Monday 15 September 2008

ilke'nin gençliğe cevabı

Cevabını merak ettiğim soruları kalbimin prensesi İlke Hanfendi yanıtlıyor. Parantez içinde ise benim İlke Hocam'a cevabımı görmektesiniz.

-Kedilerin mırıldama olayı nasıl oluyor? Nerelerinden çıkarıyorlar o sesi, ve tam olarak neden?

Kedilerin daha çok mutluyken çıkarttıkları bu ses için bilimadamları kesin bir yargıya varamamışlardır. Kimi bu sesin, ses tellerindeki titreşimlerden oluştuğunu söylerken, kimi kedilerin gogus kafeslerindeki buyuk bir damardan gecen kanin bu sese sebep oldugunu savunur. (Bilinmiyor işte kısacası.)

-2 yıl önce çantamdan çıkan Avea simcard kimindi, ve neden benim çantamdaydı?

Bu olaydan neden bana bahsetmedin? (Seni tanımıyordum o zaman, İstanbul'a taşınmamdan önceki yazdı.)

-Çantamı hangi orospu evladı çaldı?

The Pub'da olan hırsızlıktan bahsediyorsan muhtemelen Doruk'un laptopını çalan orospu evladıyla aynıdır. (Küfredicem şimdi etmiyorum.)

-Sevgililer Günü'nde İlke'yle beraber buluştuğumuz o gözlüklü kız neden beni bir daha hiç aramadı?

Boşver zaten çirkindi. (Olsun, ben ondan daha güzel olduğum halde aramaması daha dandik.)

-En son eski sevgilimle neden ayrıldık?

En son sevgilin tam olarak hangisi oluyor? Son 6 aydır takip edemiyorum. (Evet şu son zamanlarda gömlek değiştirdiğimden daha hızlı sevgili değiştirir olduğum için ben de takip edemiyorum. Ama genelde garip şekillerde ayrıldığımızdan bu soru hepsini kapsayabilir sanırım. Ama ben Ezgi için yazmıştım.)

-Ben neden depresyondayım? İlaçlarımı bırakırsam daha mı kötü olurum?

O ilaçları bırakmadığın sürece depresyondan çıkamayacaksın. (Şu an depresyonda değilim. Yazın bitmesiyle yine depresif halime dönmem umarım.)

-Curve neden profilimi fake olduğu gerekçesiyle sildi? Fake mi duruyor fotolarım?

Curve gerizekalının önde gideniymiş. Bence psikolojik problemleri var. (Bence de.)

-Ölümden sonra ne oluyor? Nereye gidiyoruz?

Nereye gidersek gidelim İstanbul'dan daha iyi olacağı çok net değil mi? (Sanmam.)

-Hayatın anlamı ne? Bu sorunun cevabı gerçekten 42 olabilir mi?

42, 41den sonra gelen sayıdır, babanın ayakkabı numarasıdır, artık çocuk doğuramayacağın bir yaştır ama hayatın anlamı 42 olsa ne olur olmasa ne olur? (42 anneannemin doğduğu yıl. Başka da birşey değil. Ha bir de Otostopçunun Galaksi Rehberi'ne göre hayatın anlamı.)

-Neden hep kaçırılma ya da bir yere hapsedilme rüyaları görüyorum haftada bir?

Freud'a göre bir grup erkek tarafından kaçırılıp onların zevk objesi haline gelmek fantazisini bastırman tüm depresyonlarının altında yatan gerçek olabilir. (Bir grup "erkek"?? Iyy bana uzak olsunlar.)

-Brandon Lee gerçekten öldü mü, kim onu neden öldürdü?

Metalciydi zaten. (Olsun, the Crow dünyanın en süper filmlerindendi. Ölümsüz aşk :gözleridolansmiley: )

-Bizim kadar şanslı olmayan insanlar bu İzmir sıcağında klimasız ve suları kesik olarak nasıl yaşamlarını sürdürebiliyorlar?

Allah dağına göre taş verir yavrum. (İnşallah.)

-Bu ülkede birine yumruk atmanın cezası yok mudur? Ben şimdi gidip birine kafa atsam elimi kolumu sallayıp gidebilir miyim?

Elbette. (Sikerim öyle işi.)

