Monday, 17 December 2007

when i dream, i dream of your fists

Bugünlerde DVD formatında rüyalar görüyorum. Hem uzunluk, hem ayrıntı, hem görüntü kalitesi, hem de senaryonun garipliği bana kesinlikle Avrupa sineması içinde kaybolmuşum gibi hissettiriyor. Önceki gece İstanbul'daki İtalyan Lisesi'yle alakası olmayan, deniz kıyısında bulunan 5-6 katlı 19. yüzyıldan kalma tarihi bir bina olan İtalyan Lisesi versiyonumun içinde saatlerce dolaşıp durdum. Neden olduğunu bilmiyorum ama o bina beni o kadar çok etkilemişti ki, içeri girebilmek için rüyadayken duyduğum isteği şu an bile tamamen hatırlayabiliyorum. Görünmez de olabiliyordum üstelik, fark edilmeden içeride dolaşabilmek için. Dün gece ise çok daha X-Men'vari bir rüya gördüm. Garip kısmı ise bu kez rüyada herhangi birinin yerinde olmamam, sadece uzaktan film izler gibi izliyor olmamdı. Süper güçleri olan kahramanlar, üstünüzü kapladıklarında şekil değiştirdiğiniz örümcekler -ki hayatta en tiksindiğim canlılardır-, benim-süper-gücüm-seninkini-döver şeklinde kavgalar ve onun gibi şeylerle dolu bir adet Amerikan çizgi roman uyarlaması izledim gece boyunca. Ondan önceki gece ise, siyah uzun dalgalı saçlı ve 25 yaşlarında taş gibi bir kadın olan ben, gece dışarı çıkmaya hazırlanıyordum. Siyah daracık bir pantolon, siyah topuklu ayakkabılar, beyaz bir gömlek ve siyah yelekten oluşan görüntüme aynada baktıktan sonra, birden papyon takmaya karar verdim. Sabah uyandığımda "papyon almalıyım evet" cümlesi yankılanıyordu kafamda.

No comments: