Monday 8 February 2010

everything i know is suddenly gone

Hiç uzun zamandır aradığınız ama bulamadığınız bir şey aslında dibinizde olduğu halde bakıp da görmemiş olduğunuzu fark ettiğiniz olur mu? Bugün öyle oldu benim için, çokk uzun zamandır tanıdığım ama nedense hiç yüzeyinin altına inmemiş olduğum bir insanın aslında ne kadar ilgi çekici olduğunu fark ettim. İçimde yine değerli bir insan bulduğuma dair o kıpırtıyı hissettim, ve mutlu oldum. Aynı zamanda değer verdiğim bir insanın ileride onu çok üzeceğinden emin olduğum bir hata yapmasına şahit oldum bugün, onu durdurmak için yapabileceğim bir şey yoktu çünkü o hatayı yapacağını zaten önceden biliyordum. Bazen insanın yeterince üzülmeden alması gereken dersi alamadığının ve "Ben sana demiştim" demek zorunda kalacağımın da farkındayım. Ve hayır, öyle demek hoşuma gitmiyor.

Delphic ruh halindeyim son birkaç haftadır. Eylül'de La Roux'nun alt grubuyken izlemiştim onları ama o zaman bitse de gitsinler modunda olduğumdan pek dikkat etmemiştim. Daha şarkılarını bilmiyorken konserde izlediğim grupları sonradan çok sevip o konsere geri dönebilmeyi dilemeye sinir oluyorum ayrıca.

We all return to change
We all have time to change
We swim against the tide
Look back into the past
We all do anything
We live in unconditional change

A call to all
A call to us
A call to everything you wanted
It's your life
It's your life.

No comments: