Tuesday 6 September 2011

i feel loved

Yeni evimize taşındığımızdan beri birbirinden garip rüyalar görüyorum. İlk gece aksiyon filmi olsa şaşırmayacağım derecede bildiğiniz senaryolu bir rüya gördükten sonra dün gece de rüyamda Harvey Nichols indirimindeydim. 5TL'ye (evet, oha dimi) çok şirin bir See by Chloe tshirt ve 300'e aylardır istediğim bir Marc by Marc Jacobs çanta bulmuştum. Tam kasaya ilerliyordum ki, sivrisinekler tarafından uyandırıldım. Çantamın keyfini rüyamda sürmeme bile izin vermedi leş yaratıklar. O yarı uyur yarı uyanık halimle geri rüyama dönmeyi denedim, ama olmadı. Çok üzülmüş olarak uyandım sabah.

Çantalardan bahsetmişken, boş zamanlarımda GittiGidiyor türü yerlerdeki sahte çantaları rapor etmeye bayılıyorum biliyorsunuz. Birkaç yıl önce GG'nin bu konuda bir şey yapmadığından yakınmıştım. Ama bu yaz bu konudaki tutumlarını fena halde değiştirmişler. Eskiden Balenciaga diye aratınca %99'u sahte 300 küsür sonuç gelirken artık 10 tane falan geliyor. Sahteleri de GG'ye bildirince anında kaldırıyorlar. Geçen gün 30 tane falan sahte rapor ettim, birkaç saat içinde "Bildirdiğiniz için teşekkür ederiz, hemen kaldırıp satıcılara uyarıda bulunuyoruz" diye bir cevap geldi ve gerçekten de hepsini kaldırmışlardı. Bir daha o satıcılara denk gelmedim de.

Tabii böyle hiç kanıt göstermeden her "Bu sahte" diyenin dikkate alınması da bazı gerçek ürün satanların arada kaynamasına sebep oluyordur muhtemelen. Ama GG'deki listelemelerin çoğu içler acısı hakikaten eBay'e kıyasla. eBay'de insanların çoğu designer ürün satarken 39279 tane fotoğraf koyup ekstra fotoğraf isterseniz yine de gönderiyor. GG'de insanların çoğu tek foto koyuyor, ekstra fotoğraf isterseniz cevap bile vermeye tenezzül etmiyor.

Bir çantanın sahte olup olmadığını anlamak için yok etiketinin bilmemneresi, yok fermuarının altı, yok logosunun şurası, yok sapının ucundaki çivisi falan onlarca fotoğraf gerekiyor. Ve ben şahsen insanlara mesaj atıp "Şunu, şunu, şunu, şunu çekip yollar mısınız" diye 40 tane şey saymaya üşeniyorum; çok büyük ihtimalle cevap alamayacağımı, alsam da muhtemelen yanlış fotoğrafları yollayacaklarını bildiğimden. Bir de açıkçası, bir insan 2.000TL'ye ikinci el çanta satmaya çalışıp ne akla hizmet tek fotoğraf koyar, anlayamıyorum. Gerçekten çanta tutkunu biri hangi fotoğrafları koyması gerektiğini bilir çünkü.

**

Çeşme'ye giderken yanıma yolda dinlemek için CD alayım dedim, ama asıl CD'lerimin olduğu kutular henüz açılmamış. Eskilerden bir şey seçmek zorunda kaldım o yüzden. Artık dinlemediğim, goth phase'imden kalma yüzlerce CD arasından Depeche Mode'un tüm albümlerinden oluşan bir CD çıktı. Exciter zamanında alıp 10 yıldır dinlememişim belki de.

Depeche Mode ile 10-11 yıl önce Exciter zamanında tanışmıştım. Placebo ile birlikte o zamandan beri hala aynı derecede (ama hayatta bulunduğum noktaya göre farklı şekillerde) sevmeye devam ettiğim, hala içimi kıpırdatan iki gruptan biridir Depeche Mode. Özlemişim.

I Feel Loved o albümdeki favori şarkımdı. Dünyada bu kadar seksi bir şarkı ya da Dave Gahan kadar süper kalça sallayan insan çok az bulunur. 02:47-03:03 arasına bayılıyorum özellikle.

2 comments:

inatçı hardal said...

hiiğ depeche mode. zaten blogunun başlığını görür görmez şarkıyı açtım.
bir de çantayı internetten alırken bu kadar dikkatli olamadığım için mağazalarda bulduğumda alıyorum detaylara bakmacalar bir de deri çantaysa kokluyorum mutlaka. kıyafet almaya gideceğim diye evden çıkıp çanta satın alarak dönmem çok olmuştur benim. neyse şu sıralar duruldum diyebilirim =)

zerofeelings said...

indirim zamanları dışında pek mağazalardan almıyorum ben çanta, sonra ebay'de yarı fiyatına görünce moralim bozuluyor.

giysi alma deliliğim pek yok iyi ki :) giymediğimi atmaya kıyamıyorum çünkü.