Wednesday, 1 August 2007
nobody move, nobody get hurt
2 saattir boş boş ekrana bakıyorum. Sinirliyim, neye olduğunu bilmiyorum. Ama öyleyim işte. Ve kendimi çok güçsüz hissediyorum. Ipod'umdaki şarkıların hepsi silindi, ve bu aşırı derecede sinir bozucu bir durum. Günlerdir hiçbirşey yapmadan sadece evde oturup düşünüyorum. Birazdan giyinip vapura binip Alsancak'a gittiğimde göreceğim aklımdan geçenler hakkında en ufak bir fikri olmayan ve "aa naber?" yapacağım insanlar daha da garip gelmeye başlıyorlar. Onları ve eskiden değer vermiş olduğum insanları düşünüyorum. Ya da şu anda seviyor olduğum insanların kaçını "eskiden sevmiş olduklarım" listesine sokacağımı. Hayatımda o kadar çok liste var ki. En sık güncellediğim liste sanırım nefret ettiğim insanlar listesi, aynı zamanda ruh halime göre "the list of the cunts i'd send to hell" adını da verebiliyorum bu listeye. Listede ilk 3'e oynayan kişiler genelde pek sık değişmese de, nerdeyse hayatımın her günü bu listeye bir isim daha eklemek zorunda kalıyorum. İnsanların düşüncesiz ve basit davranmaları üzüyor beni, "ne kadar yazık" diyorum, listeme ekliyorum. Eğer birgün herşeyi bırakıp gidecek olursam, o listeyi arkamda bırakmayı planlıyorum. Böylece intikamımı alabilirsiniz. Three Cheers for Sweet Revenge'in hikayesi gibi olmayı istemiştim hep zaten.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
2 comments:
there's no design for life,there's no devil's haircut in your mind,there's not a wonderwall to climb or step around diesim geldi bu yazdıklarına karşı
and hate is a very strong word
plain white t's-hate is a strong word(but i really really really don't like you)
Post a Comment