Şu kürtaj muhabbetinde ülkem prehistorik zihinlerinden birbiri ardına saçma sapan laflar geliyor. Gerçekten okudukça depresifleşiyorum. Ciddi anlamda tiksiniyor ve insanların bunun üzerine bile hala patlama noktasına ulaşmamasına hayret ediyorum. Umutsuzlaşıyorum.
**
Dün akşam National Theatre'a Christopher Eccleston'lu Antigone'yi izlemeye gittim. Aylar öncesinden biletler tükenmişti, ama tam iade edilen biletlerin son anda yeniden satıldığı güne denk gelerek en ortada, en önde bir koltuğu çok çok indirimli bir fiyata bulmayı başardım. Tiyatroyu en önden izlemek, her detayı görmek bir başka oluyor.
Oyun öncesi aylardır gitmek istediğim, ama nedense her heveslenişimin kapalı olduğu Pazartesi gününe denk geldiği ve dolayısıyla gidemediğim BFI Mediatheque'e gittim. Eğer Londra'ya yolunuz düşerse mutlaka tavsiye ederim, ücretsiz olarak tüm BFI milli arşivini izleyebiliyorsunuz. Akla gelebilecek her türlü şeyden oluşan binlerce filmlik bir arşiv. 150 videodan oluşan LGBT temalı koleksiyonlarına göz atarken 1992 yapımı bir kısa filme denk geldim. Zaman zaman gittiğim bir barda görüp güzel olduğunu düşündüğüm bir kadının gençlik haline rastladım. Aynı koleksiyon içinde izlediğim alakasız bir başka kısa filmde de o vardı. Dünya gerçekten küçük.
**
Yarın D, diğer kız arkadaşı ve ben Manchester'a gidiyoruz. Geldiğimde nasıl geçtiğini bildireceğim.
No comments:
Post a Comment