Thursday 19 August 2010

there's things i haven't told you, i go out late at night

Akare Yurtdışı Eğitim Fuarı'ndan bir email gelmiş. Emaildeki görsel de bu:


Aklıma takılanlar:

-Ankara'da bir tanecik mi Sheraton var? Ankara ne biçim başkent? Ankara neden başkent?

-İstanbul'da 29482 tane "The Marmara Otel" var. Hangi the Marmara'da olacağını yazmaz mı insan?

-MBA'in açılımı "Master of Business Administration" olduğuna göre, oraya Master yazıp bir de ayrı MBA yazmanın anlamı ne?

-"Üniversite" nedir ayrıca? Master üniversite değil mi? Lisans yazsalarmış bari. Gerçi MBA'in master olduğunu bilmeyen yurdum insanı lisansın ne olduğunu bilmez, o ayrı.

Gerçekten ama, insanlar lisansın ne olduğunu bilmiyorlar. Ne okuyorsun sorusuna "Lisansım yeni bitti" cevabı verdiğimde 1-2 aylık bir sertifika programı bitirdim sanıyor galiba insanlar. İlginç.

Lisans kelimesi günlük kullanıma girmeli artık. Ben şimdi bitirdiğim bölümü insanlara ne diye açıklayacağım yoksa? "Üniversite bitti" desem bitmedi, daha yüksek lisansı var bunun.

Alakasız konuya atlayan paragraf: Ülkemin LGBT networking sitelerinden Gabile eşcinsellerin referandumda ne yönde oy kullanacaklarına dair bir anket yapmış. 10-16 Ağustos arasında yapılan ankette katılan 33222 kişinin % 57.54'ü Hayır diyeceğini, % 32.93'ü Evet diyeceğini, % 9.53'ü ise kararsız olduğunu belirtmiş.

Ben eşcinsel olup "Hayır" dışında bir seçeneği aklının ucundan bile geçirenin aklından şüphe ederim açıkçası. "Evet" diyecek ya da demeyi düşünen insan ya Cemil İpekçi muhafazakarıdır ve kendinden utanmalıdır, ya aslen homofobiktir ve kendinden utanmalıdır, ya olup bitenden haberi olmayan bir cahildir ve kendinden utanmalıdır, ya da olup bitenin gerçek anlamını kavrayamayan, önüne sunulanı "doğru" kabul eden bir saftır ve zaten oy kullanma hakkı sahibi olmamalıdır.

Bir gün bu ülkede mahalle kavgası gibi birbirinin karakterine laf atılarak siyaset yapılmayan, insanların olan biteni bilmemne gazetesinde sunulan şekliyle değil de gerçek haliyle bilmeye çabaladığı ve oyunu bilinçli olarak verdiği günler görebilmek dileğiyle..

No comments: