Sunday, 17 August 2014

holiday, our republic on the beach

Son birkaç ay o kadar hızlı geçti ki... Haziran ayının tamamını Pride için koşturarak geçirdikten ve 28 Haziran'da Londra'nın süper bir Pride geçirmesine katkıda bulunduktan sonra İzmir'e dönerek Çeşmeli, Marmarisli, Sakız Adalı uzun bir tatil yaptım. Sakız'ın en sevdiğim yerlerinden birinde dünyadaki en sevdiğim olan annemle deniz kıyısında, ay ışığı altında bir Browni kekin üzerine diktiğim mumu üfleyerek 25 yaşımı doldurdum.

Haftaya yine Türkiye'ye gidip bir tatil daha yapacağım, birkaç haftalığına iş kurma muhabbetlerimi halletmek için Londra'ya geldim. Bilmiyorsanız özetle durumum şu: İngiltere'ye taşındığımdan beri çalışma vizelerine başvurmak için gereken koşulların çok sıkılaşması sonucu ülkede kalabilmemin tek yolu olan Ankara Anlaşması'na başvurmak durumunda kaldım. İki kilo belge hazırladıktan ve iş planım için bir sürü para bayıldıktan sonra vizeye başvurdum ve dört buçuk aylık bir bekleyiş sonucu vizem çıktı. Bu vizeyle sadece serbest çalışan olarak iş yapabiliyorum, o yüzden işten ayrılmak zorunda kaldım.

Buraya geldiğimden beri muhasebeydi, websitesiydi, kartvizitti, vergi kayıtlarıydı, bilmem neydi şeklinde uğraşıp duruyorum. Hepsini hallettim, ama bir türlü serbest meslek kulvarındaki ilk işimi bulup siftah edemedim. Şu ana kadar ajans türü bir yerde çalışmadığım, hep kurum içi iletişim bölümlerinde çalıştığım için müşterilerimi alıp götürme şansım da olmadı. eBay gibi insanların işlere teklif verdikleri siteler sayesinde iş bulmaya çalışıyorum. Saatlik ücretimi ne kadar düşürürsem düşüreyim işleri hep Pakistanlı, Bangladeşli, doğru düzgün İngilizce konuşamayan ve benim bir saatlik ücretim karşılığı 10 saatlik iş yapan tipler kapıyor. Benim onların çalıştığı fiyata iş yapmam mümkün değil, kimseye de kendimi sömürttürmem zaten o şekilde.

İş bulmanın alternatif bir yolunu bulmam gerek. Freelance çalışan ve tavsiyesi olan varsa lütfen bir comment bıraksın!

No comments: