Thursday 25 November 2010

stay in school, cause it's the best

Bugün sözlük sayesinde "Üniversiteli kızın barda ne işi var" başlıklı bir habere geldim. Haber diyor ki:

Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürü Hasan Albayrak devlet yurtlarına saat 21.00 olan giriş saati uygulamasını savunarak çok konuşulacak bir değerlendirme yaptı.

O yaşta kız çocuğunun başı boş sokakta dolaşmasını doğru bulmadığını söyleyen Albayrak, “O saatte çarşı pazar da açık değil, bara da gitmesin. Hem kız çocuğunun barda ne işi var” diye sordu.

Albayrak özellikle büyük şehirlerde tartışma konusu olan kız öğrenciler için giriş saatinin 21.00 olmasına yönelik eleştirilerin hatırlatılması üzerine şunları söyledi:

”O saatte neresi açık. Çarşı Pazar kapalı. Bara da gitmesin. İçki sigara zararlı zaten. Yurtlarda kalan öğrencilerimizin yüzde 96-97’si dersleriyle ilgileniyor. Tiyatroya sinemaya gitmelerine veya bir kursa katılmalarına engel yok. Gittiklerinde bunu gösteren belgeleri ibraz ettikleri taktirde hiçbir sorun yaşanmıyor. Hem 17 yaşında kız çocuğunun o saatte dışarıda kalması doğru mu? Ben o saatte kız çocuğunun başı boş sokakta dolaşmasını doğru bulmuyorum. Tiyatroya sinemaya gitsin, bar başka bir şeydir. Hem erken saatte yurda girince ders çalışmaya başlıyorlar. Biz de bu giriş saati uygulaması ile onları ders çalışmaya yönlendirmiş oluyoruz."



Ne diyeceğimi bilemedim cidden bir an.

Devlet yurtlarına giriş saatinin kızlar için 21.00 olduğunu bilmiyordum, yazık vallahi. Erkekler için giriş saati falan yok tabii. Erkek adam istediğini yapar çünkü.

Türkiye'deki yurt deneyimim Yeditepe Üniversitesi'nin yurtlarında geçirdiğim 3 aydan ibaret. Kaldığım sırada yurda giriş saati haftaiçi 24.00, haftasonu 01.00 idi (haftaiçi 23.00, haftasonu 00.00 idi ve itirazlar yüzünden sonradan birer saat uzatılmıştı yanlış hatırlamıyorsam). Yine de isteyen önceden haber verip geç gelebiliyor ya da hiç gelmeyebiliyordu ("Bilmemne konserine gideceğim" uydurmasıyla gece 3'te döndüğümü ya da var olmayan teyzemde kalacağımı iddia ederek başkalarının evinde kaldığımı hatırlıyorum çok kez). O sırada 17 yaşımı dolduralı birkaç ay olmuştu, İzmir'deki ailemle yaşarken hiç "Şu saatte evde ol" muhabbeti yapılmazdı, istediğim saatte istediğim şekilde (sarhoş vs) girip çıkardım eve, ve hiç bir laf edilmezdi. O yüzden bu geceyarısında yurda dönme, girişte sarhoş görünmemeye çalışma ve özellikle yurda alkol sokmama muhabbeti çok canımı sıkıyordu; bu duruma en fazla 3 ay katlanabildim ve eve çıktım zaten.

Bu giriş saatinin 21.00 olmasını aklım almıyor bile yani.

Genel müdür bir insanın açık açık bu kadar prehistorik zihniyette bir açıklama yapmasını hiç aklım almıyor hatta.

Kendisine laflar hazırladım:

- "9'dan sonra çarşı pazar kapalı zaten" diye bir şey yok. Bağdat Caddesi'ndeki Topshop'un o saatte gayet açık olduğunu hatırlıyorum mesela.

- Çarşı pazar kapalı olsa ne olur, o saatten sonra dışarıda olan herkes bara mı gidiyor?

- Hadi bara gitseler ne olur, bu "Erkek bara tabii gidecek, ama kız gidince orospu olduğunu ima edelim" türü zihniyetler benim cidden midemi bulandırıyor. Az önce yediğim pizzayı kusasım geliyor. 14 yaşımdan beri gururla düzenli olarak barlarda zaman geçiriyorum, geçireceğim de.

- Siz o giriş saatini koydunuz diye insanlar bara gidemez mi sanıyorsunuz? Hayatımda eve giriş saati sahibi olduğum son dönemler olan 14 yaşımdan hatırlıyorum ki, insan öğlen dışarı çıkıp bütün gün içip hoşuna giden insanlarla öpüşüp takılıp gayet akşam yemeği saatinde odasına dönmüş olabiliyor.

- Öğrencilerin %97'si ders çalışıyormuş yurtlarda, erken dönünce ders çalışmak zorunda kalıyorlarmış. Benim bildiğim yurtlarda öğrencilerin %97'si internette zaman öldürür, geri kalanı ders çalışır.

Bunları belirttikten sonra size İngiltere'deki yurt deneyimimden bahsetmek istiyorum. Buradaki ilk senemde yurtta kaldım. Okuduğum üniversitenin içinde 10 tane pub'ı ve 3000 kişilik gece klübü olan oha boyutta bir kampüsü vardı. Derslerden sonra, ders saatini beklerken ve ders çalışırken içerdi insanlar; hocalar ders sonrası discussion'ları okulun pub'larında yapar ve öğrencileriyle birlikte içerlerdi hatta. Daha sonra yurtta kalan ve aşırı sarhoş olanlar karanlıkta tek başlarına dönmesinler diye okulun güvenliği tarafından kapılarının önüne kadar bırakılırdı. Yurtlar zaten çok çılgın partilerin mekanıydı, her gece ya kendi evimizde ya da yan evlerden birinde mutlaka geç saatlere kadar süren bir parti olurdu. Mutfağında ağzına kadar alkol dolu bir dolap bulunmayan bir eve rastlamak mümkün değildi. Giriş çıkış saati diye bir şey ya da öyle şeyleri kontrol eden güvenlik görevlileri zaten yoktu, isteyen istediği saatte istediği halde (sarhoş, kafası güzel, sevgilisiyle birlikte vs.) gelirdi. Tüm bu parti ortamına rağmen herkes sabah tüm ciddiyetiyle dersine gider, ödevini yapar, derslerini geçerdi.

Üniversite anaokulu değil, o yaşa gelmiş insanlara karışılmamalı. 18 yaşını dolduranlar kız-erkek istediği saatte girip çıksın, 18 altı olanlar da ailelerinin yurda bildirdiği saatte gelsinler. Bu kadar basit. 21.00 nedir ya?!

2 comments:

Peaceinwonderland said...

Bu yazının altındaki yorumlar Hasan albayrak'ın söylediklerinden dah ada acı veriyor insana

zerofeelings said...

Şimdi baktım yorumlara, ciddi ciddi böyle laflar etmesi mümkün değil kafasının içinde çalışan bir beyin bulunan birinin.

Geri kafalılığa ve kadın düşmanlığına hiç tahammülüm yok gerçekten.