Çocukluğumdan beri internet bağımlısıyım. Günümün büyük bölümü evimize ilk kez internet geldiği günden itibaren bilgisayar başında geçer oldu. Evde olduğum her dakikayı duş almak, uyumak, tuvalete gitmek ve Türkiye'deysem Digiturk'te dizi izlemek dışında laptop başında geçiriyorum. Sabah uyanır uyanmaz bilgisayarı açıyor, yemeklerimi karşısında yiyor, uyurken sabah ilk iş açılmak üzere yatağımın yanına bırakarak kapatıyorum. Nete giremeden bir gün geçirme düşüncesi bile tüylerimi ürpertiyor, sadece bu yüzden tatile gitmeyi sevmiyor ve arkadaşlarımda kalamıyorum (eskiden tatile gitmek bu yüzden işkence gibi gelirdi, artık TurkcellConnect falan filan var tabii). Emaillerime ve üye olduğum sitelere bakamadığım her dakika bir şeyler kaçırıyormuşum gibi, bir şey olacakmış gibi hissediyorum.
Blackberry'm hayatıma girdiğinden beri bu internete-bağlı-olmadıkça-içimde-sürekli-bir-huzursuzluk-olması olayı yok oldu. Yurtdışına bir yere tatile gitmediğim sürece Blackberry Internet Service sayesinde tüm emaillerime anında ulaşabiliyorum, Facebook'uma bakabiliyorum; otobüs, vapur türü yerlerde ya da birini beklerken hiç sıkılmıyorum, MSN'de ya da nette zaman öldürüyorum. Blackberry Messenger'da insanlara "nasıl olsa beleş" mantığıyla saçma sapan mesajlar atabiliyorum "İçkim çok limonlu, sevmedim" şeklinde. "Bu şarkı neydi ya" diye merak ettiğimde ya da aklıma bir şey takılıp "Hatırlamazsam şimdi bütün akşam aklımda olacak" moduna girdiğimde hemen Google'ı açıp bakabiliyorum. Gönül rahatlığıyla evden çıkabiliyorum kısacası. Hatta laptop bağımlılığım bile azaldı, sabah uyanıp Blackberry'mden emaillerime ve Facebook notification'larıma bakıp önemli bir şey olmadığını gördüğümde ilk iş bilgisayar açma ihtiyacı duymaz oluyorum. 1-2 günlük tatillere netbook'umu almadan çıktığım bile oluyor. Blackberry'me o kadar bağımlı hale geldim ki, olmasa ne yaparım ya da onu almadan önce ben nasıl yaşıyormuşum bilemiyorum. Elektrik öncesi dönemi nasıl hayal edemiyorsam, Blackberry'siz bir hayatı da o kadar hayal edemiyorum. iPhone falan, my ass yani.
Top Ten Signs You’re a BlackBerry Addict
Kaynak: Laptop Mag
10. After a cross-country flight you wait for all your new messages to download before you alert loved ones you’re still alive.
9. You try to use BlackBerry keyboard shortcuts in Outlook. (No, you can’t hit the space bar to type “@”)
8. You think the iPhone would be much better if it only had a physical keyboard–and a trackball smackdab in the middle of the touch screen.
7. Your BlackBerry keeps you regular. Go to the bathroom without it and you’d have to “push” on your own.
6. You joined Facebook just so you could try the BlackBerry app. (No friends? The “I have a BlackBerry, I’m out of your league” group has 4,409 members.)
5. You’ve learned to drive with your knees.
4. Five or more consecutive vibrating alerts is on par with an orgasm.
3. You swap service outage stories with other “victims.”
2. You’ve completely forgotten that a blackberry is a fruit.
1. You’re reading this on your…..
Herkes BB alsın ve bana PIN'ini versin istiyorum.
4 comments:
blackberry'im olduğu için çok mutluyum ve kütüphanede ve uyumaya zorlanırken yatakta ve mutfakta yemek pişirirken ve müze gezerken ve...
hep yanımda. ama türkiyede kullanmıyorum. hatta tersine ilkel telefonlar hoşuma gitmeye başladı gizli bir şekilde.
sevgilimle çıkmış olduğumuz highland tatilinde dahi öyle zamanlar oldu ki erkek arkadaşım kendini elektronik bir aletle aldatılmış ve yapayalnız hissetti.
blackberry garip şey.
türkiye'de neden kullanmıyosun?
ben o konuyu sevgilime de zorla bb aldırarak çözümledim. "amaan alt tarafı telefon nesini bu kadar abartıyosunuz" diyen insan elinde bb ile uyumaya başladı.
ben türkiye'deyken ve o ingiltere'deyken bbm ile ücretsiz mesajlaşabilmek gibisi yok ayrıca.
burda galiba şifresini mi ne kırdırtmak gerekiyormuş. üşendim uğraşmadım. zaten türkiyede o kadar kullanmaya ihtiyacım olmuyor.
evet kırdırmak ve sonra kaydettirmek gerekiyor. kırdırmak aslında gayet kolay, ebayden falan 1-2 pounda şifre alıp halledilebiliyor hemen.
Post a Comment