Thursday 18 October 2012

smile like you mean it

İnternette zaman öldürmekten başka hiçbir şey yapmadığım günler moralimi fena bozuyor. Akşam olup da bütün gün hiçbir şey üretmeden ya da herhangi bir şey deneyimlemeden ot gibi yaşadığımı fark ettiğim an depresifleşiyorum. Bu aralar yine sosyal ortamlardan elimi eteğimi çektiğim, Starbucks çalışanları ve netten aldığım şeyleri getiren postacılardan başka kimseyle iletişim içinde olmadığım bir dönemden geçiyorum. Sosyal kelebek ruh halinde olduğum dönemlere dönüp bakıyorum da, o rahatlıkla insan içine çıkan, çevresindeki kalabalıktan zevk alan insan ben değilmişim gibi geliyor. İnsanlarla nasıl o kadar kolay iletişim kuruyormuşum, gerçekten hayret ediyorum. Kendimi sırf yapacak bir şeyler olsun diye sürekli online alışveriş yaparken buluyorum. Alıp hiç giymediğim giysiler dolabıma, kullanmadığım ıvır zıvırlar artık odama sığmıyor.

En son bu yüzükle kendimle nişanlanma kararı aldım, o kadar sıkılıyorum yapacak şey bulamamaktan.



İş sahibi olmak istiyorum artık!

**

1001. post'um kutlu olsun.

No comments: