Sunday 27 September 2009

last night I had a dream about you


Vive la Fete için Paris'teydim bu haftasonu. Cuma gecesi bütün haftasonu için getirdiğim tüm parayı dışarı çıkışımdan 3 saat sonra Le Marais'deki girlbar'larda bitirdikten sonra Barbieturix partisine gittim. Çok büyük beklentilerim vardı o partiyle ilgili, ondan mıdır bilmiyorum ama girişimin üzerinden 1 saat geçmeden sıkıntıdan son derece ayılmış olarak çıkıp otelime geri döndüm. Gecenin geç saatlerine kadar club'ımsı ortamlarda bulunma özelliğimi tamamen yitirmiş olduğum da şüphe götürmez hale geldi böylece. Clubları geçtim, çok çok sevdiğim grupların konserlerindeyken bile eğer saat 12'yi geçmiş ve grup hala sahneye çıkmamış/sahneden inmemişse boşverip mekandan çıkıyorum kendimi ne kadar kalmaya zorlasam da.

Gecenin verdiği hayal kırıklığı hissini üzerimden atan ve sabah aşırı duygusal bir ruh haliyle uyanmama neden olan gece rüyama Elly'nin girmesi oldu. Son derece uzun, konulu ve mutlu sonla biten bir rüyaydı. Gülüşünün sesini ve dudaklarının ne kadar yumuşak olduğunu korkutucu derece net bir şekilde hatırlayarak uyandım sabah. Dediğim gibi, yaşadığım herhangi bir anı kafamda ne kadar netse bu rüya da o kadar net hala. Bu da şunu getirdi aklıma: Hayatta herşey kaçınılmaz olarak geçip birer anı haline geliyorsa, demek ki bizim için önemli olan birşeyi yaşamış olduğumuzu bilmek olmalı. Yani mesela birine aşık olmuşsanız ve ayrıldıysanız bilmemkaç yıl sonra onunla öpüşmenizin anılarından başka şey kalmamış oluyor elinizde, ama bu yeterli sizin için çünkü o insana sahip olmuşsunuz eskiden ve anılarınız hala beyninizde. Bu durumda insan aslında yaşamamış olduğu şeylerin -rüya, hayal, fantezi- gerçek olduğuna kendini inandırıp onları anı olarak görmeyi, böylece kendini ruhsal olarak tatmin etmeyi başaramaz mı? O rüyanın gerçek olduğuna inanıp Elly'nin bir zamanlar bir yerlerde beni o kadar kocaman bir sevgiyle öpmüş olduğunu varsayamaz mıyım (In a parallel universe, it's me you can't resist)? Birşeyin sizin için "gerçek" olması için illa yaşanmış, elle dokunulmuş olması mı gerek? Aşkın mesela? Dijital bir aşk olabilir mi gerçekten, ya da bu durumda zihinsel aşk?

Mükemmel bir rüyayı eliyle tutmaya çalışıp yine de kaçırdıktan sonra sabah gerçek hayata uyanıp herşeyden nefret etmek gibisi yok ayrıca.

The time is right to put my arms around you
You're feeling right
You wrap your arms around too
But suddenly I feel the shining sun
Before I knew it this dream was all gone

Oh I don't know what to do
About this dream and you
I wish this dream comes true

4 comments:

Dilcun D. said...

Elly'e çoook benzeyen bir uluslararası hukuk asistanım var, onu her gördüğümde aklıma sen geliyorsun :)

zerofeelings said...

gerçekten miii?? hangi okul? foto istiyorum :)

Dilcun D. said...

heheh kendisi bil.gi üniversitesi milletler özel asistanı :) saç stilleri bile aynı ama bu kızımız azıcık peltek :)

zerofeelings said...

olsun problem değil :p
var mı bilginin sitesinde merak ettim