-Teröristler neden Alsancak, Taksim gibi yerler dururken sabahın körü ya da gecenin bir yarısı gibi abuk saatlerde Güngören ya da Şirinyer gibi o kadar da merkezi olmayan yerlere bomba koyuyorlar?

Güngörendeki gece patlamasının nedeninin ingilizce bilmeyen bombacıların am/pm kavramını karıştırdıklarından kaynaklandığını düşünüyorum. (Mantıksız yine de, ama daha az hasarla atlatıldığına sevinmek lazım.)

-Vapurun açık havasında sigara içilmemesinin mantığı nedir?

O bana bile saçma geliyordu. (Evet yurdum insanı yasak dinlemeden içiyormuş zaten, bu soruyu iptal ettim o nedenle.)

-Neden İstanbul'daki otobüslerde telefonla konuşulabiliyorken İzmir'de gayet aynı model otobüslerde telefon yasak?

Çünkü İZULAŞ insanların diğer insanların özel hayatını otobüs gibi kaçış noktası olmayan bir yerde dinlemek zorunda olmadıklarını biliyor. Yaşasın İZULAŞ kahrolsun İETT! Eheh. (İzmirliler üstün insanlar, ondan herhalde.)

-Yolda kadınlara laf atan kırolar gerçekten de bir şansları olduğuna mı inanıyorlar?

Umarım bigün üstlerinden kamyon geçer. (Amin.)

-Pasamed diye birşey gerçekten var mı, yoksa kim oturup böyle birşeyi neden uydurdu acaba?

Google'a pasamed yazıp görsellere tıklayınca Michael Jackson'ın fotoğrafları çıkıyor buna ne diyeceksin? (Çocukken elektrikler kesilince tuvalete gidemezdim onun yüzünden.)

-Bu blog nasıl 16000 bilmemkaç tane hit alabiliyor?

Populersin bebeğim. Ama kötü şöhretin var. (Nada Surf-Popular geldi aklıma. I'm popular. I'm never last picked. I got a cheerleader chick.)

-Durup dururken bana sataşan insanların benimle alıp veremedikleri ya da kendi problemleri ne?

Hımmm............................................................................. (Hmm ya.)

-Karma diye birşey gerçekten var mı?

Ain't karma a bitch? We know Blair Waldorf is. (Three words, eight letters, and I'm yours.)

-Caddebostan sahilde çimler böcek doluyken nasıl Alsancak Kordon'da hiç böcek olmuyor?

Bilmemki. (İzmirliler üstün insanlar dediğim gibi. Böcekler de üstün olmalı.)

-The L Word'deki Papi'ye ne oldu? Nereye kayboldu?

The L World 6 sezonluk bir seri oluşturabildiğine göre dünyada hafife alınmayacak kadar çok eşcinsel var demektir. Olan yine biz straight kızlara oluyor. (Papi'nin gidişi yeni sezonda açıklanacakmış.)

-Colleen Thomas nasıl öldü?

Who the fuck is Colleen Thomas??? (Colleen Thomas could've been the best frickin writer in the entire world.)


Yaz bitince yeniden depresyona girmekten korkuyorum gerçekten. 5 günüm kaldı Türkiye'de. New Shoes dinledim. Yeni ayakkabılar alacağım bugün, böylece depresyona girmem.

Hey, I put some new shoes on,
And suddenly everything is right,
I said, hey, I put some new shoes on and everybody's smiling,
It's so inviting,
Oh, short on money,
But long on time,
Slowly strolling in the sweet sunshine,
And I'm running late,
But I don't need an excuse,
'cause I'm wearing my brand new shoes.

Hello new shoes,
Bye bye them blues.

3 comments:

rasquado said...

hocam naptın sen ya...
baya bildiğimiz kitle olmuşsun bu küçücük mekanda;sevenler sevmeyenler..tuşladığın kelimelere kurduğun cümlelere ayılanlar bayılanlar;lügatına laf edenler falan filan...
yakın tarihte 3beş yıla kalmaz,D & R raflarında kitabın gözüme ilişirse
laan ben bu hatunu biliyorum! dersem af buyur şimdiden...bi bilmişliğimiz oldu artık...

zerofeelings said...

Ben niye kitle oluşturmuş gibi hissetmiyorum?

rasquado said...

o da kendinden haberi olmayan kitlenin kabahatı sanırım;tarzları bu naparsın...
tebaya ilişmek lazım bu gibi durumlarda.