Sunday 23 October 2011

i'll confess all of my sins after several large gins

Birkaç gün önce bir post yazmış, ama sonra kendimi biraz arkadan konuşur gibi hissettiğim için kaldırmıştım. Bugünden sonra yayınlamanın bir zararı yok sanıyorum ki.

"Şu anda aşık olmadığım ve bana aşık olmayan biriyle daha yeni olmasına rağmen sallantıya girmiş bir ilişkideyim. Birine karşı duyduğum heyecanın 3-4 ayda geçtiğini sanarken bu sürenin 1 ay civarına inmiş olması kafamda bazı soru işaretleri oluşmasına neden oldu.

1- Her ilişkim bittiğinde "Bu ilişkiden bunu öğrendim" dediğim bir şey bularak onca zamanı yanlış biriyle harcamış olan kendimi avuturum. Bu ilişkiden öğrendiğim ne olacak? Sanırım bu: İnsanın kafasında "Şu şu şu özelliklere sahip olan/olmayan biriyle asla birlikte olamam" diye oluşturduğu kriterlere uymayan biriyle karşılaşınca "Neyse, çok seçici olmayayım, ona bir şans vereyim" dememesi gerekiyor bence. İnsan birinden ilk aşamada ne kadar hoşlanırsa hoşlansın, bazı farklılıklar zamanla onu karşısındakinden uzaklaştırıyor. Bu kesinlikle kaçınılmaz bir şey. Ben bu ilişkide ideal sevgili modelimden çok daha farklı olan, yaşam biçimi ve prensipleri bir çok noktada bana çok ters olan biriyle olmayı denedim. Ve iki insan o kadar zıtken spark mpark kalmıyor ortada. Ha belki insan çılgınlar gibi aşık olur, aşkın gözü kör olur falan, bilemem. Ama ben olduramıyorum bunu.

2- Gerçekten bundan sonra her ilişkim 1 ayda heyecanını kayıp mı edecek? Her ayrılığında ilk birkaç gün aklına geldikçe "Kötü oldu" diyen, ama onun dışında üzülmeyen ve etkilenmeyen bir insan mı olacağım hep? Şu ana kadar aşık olmaya en çok yaklaştığım insandan ayrıldığımda aylarca kendime gelememiş olmamın sebebi o an yaşça çok küçük olmamdan kaynaklanıyordu da artık duygusal olarak "büyüdüğüm" için bir daha öyle hissetmeyecek miyim; yoksa yaş maş dinlemeden aşık olabilir miyim günün birinde? Bazen kendimi asla tamamen hislerime bırakamayacak kadar gerçekçiymişim gibi hissediyorum çünkü.

3- Hayallerindeki sevgili gelene kadar oturup beklemeli mi insan, yoksa karşısındaki insanın onun için yanlış olduğunu bile bile sırf güzel zaman geçirmek ya da sıkılmamak adına onunla birlikte mi olmalı?

Bunları buraya şu anda birlikte olduğum insanın blog'umu okumadığını bildiğimden yazıyorum (arkasından yazmak gibi bir saygısızlık yapmak istemezdim, ama paylaşmam gerekiyordu aklımdan geçenleri). İdeal sevgili modelim kesinlikle düzenli olarak burayı okuyan biri. Bir insan nasıl birini sevdiğini iddia eder ve yazdıklarını okumaz aklım almıyor. Ben birini seviyor olsam, birine aşık olsam, onun hakkında olabilecek en ufak detayları bile bilmek isterim. Neler geçiyor aklından, ne hissediyor, neler yaşıyor bilmek isterim. Birini "sevip" de bunları merak etmemeyi hayal bile edemiyorum."


Bugün bu bahsettiğim insandan ayrıldım. Şu ana kadar bitmesini istediğim ilişkilerde hep saçma-sapan-davranayım-da-o-benden-ayrılsın stratejisi izlemiştim. Kendim "Ayrılalım" dediğim tek bir insan olmuştu bugüne kadar, bugünkü ikinci oldu. Ama iki durumda da ancak karşı taraf "İlişkimiz nereye gidiyor" temalı bir lafla konuyu açtıktan sonra ayrılmak istediğimi belirtme cesaretini bulabildim. İnsanları kırmaktan, üzmekten o kadar çekiniyorum ki, istemediğim halde ilişkilerimi sürdürüyorum. İnsanların yerine sevgililerinden ayrılan şirketlere gerçekten hak veriyorum. İlişki bitirmek fena bir şey.

Az önce yatağıma oturmuş yeni yıkanmış çamaşırlarımı katlarken aklıma bu ilişkiden aldığım ders gelmişti, bir-daha-bu-hataya-düşmeyeceğim dedirten bir şey. Ama ne olduğunu unuttum. Hatırlarsam söyleyeceğim.

Hatırlayana kadar aldığım ders şu olsun: Kafandaki ideal sevgili modeline uymayan biriyle birlikte olmaya çalışmaktansa, yalnız kalmak daha iyi. "Yetiniyor" oluyorsun yoksa.

Aldığım ikinci ders: Ben şu anda *kesinlikle* tek eşli olmak isteyen biri değilim. Ciddi ilişki isteyen biri de değilim. Gözünü sevdiğimin single hayatı.

PS. Bu hatırlayamadığım şey beni deli edecek şimdi sabaha kadar.

PPS. Bugün öğlen depremi öğrendiğimden beri içim bir fena. Ve sağda solda "24 şehidimiz, pis Kürtler, ilahi takdir" modu yorumlar gördükçe hayrete düşüyorum. İnsanlıktan çıkmış gerçekten bazıları. Kendilerine de birer doz ilahi takdir mümkünse.

No comments: