Tuesday, 19 June 2012

with a heavy heart

Manchester sonrası başlayan depresif ruh halimi havanın bombok oluşuna ve PMT çılgınlığı yaşayan hormonlarıma vermiştim, ancak bu faktörlerin ortadan kalkmış olmasına rağmen "Kalbimde bir ağırlık var"dan başka şekilde tanımlayamadığım bir duygu içindeyim. Hava günlük güneşlik ve ben bütün gün sadece yiyecek/içecek bir şeyler almak ve tuvalete gitmek için yataktan çıkıyorum, onun dışında tüm zamanım nette geçiyor; kendimi dışarı çıkmaya zorladığımda aklım evde oluyor, bir an önce dönesim geliyor. Sürekli uyuyasım var. Ev arkadaşım gitti, birkaç hafta yalnızım. Sevgilim sevgili ailesiyle bilmem nereye tatile gitti ve süper zaman geçiriyor. Günde sadece birkaç kez mesajlaşabiliyoruz ve bir daha ne zaman doğru düzgün görüşebileceğimiz belli değil. Güzelim Haziran günlerini geçmesini dileyerek, bir bok yapmadan ve tadını çıkarmadan geçirmek sinirime dokunuyor. Çok, çok yalnız ve boktan hissediyorum. Ve bu hissin iki haftadır geçmemiş oluşu depresyonum geri mi dönüyor korkusu uyandırıyor içimde. Tüm bunların üzerine dün gece Facebook'ta arkadaşlarımdan birinin şu fotoğrafı like'ladığını gördüm. Fotoğrafa mı üzüleyim, sayfanın adına mı bilemedim.

"Don't make someone a priority if they only make you an option." Bu bir işaret mi acaba?


Beni mutlu edecek ve kafamı içinde bulunduğum gittikçe ruh emici hale gelen ilişki durumundan uzaklaştıracak birileriyle zaman geçirmeye ciddi halde ihtiyacım var.

No comments: