramadığının(çok başarılı tespit #2) da bilincinde olduğunu anlatan, yaralı insan evlatlarında ayrı bir iz bırakabilecek (başarılı tespit #3) something about airplanes albümünden, death cab for cutie şarkısı. sözleri de şöyle:
it's a backwards attraction to your forward eyes
but you're so far-sighted that you can't place trust
(hep kötü şeyler olmasını beklemek, "nasıl olsa beni terk edicek ve kalbim kırılıcak" mantığıyla hoşlandığı kişileri kendinden uzaklaştırmak ya da kusursuzu aradığı için bütün ilişki fırsatlarından kaçmak da dahil mi buna?)
in what or who you recognize
i think your bruise was understated,
(evet gayet understated, ben bile fark etmemiştim bu kadar kırılmış olduğumu)
'cause you can't feel this anymore
(ama o kadar hissetmek istiyorum ki, bilemezsin death cab. aşık olmak istiyorum çok çok çok)
it's getting bluer and you can't keep faking
that you can't feel this anymore"
Somebody cure my bruise!! Bi de Death Cab yasaklansın.
Tuesday, 20 November 2007
we don't care about the young folks
How Evil Are You?
Aşağıda da gördüğünüz gibi "I'm so evil, it's scary" imiş. Evet, biraz sinirlenebiliyorum bazen. Haksızlığa uğradığımda intikam planları da yapıyor olabilirim belki, :rolleyes: . Ama o kadar da evil değilim, değil mi? Aslında çok sevgi doluyum. Sadece sevgimi paylaşacak fırsat çıkmıyor pek karşıma, ondan öyle.

What the Hell is Wrong With Me?
"I'm too smart for my own good.". Zekamla ilgili ukala yorumlarda bulunmak istemiyor olsam da, herşeyi ve herkesi fazla analiz ediyor olmam hayatımda problemlere yol açıyor, evet.

What Kind of Ex Are You?
Invisible ex oluyormuşum. Evet, birinden kötü şekilde ayrıldıysam üzüntü ve öfke aşamalarını atlattıktan sonra o kişiyi ve ilişkiyi tamamen hayatımdan silip, gördüğümde tanımıyormuş gibi yapıyorum bazen. Hatta aramız düzelene ve normal bir arkadaşlık ilişkisine geri dönebilene kadar hep öyle yapıyorum.

Kafamda Young Folks ve çok tatlı sözleri:
i can tell there's something goin' on
hours seems to disappear
everyone is leaving i'm still with you
it doesn't matter what we do
where we are going to
we can stick around and see this night through
Monday, 19 November 2007
the no seatbelt song
"i'm here for you to use, broken and bruised, do you understand?
it's only you, beautiful
i don't want anyone
if i can choose, it's only you"
i no longer hear the music
is it cruel or kind
not to speak my mind
and to lie to you
rather than hurt you?
well, i'll confess all of my sins
after several large gins,
but still i'll hide from you
and hide what's inside from you
and alarm bells ring
when you say your heart still sings
when you're with me
oh won't you please forgive me
i no longer hear the music
oh no no no no no
and all the memories of the pubs and the clubs
and the drugs and the tubs
we shared together
will stay with me forever
but all the highs and the lows
and the tos and the fros
they left me dizzy
oh won't you please forgive me
but i no longer hear the music
oh no no no no no
well i no longer hear the music when the lights go out
love goes cold in the shades of doubt
the strange face in my mind is all too clear
music when the lights come on
the girl i thought i knew has gone
and with her my heart it disappeared
i no longer hear the music
Sunday, 18 November 2007
are you the one?
It's just like all the others it'll go away"
Or maybe this is danger and he just don't know
You pray it all away but it continues to grow
Then he walked up and told her, thinking maybe it'd pass
And they talked and looked away a lot, doing the dance
Her hand brushed up against his, she left it there
Told him how she felt and then they locked in a stare
They took a step back, thought about it, what should they do?
Cause there's always repercussions when you're dating in school
But their lips met, and reservations started to pass
Whether this was just an evening or a thing that would last
Either way he wanted her and this was bad
Wanted to do things to her, it was making him crazy
Now a little crush turned into a like
And now he wants to grab her by the hair and tell her
"I want to hold you close
Skin pressed against me tight
Lie still, and close your eyes girl
So lovely, it feels so right
I want to hold you close
Soft breasts, beating heart
As I whisper in your ear
I wanna fucking tear you apart"
spoilt rich boys
Friday, 16 November 2007
Love-aholics Anonymous
Sevgi bağımlısı olduğunuz ihtimali üzerinde duruyorsanız, önce ne çeşit bir bağımlı olduğunuza karar vermelisiniz.
Bağımlı sevgi bağımlıları: Adı her ne kadar garip olsa da, bağımlı kişilik bozukluğuna yatkın insanları kapsayan gruptur bu. Bu kişiler, herhangi bir insana bağımlı olmadan hayatlarını sürdüremezler. Birini seçer ve onu hayatlarının en önemli nesnesi haline getirirler. Karşılığında onlara bok gibi davranıyor olsa bile o kişiyi mutlu etmeye çalışıp dururlarsa, terk edilmeyeceklerine inanırlar.
Takıntılı sevgi bağımlıları: Anlaşıldığı üzere obsesif kişiliklerdir. Takıntılarının nesnesi haline getirdikleri kişi ne kadar bencil/soğuk/sevgisiz/birlikte olması imkansız/dengesiz/bağlanmaktan korkan/ruh hastası olursa olsun, yine de peşini bırakamazlar.
Bağlanma özürlü bağımlılar: Bunlar tüm sevgi bağımlıları içinde bağımlı olduğuna dair en ufak bir fikri bile olmayan tek gruptur. O kadar duygusuz görünürler ki, bu bağımlılıkları dışarıdan da fark edilmez. Birlikte oldukları kişiyi kendilerine fazla yaklaştırdıklarını düşündüklerinde ya da ilişki ciddiye binmeye başladığında öyle bir korku duyarlar ki, ilişkiyi en kısa zamanda sabote edip hızla kaçmaya ihtiyaç duyarlar. Aslında sevilme bağımlısı olup neden böyle ters bir davranış benimsediklerini henüz İsviçreli bilimadamları bile anlayabilmiş değildir.
Romantizm bağımlıları: Bu kişiler tek değil, aynı anda birden fazla kişiye bağımlıdırlar. Bağımlılıkları kişiye değil, o kişiye aşık olmanın verdiği hisse yöneliktir. İlişkileri genellikle kısa süreli (hatta tek günlük) ve yüzeyseldir. Buna rağmen yine de partnerlerine bağlanırlar ve ona önem verirler. Birden fazla kişiye aynı anda parça parça aşık olmak şeklinde özetlenebilen bir durumdur. Tek bir kişiye tümüyle bağlanmaktan kaçınma amacı taşır.
Sizin de tahmin etmiş olabileceğiniz gibi sevgi bağımlıları genelde birbirlerini bulur ve birlikte olurlar. Bu bağımlılık konusunda neler yapılabileceği konusunda ise malesef bugüne kadar herhangi bir sonuca ulaşılamamıştır. Yani kısacası bilmiyorum ne yapmanız gerektiğini, kendinizi olduğunuz gibi kabullenip öyle yaşayıp gideceksiniz artık, daha çok ağlayıp üzüleceksiniz yani sevgili sevgi bağımlısı okuyucular. Hadi şimdi gidin.
Wednesday, 14 November 2007
i wear my sunglasses at night
It's not good for me. But I don't wanna lose it either. After all, it's what I do best.
Monday, 12 November 2007
come and fly away with me tonight
Bundan daha moral bozucu olan tek şey ise, uyandığımda havanın çoktan kararmış olması. Son günlerde 8de uyuyup akşam 6da uyanmak gibi bir rutini benimsedim. Normale döndürmek istiyorum, fakat başaramıyorum.
My Brightest Diamond dinliyorum hep bugünlerde. Çok hüzünlü ama huzurlu geliyor aynı zamanda.
Why does it hurt more to recall your good side
I always went to you for advice
You were a wise one then
When I think about you in that time
It's harder to hate you then
But sometimes I want to hate you as the bad guy
But I want you the good and the bad guy