Friday 27 June 2008

aristocats

Bugün Göztepe Kliniği'ne gidip bir adet yavru kedi evlat edindim. Leopar desenli olan minik kediciğim eve geldiğimiz andan beri aralıksız mırıldanıyor, tam bir sevgi bağımlısı kendisi. Aslında simsiyah ve yeşil gözlü olan Şokola adlı bir kediyi almak için gitmiştim oraya ama odaya girdiğim anda bu minik üstüme atlayıp o andan itibaren yanıma yaklaşmak isteyen her türlü kediyi tıslayarak uzaklaştırdı. Ben de onu orada bırakıp gidemeyeceğime karar verip eve getirdim. Annemle "Anne ben bir kedi daha aldımmm" şeklinde bir telefon konuşması yaptıktan 10 dakika sonra annem seni-de-o-hayvanı-da-kapıdan-içeri-sokmam modundan ayyy-canım-benim-ne-güzel-ikisi-beraber-oynarlar ruh haline geçmişti. Şaşırtıcı derecede kabullendi durumu yani. Kedicik ise hala dibimden ayrılmıyor ve ona 10 saniye dokunmasam ağlamaya başlıyor. Çok fena sevgi böceği. Adı Simba mı olsun yoksa Mocha mı, kararsızım.

No comments: