Sunday, 29 November 2009

wrapped up in arms and underwear is how i like you

Yüksek lisans başvurularımı sonunda tamamlamış bulunuyorum ve üstümden felaket bir yük kalktı.

Bugün havanın 4-4.30 gibi karardığını fark ettim. Ve son birkaç haftadır %90 yağmur yağmış olabilir. Evimin jaluzileri şu ana kadar hiç açılmadılar, eve gece mi gündüz mü olduğu anlaşılacak kadar bile günışığı girmiyor kısacası. Yine de gayet ilginç bir şekilde en pozitif insanı bile depresyona sokma potansiyeli yüksek olan bu faktörler pek canımı sıkmıyor, me likes.

TOEFL skorum Çarşamba'dan sonra geçerli olmuyor artık. İnsanlardan salak bir test için bir dünya para aldıktan sonra o testin 2 yıl sonra geçersiz olması çok saçma. Sadece belli bir puanın altındaki sonuçlar iptal olsa "unutabilme faktörü" mantıklı gelebilir, ama onun dışında saçma gayet. Ayrıca İngiliz üniversitelerinden mezun olan yabancı öğrencilerin TOEFL skoruna ihtiyacı olup olmaması web üzerindeki en el atılmamış konu sanırım Google ile karar verdiğimiz üzere. Başvurduğum üniversitelerin yeniden İngilizce yeterlilik sınavına girmemi istemeleri durumunda "Ödeyin gireyim kuzum" şeklinde bir tavır takınmayı planlıyorum, umarım olmaz öyle birşey. Kesinlikle bir daha uğraşamam çünkü, sanırım hayatta TOEFL kadar sıkıcı çok az 3 saat geçirmişimdir.

Türkiye'nin dış politikasıyla ilgili bir essay yazıyorum bu aralar. Son 2 haftada Türk dış politikası hakkında Türkiye'de 20 yılda öğrenmediğim kadar şey öğrenmiş olmam da ne kadar içler acısı bir durum. Bir de lise tarih derslerinde hep öğretilen "Araplar İngilizler'e katılarak bize ihanet ettiler" ve bunun benzeri daha bir çok muhabbet gayet ilginç şekilde sadece ne olduğu belirsiz Türk forumlarında çıkıyor, başka hiç bir doğru düzgün kaynakta yok.

No comments: