Thursday 5 January 2012

wanderlust

Bir süre öncesine kadar "İngiltere'ye gidip ailemden uzak kalacağıma, iş arama ve ev taşıma + o evi çekip çevirme derdiyle uğraşacağıma, İzmir'de kendi evimin rahatlığında yaşamak ne güzel" türü bir düşünce vardı kafamda. Boş oturmanın, sabahtan akşama dizi izleyecek vaktimin olmasının, ailemin ve genel olarak el bebek gül bebek ev ortamımın tadını çıkarıyordum. Ama son zamanlarda içimdeki İngiltere özlemi bambaşka olmaya başladı. Londra'yı, oradaki yaşamımı ve İzmir'e göre çok sınırlı sayıda olsalar da arkadaşlarımı deli gibi özlüyorum. Bir metroyla şehrin her yerine gidebilmeyi, 2-2.5 saatte Galler'de ya da Paris'te olabilmeyi, evde sıkıldığım zaman Time Out London'ı açıp gay & lesbian event'lere baktığımda her gün en az 5-6 şey bulabilmeyi özlüyorum. Galerilerin, konserlerin, diğer kültür-sanat etkinliklerinin, dünya mutfağının ve kaliteli şarapların elini sallasan ellisi modunda olmasını özlüyorum. İnternetten alışveriş yapılacak milyon tane site olmasını özlüyorum. Londra'ya dönme ihtiyacı duyuyorum deli gibi ve bir an önce.

Uzun süre aynı yerde kaldığımda içime fena bir yerinde duramama hissi doluyor. Orada ne kadar güzel zaman geçirmiş olursam olayım, başka bir yere gitme zamanımın geldiğini hissediyorum. Beni 17 yaşındayken İzmir'den İstanbul'a, oradan Canterbury'e, son olarak da Londra'ya taşıyan his. "Wanderlust".

Türkçe karşılığı olmayan, çok, çok güzel bir kelime. Wanderlust: Yolculuk ve gezmek için duyulan güçlü tutku, dayanılmaz dürtü.

Şu ana kadar içimdeki bu dürtünün ortaya çıkmadığı tek yer Londra oldu. Belki zamanla ortaya çıkar, belki de Samuel Johnson'ın o ünlü sözü doğrudur: "Londra'dan bıkan, hayattan bıkmış demektir. Ne de olsa, hayatın sunabileceği her şey, Londra'da bulunur."

PS. Geçenlerde Masterchef'in Amerikan versiyonunda Cat Cora diye bir şefin konuk olduğu bölümü izlemiştim. Eşcinsel stereotipi bir görünüşü olmamasına rağmen kadını gördüğüm anda "Bu kadın kesin gay" demiştim aklımdan. Wikipedia'dan öğrendiğime göre gayet öyleymiş. Gaydar'ım süper, baktığım gibi anlıyorum valla. Kendimi tebrik etmek istedim buradan.

No comments: